BBP Lideri Mustafa Destici şartlarını açıkladı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, CHP ve HDP'li üç milletvekilinin vekilliklerinin düşürülmesiyle ilgili, "Burada yapılan işlem anayasaya da uygundur, yasalara da uygundur, Meclis iç tüzüğüne de uygundur. Hatta gecikmiştir." dedi.

Destici, partisinin İstanbul İl Başkanı Yaşar Sayan'ın kızının nikah şahitliğini yapmak üzere geldiği Beykoz Belediyesi Nikah Salonu çıkışında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Destici, İdlib'de zırhlı ambulans aracına yapılan saldırıda şehit düşen Uzman Onbaşı Ercan Zengin'e Allah'tan rahmet, yakınları ve Türk milletine baş sağlığı diledi. Aynı saldırıda yaralanan iki askere de acil şifalar dileyen Destici, Malatya Pütürge merkezli depremden etkilenen vatandaşlara da geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Mevcut anayasada pek çok değişikliğe ihtiyaç olduğunu belirten Destici, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne anayasanın uyumlu hale getirilmesi çalışmalarının da yarım kaldığının altını çizdi.

CHP ve HDP'li 3 milletvekilinin vekilliklerinin düşürülmesi konusunu da hatırlatan Destici, bu konuya itiraz edenlerin Anayasa'nın 83. maddesini kendilerine dayanak aldıklarını vurguladı. Bu maddeyle itiraz edenlerin eline "koz verildiğini" savunan Destici, anayasanın 83 ve 84. maddeleri arasındaki uyumsuzluğun ortadan kaldırılması ve giderilmesi gerektiğini bildirdi.

"Yargı kararını vermiş, Meclis de gereğini yerine getirecek"

Anayasaya göre hiçbir hak ve hürriyetin devletin bağımsızlığı, bütünlüğü ya da laik cumhuriyet yapısına karşı olamayacağını hatırlatan Mustafa Destici, PKK terör örgütünün devletin varlığına meydan okuduğunu, bölücü olduğunu, ülkenin bütünlüğüne meydan okuduğunu, 30 yıldan fazla süredir Türkiye'de terör eylemleri gerçekleştirdiğini anlattı.

"Peki nasıl oluyor da milletvekili sıfatını kazanmış birisi PKK terör örgütünün sözcülüğünü yapabiliyor?" diye soran Destici, şöyle devam etti:

"PKK terör örgütü veya başka bir terör örgütüyle ilişki kuracak, onun üyesi pozisyonunda olacak, ona her türlü yardım yataklığı yapacak, sözcülüğünü yapacak, peki Türkiye Büyük Millet Meclisi de bunu seyredecek mi? Elbette seyretmeyecek. Seyrederse suç olur. Onun için yargı kararını vermiş, kararını kesinleştirmiş ve ondan sonra Meclis'e gelmişse elbette ki Meclis de bunun gereğini yerine getirecek ve iç tüzüğün 136. maddesini işletecek ve orada okunarak bunların milletvekillikleri sona erecek ve nitekim de öyle oldu. Şimdi burada yargının aldığı kararı eleştirebiliriz, beğenmeyebilirsin. Sen farklı yorumlayabilirsin, o farklı yorumlayabilir ama hepimiz uymakla yükümlüyüz. Beğenseniz de beğenmeseniz de mevcut yasalara ve anayasaya herkesin uyması gerekir. Dolayısıyla da burada yapılan işlem anayasaya da uygundur, yasalara da uygundur, Meclis iç tüzüğüne de uygundur. Hatta gecikmiştir."

"Kanunlar hiç kimseye suç işleme özgürlüğü vermez"

BBP Lideri Destici, HDP'li milletvekilleriyle ilgili şu anda başka fezleke dosyaları da olduğunu, bunların bekletilmeyip gereğinin ivedilikle yapılması gerektiğini söyledi.

Bu konuyu daha önce de gündeme getirdiklerine işaret eden Destici, şöyle konuştu:

"Aynen HDP'nin şu anda kapatılmayı yüzde 100 hakkettiği gibi nasıl farklı saiklerle ve sebeplerle anayasaya ve yasalara aykırı olarak, anayasa ve yasalar yok sayılarak kapatılmıyorsa onun hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kapatma davası hangi saiklerle açılmamışsa bize göre iki sene ya da bir sene bekletmeler de aynı saiklerle olmuştur. Dolayısıyla biz bu saiklerin hiçbir geçerliliği olmadığını, bundan sonra bekletmeden anayasa veya yasaların, iç tüzüğün amir hükümlerinin uygulanmasını istiyoruz. Çünkü beklettiğinizde karşı taraf ne diyor? 'Niye beklettiniz o zaman?' diyor. Bu soruyla da hiç kimsenin karşı karşıya kalmaması lazım. Devlet milletvekili de olsa, kanunlar hiç kimseye suç işleme özgürlüğü vermez. Hele terörle terör örgütüyle iç içe olmak, terör eylemlerini desteklemek, terörist cenazelerine katılmak, terör örgütünün toplantılarına, gösterilerine katılıp oradan devlete, millete parmak sallamak, devletin varlığına, ülkenin bütünlüğüne kastediyorsanız elbette ki bunun bir karşılığı olacaktır."

