Son Dakika

Şefkat Çetin: İmralı'nın hükümeti, hem milleti hem ümmeti bölüyor

Başbakan Türk milliyetçiliğini ayakları altına almaktan söz ederken, PKK'nın kendisine dikte ettiği sözleri mi tekrar etmektedir? Başbakan ayakları altına aldığını söylediği ırkçı milliyetçiliğin daniskasını yapan PKK'yı ve uzantısı BDP'yi başının üstünde gezdirmekte, sonra da onların ağzıyla Türk milletine ve Türk milliyetçilerine saldırmaktadır.

SİYASET 26.02.2013, 05:29 26.02.2013, 05:42
Şefkat Çetin: İmralı'nın hükümeti, hem milleti hem ümmeti bölüyor
  Ellerindeki tutsaklardan bahsederek terör örgütüyle devletimizi eş tutacak cüreti göstermektedir. Bu cüreti PKK ile müzakere yürüten hükümetin başbakanı Tayyip Erdoğan'dan almaktadır. " diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Hükümetin İmralı ile yürüttüğü süreci eleştiren sert bir yazılı Basın Açıklaması yayınladı.

Çetin'in açıklamaları şu şekilde:

Hükümetin alt yapısını hazırlamak için büyük uğraşlar vererek İmralı'ya gönderdiği BDP heyetinin terörist başından getirdiği mesajlar, Tayyip Erdoğan'ın açılım adıyla yürüttüğü sürecin ne anlama geldiğini son derece açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Türk milletine karşı işlediği suçların cezasını çekmek üzere tutulduğu adada semirtilen kanlı terör baronu, gönderdiği mesajda adeta Türk devletine karşı manifestosunu duyurmuştur.
 
Ellerindeki tutsaklardan bahsederek terör örgütüyle devletimizi eş tutacak cüreti göstermektedir. Bu cüreti PKK ile müzakere yürüten hükümetin başbakanı Tayyip Erdoğan'dan almaktadır. Türk Devletinin bu eli kanlı uluslararası cinayet şebekesiyle muhatap kılınması, terör örgütünün elindeki insanlarımız üzerinden eşitlik gösterisinin yapılması Türk milleti için en büyük zûldür. 40 bin insanımızın canından sorumlu bebek katilinin göndereceği mesajların yolunu gözleyen bir başbakan kabul edilemez. AKP hükümeti ne yazık ki izlediği politikalarla Türk milletinin değil, İmralı'daki caninin ve Kandil'deki katillerin hükümeti haline gelmiştir.
 
ÇÖZÜM DEDİKLERİ MİLLETİ ÇÖZMEKTİR

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın çözüm dediği şeyin, milleti çözmekten başka bir anlama gelmediği anlaşılmıştır. Tayyip Erdoğan yıllar önce diline doladığı 36 etnik gruba parçalama amacına ulaşmak için milleti bir araya getiren Türklüğe hücum etmektedir. Oysaki milleti bölmek Müslümanları da bölmek, milliyetçiliği yok sayarak ayaklar altına almak, İslam'ın özünü hiçe saymaktır. Çünkü yüce Türk milleti bin yıldır son hak din İslam'ın bayraktarıdır. Üç kıtada yedi düvele karşı ecdadımız İlay-ı Kelimetullah uğruna gaza yapmıştır. Ezan sesinin yükseldiği, al bayrağımızın dalgalandığı her yer hem Türk'ün hem de Müslümanın olmuştur. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Türk adının Müslüman, Müslüman adının da Türk anlamına geldiğini bilmemesi mümkün değildir. Bu gerçeği bütün dünya bilmektedir.
 
İslam'ın en büyük hizmetkârı olmuş Türk milletine savaş açanlar, İslam'a da en büyük düşmanlığı yapmaktadırlar. Bugün İslam âlemi içerisinde başka milletlere karşı başını dik tutabilenlerin en önünde büyük Türk milleti yer almaktadır. Mazlum ve zavallı bir İslam âlemi, haçlı zihniyeti taşıyan batının her zaman görmek istediği bir tablodur.
 
 Bu köle ve sömürü düzenini sürdürmek için İslam ülkeleri üzerine saldırıların ardı arkası kesilmemektedir. Ne yazık ki bu ülkeler, kendilerini savunacak birlik ve bütünlüğe sahip olmadıkları için direnç gösterememekte, hep ezilmektedirler. Türkiye ise önemli konularda milli birlik ve beraberliğini sergileyebilecek bir toplumsal bilince, milli şuura sahiptir. Dışarıya karşı tek vücut olabilecek müştereklerimiz vardır. Bu sayede doğudan batıya bu vatanda yaşayan her ferdimiz için Çanakkale bir destandır, milli mücadele bir hakikattir. Ancak şimdi AKP hükümetinin yürüttüğü siyaset Türk milletini ayrıştırmaya, insanlarımızı ötekileştirmeye itmektedir. İnsanlarımız kendilerine başka başka tarihler ve yeni kimlikler aramaya zorlanmaktadır. Başbakan, mazlum İslam dünyasının tek istisnası Türk milletini de parçalara ayırma misyonunu yürütmektedir.
 
TÜRKLÜĞE SALDIRI PKK AĞZIDIR
 
Tayyip Erdoğan Türk milletini parçalara ayırmaya çalışırken, 36 etnik grup dediklerinin hepsinin aynı kıbleye secde ettiğinden habersiz midir?Camilerde aynı safta namaz kılan, düğününde ve cenazesinde birlik olan, kız alıp vererek kaynaşmış, bir olmuş insanlarımızı ayrıştırmanın faydası nerededir?Balkanlar'da mikro milliyetçilik operasyonları yapan güçlerin Türkiye'de de bu metodu uyguladığı gerçeğini devleti idare edenlerin görmeme, bilmeme lüksü olabilir mi?

 
Başbakanın “Türklükle karşıma gelmeyin” ve “milliyetçilik ayaklarımın altında” sözleriyle, PKK müzakerelerini eş zamanlı bir şekilde yürütmesi çok vahim bir tabloyu ortaya çıkarmaktadır. Türkiye'de başbakanın tarif ettiği gibi ırkçı olan ve hatta bunun için sistemli bir şekilde katliam yapan sadece ve sadece PKK vardır. Türk milletinin bunca yıllık geçmişinde ırkçılık hiçbir zaman olmamıştır. Ama başbakanın karşısına oturttuğu terör örgütü ırkçıdır, Türk düşmanıdır.
 
Yoksa başbakan Türk milliyetçiliğini ayakları altına almaktan söz ederken, PKK'nın kendisine dikte ettiği sözleri mi tekrar etmektedir?Başbakan ayakları altına aldığını söylediği ırkçı milliyetçiliğin daniskasını yapan PKK'yı ve uzantısı BDP'yi başının üstünde gezdirmekte, sonra da onların ağzıyla Türk milletine ve Türk milliyetçilerine saldırmaktadır. Tayyip Erdoğan'ın zihniyeti de, tarafı da çok açık bir şekilde belli olmuştur. Türk milletinin başına çıkardığı bu zat, pervasızlaşarak ayaklarıyla milletini çiğnemeye çalışmaktadır.
 
'CUMALARDA 'SON HAK DİN İSLAM' DEDİRTMİYORLAR

Türk milliyetçilerinin gördükleri fotoğraf, AKP hükümetinin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ters bir program uygulamaya çalıştığıdır. Takip ettikleri siyaset yüzünden millet bölünmekte, vatan coğrafyası federasyon tarzı bir yapılanmayla parçalanmaya sürüklenmekte, ülkenin ve milletin manevi değerleri yok edilmektedir. İnanan insanlarımız aynı safta namaz kılamaz hale getirilmektedir. Milli değerlerimiz etrafında bütünleşmiş toplumumuzun 'Türküm' demekten çekinir hale gelmesi için operasyonlar yapılmaktadır. İnsanlarımızın evinin balkonuna bayrak asamadığı, astığında güvenlik yetkililerince tahrik unsuru sayılarak indirildiği bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız.AKP hükümeti döneminde camilerimizde Cuma namazı hutbelerinde yüce dinimiz İslam'ın son din olduğu gerçeği söylenemez hale gelmiştir. Papaza, hahama, Avrupa Birliğine hoş görüneceğim diye, Türk milletinin yanı sıra dinimize de gizlice saldırılar yapılmaktadır.
 
Diyalog adı altında başka dinlere hoşgörünün ölçüsü o denli kaçırılmıştır ki, Ali İmran Suresi'nin 19. Ayetinde buyurduğu “Allah indinde tek din İslam'dır” (İnneddine indallahil İslam) Ayet-i Kerimesi Cuma hutbelerinden çıkartılmıştır. Başka dinlere hoşgörü gösterirken, son hak dinin İslam olduğu hakikatini dillendirmeyi engellemenin açıklamasını bu hükümet yapmalıdır. Çözüm diyenlerin kast ettiklerinin Türksüz ve İslamsız bir Anadolu olduğu açıkça belli değil midir?
 
TAYYİP ERDOĞAN KORKUSU AKP'Lİ SEÇİLMİŞLERİ SUSTURUYOR

Meclis Başkanı Cemil Çiçek açıkça ifade ediyor ki, Öcalan ile yapılan görüşmelerden ancak 5 kişinin haberi var. Devletin ve Türk milletinin kaderiyle ilgili kritik kararı bu beş kişi veriyor. Bu sır görüşmeleri, ne alınıp verileceğini bilen ve bir masa etrafında toplanan bu isimlerin bir tarafında Başbakan Tayyip Erdoğan, Beşir Atalay ve Hakan Fidan gibiler, diğer tarafta Abdullah Öcalan, Murat Karayılan gibi teröristler ve uzantıları yer alıyor.
 
Tayyip Erdoğan'ın bakanları, AKP'li milletvekillerinin yanı sıra, muhalefet partileri MHP ve CHP ile milletin hiçbir şeyden haberi yok. 5-6 kişi devleti teslim almış, öngörülerine ya da önlerine konan programa göre hareket ediyorlar. Eğer hata yaparlarsa, ya da yanlış yolda iseler bunun telafisi mümkün görünmüyor. Başbakan, seçildikten sonra anayasaya göre bütün Türkiye'yi temsil etmesi gereken milletvekillerini bölge bölge toplayarak eyalet sisteminin bir uygulamasını yapıyor. Güneydoğu milletvekillerini topluyor, onların nabzına göre bir şerbet veriyor. Karadenizi ayrı, İç Anadolu milletvekillerini ayrı topluyor ve onların nabzına göre başka bir şerbet veriyor. AKP'li vekiller ve hatta bakanlar ortağı oldukları bu ihanet projesini sessizce izliyorlar. AKP'li seçilmişlerdeki Tayyip Erdoğan korkusu ve gelecek kaygısı, Türk İslam hakikatine galip gelmiş, ne taviz verilse de içlerine sindiriyorlar.
 
YIKIM PROJESİ AKP'NİN SONUNUN HABERCİSİDİR

Hükümet PKK ile pazarlık masasına otururken bu meselenin anayasal boyutunu, iç ve dış politika boyutunu, güvenlik boyutunu ve daha da önemlisi Türk gerçeğini göz ardı edecek kadar gözünü karartmış bir fotoğraf veriyor. AKP milli birliği ve bütünlüğü bozucu suçu sabitlenmiş terör örgütüne güvenerek, ellerindeki kanlı silahlarla verdikleri sözler üzerinden devletin politikasını tayin etmeye çalışıyor. Ne yazık ki AKP hükümetinin attığı adımlar birer tavizdir. Terör örgütüne ne verirseniz verin tatmin olmayacakları ve istemeye devam edecekleri açıktır.
 
Terör örgütünün değil, onların asıl sahiplerinin nihai talepleri, Müslüman Türk milletinin Anadolu'dan çıkarılmasıdır. Bu yüzden ortadaki sorunun çözüm yolu teröristi muhatap almak ve istediklerini yerine getirmek olmamalıdır. Zaten Türk milletinin tasvip etmediği bir düzenlemenin hükümet eliyle yürütülmesi, Meclis'te yasalaşması hiçbir anlam ifade etmeyecektir. Millet vicdanında kabul görmeyen dayatmalar çözüm değil, daha büyük sorunlara sebep olacaktır.
 
Hükümete ve bir kısım sözde aydın-medyaya hâkim olarak kamuoyunun algısını bir süreliğine karartsanız bile, millet aleyhine atılan adımların uyandıracağı tepkinin kaçınılmaz olacağı bilinmelidir. Eğer bir hırsız gibi el çabukluğu ile millet uyanmadan bazı adımlar atmaya çalışıyorsanız, biliniz ki geç kaldınız. Tıpkı Yunan'ın bozgun arifesinde geride kalan ne var ne yoksa yakıp yıkarak kaçtığı gibi, AKP iktidarının da kendi sonlarının farkına vararak bu yıkım projesini tatbik etmeye çalışmasının bir faydası yoktur.
 
Katille pazarlık masasına oturan hükümet, Türk milletinin temsilcisi olma niteliğini yitirmiştir. AKP hükümetinin açılım kepazeliğine son verecek sandıkta milletimizin bu zihniyete haddini bildirmesi şart olmuştur. Anadolu'nun her yerinden, 'teröriste yoldaşlık eden AKP belasını oylarımızla başımıza sardık, şimdi de sandıkta oylarımızla kurtulacağız' sesleri yükselmektedir. Türkiye'nin tamamında olağanüstü bir dip dalgası şahlanarak İmralı'yla Kandil'in hükümetliğine soyunan zihniyeti sürükleyip ait olduğu yere atmak için yükselmektedir

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17