CHP'ye "HDP" eleştirisi

Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlıkların kaldırılmasını daha önce de söylediklerini anlatan Destici, bu işlem yapılırken milletvekilliğinin yasama işlerini tam anlamıyla hür bir şekilde yapabilmesi için hassasiyetin de kaybedilmemesi gerektiğini dile getirdi.

Destici, HDP'li milletvekillerinin sanki Kürt oldukları için vekilliklerinin düşürüldüğü yönünde bir "kara propaganda" yapıldığını vurguladı. Türk, Kürt, Boşnak, Çerkes ya da Laz diye bir ayrım yapmadıklarını belirten Destici, "Biz hepimiz büyük Türk milletinin fertleriyiz." dedi.

HDP dışındaki siyasi partilerde 100'den fazla Kürt kökenli bulunduğunu anlatan Mustafa Destici, bu propagandaya gelinmemesini istedi. CHP'li milletvekillerinin de kendi propaganda tezlerini öne sürmeleri gerektiğini belirten Destici, şöyle konuştu:

"CHP kendi propagandasını, tezini, söylemlerini ayrı yapabilir ama HDP ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni çalışamaz hale getirmek ve HDP'nin diliyle muhalefet yapmak, HDP'nin diliyle bu süreçleri eleştirmek, 'Faşizme karşı omuz omuza' veya birtakım milletvekillerinin ağzına yakışmayacak sloganları orada söylemek HDP ile birlikte, o zaman CHP şunu yapıyor: 'Siz HDP ile birliktesiniz.' diyenlere haklılık payı çıkartıyor. Onun için CHP'nin net bir şekilde HDP'yle arasına bir çizgi koymasını bekliyoruz, eğer HDP bu kafayla giderse, yani terör örgütüne destek vermeye, CHP'ye tavsiyemiz budur: Muhalefetinizi HDP'den bağımsız yapın."

"Halkın ve Türkiye'nin partisi olmaları halinde HDP ile muhataplık ilişkisine girebiliriz"

HDP'ye de PKK ile aralarına mesafe koymalarını öneren Destici, bu işin sonunun olmadığını vurguladı. Destici, halkın ve Türkiye'nin partisi olmaları halinde HDP ile muhataplık ilişkisine girebileceklerini dile getirdi.

"Erken seçim tartışmaları Türkiye'ye zaman kaybettiriyor"

Destici, soru üzerine bazı CHP'lilerin "darbeyi çağrıştıran" sözlerinden sonra erken seçimin yeniden gündeme geldiğini söyledi. Türkiye'de bir askeri darbe ihtimalini geçmiş dönemlere göre daha düşük gördüğünü dile getiren Destici, komuta kademesiyle birlikte topyekün Silahlı Kuvvetleri'nin bir darbe girişimine kalkışacağını asla düşünmediğinin altını çizdi.

Televizyonda izlediği bazı tartışma programlarında Türkiye'de 87 siyasi parti bulunduğuna yönelik ifadelere rastladığını da anlatan Destici, "Türkiye'de son seçimlere göre 12 parti var. 12 parti seçime girmeye hak kazanmış. Siyasi partileri '87' diyerek itibarsızlaştırmaya kimsenin hakkı yok." dedi.

Erken seçim konusuna da değinen Destici, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin şu anda erken seçimin gündeminde olmadığını düşünüyorum. Hem milletin gündeminde değil hem de Cumhur ittifakı'nın, hükümetin ve Cumhurbaşkanı'nın gündeminde değil. Çünkü Türkiye'nin şu anda seçime değil toparlanmaya ve yeni sistemle kavuştuğu istikrarını sonuna kadar sürdürüp seçimlerin zamanında yapılması lazım. Bu süreç içerisinde bizim yaralarımızı sarmamız lazım. Bütün dünya ülkeleri olduğu gibi biz de az ya da çok bu koronavirüs illetinden, hem 4 binden fazla insanımızı kaybettik. Bir kere daha rahmetle anıyorum. 10 binlerce hastamız tedavi görüyor. Bunun yanı sıra pek çok ekonomik kayıplarımız oldu. Bizim bu yaralarımızı sarmamız lazım. Koronavirüs illetinin bize getirdiği olumsuzlukları gidermemiz gerekir. Öbür taraftan üretimi desteklememiz lazım, tarım ve gıda başta olmak üzere. Öbür taraftan 3 yıllık süre içinde anayasamızdaki ve yasalarımızdaki eksiklikleri gidermemiz, uyum yasaları sürecini tamamlamamız lazım. Ondan sonra 2023 yılında gerçekleştirilecek seçimlere Türkiye, tam demokratik bir anayasa, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunuyla gitmesi lazım gerekir diye düşünüyorum. Erken seçim tartışmalarının Türkiye'ye zaman kaybettirdiğini ve dolayısıyla bu tartışmalardan çıkıp bizim milletin gündemine odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum."