Gül: Hiçbir şekilde teröre taviz verilmez

Salona girişinde şehit yakınları ve gazilerin yanına giderek selamlaşan Cumhurbaşkanı Gül, yemek öncesindeki konuşmasında, ziyaretinin soğuk ama güneşli bir güne rastladığını ancak yaptığı ziyaretler ve görüşmelerden mutlu olduğunu söyledi. Gül, soğuk havaya rağmen vatandaşların gösterdiği sevgi için teşekkür etti.

Afyonkarahisar denilince Kocatepe'nin, Kocatepe denilince de Atatürk ve silah arkadaşlarının Büyük Taarruz'u başlatmasının akla geldiğini belirten Gül, Kurtuluş Savaşı'nın ardından modern Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun da bu sürecin sonu olduğunu anımsattı.

Siyasette olduğu dönemlerde Afyonkarahisar'a sık sık geldiğini, uzun bir aradan sonra gerçekleşen bu ziyarette kentin gelişimini gördüğüne değinen Gül, ''Anadolu'da parlayan bir şehrin olduğunu bir kez daha görmek beni çok gururlandırdı. Çok şükür artık Türkiye'nin İstanbul, Ankara, İzmir gibi illeri değil Anadolu'dan buna ilave edeceğimiz çok şehirlerimiz var. Bunların içerisinde parlayan bir şehir de burası, Afyon'' diye konuştu.

Kentteki ekonomik canlılığı, dinamizmi bildiğini ve yakından takip ettiğini aktaran Gül, sayısı her geçen gün artan beş yıldızlı otellerin ilin cazibe alanı haline geldiğini gösterdiğini vurguladı.

Afyonkarahisar'ın, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de aralarında olduğu değerli devlet adamları, siyasetçiler, iş adamları yetiştirdiğini dile getiren Gül, bundan gurur duyulması gerektiğini ifade etti.

''Mermerciliğin ilham kaynağı Afyonkarahisar''

Gül, kentte sadece mermercilik alanında değil mermer sanayiyle ilgili makine üretiminde de gelişme yaşanmasının önemli bir başarı olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin her yerinde mermercilik yapıldığını ancak bu sektörü Türkiye'ye yayan, ilham kaynağı olan ve servet olduğunu gösteren şehrin Afyonkarahisar olduğunu bildirdi.

Otelcilik ve sağlık turizmindeki gelişmelere de değinen Gül, üniversitede sağlık turizmine yönelik branşlara önem verildiğini gördüğünü ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, ''Bütün bunlar önümüzdeki 5-10 yıl içinde bu şehri çok daha ilgi odağı haline getirecek. Zaferin, termalin ve lezzetin başkenti olmaya aday olmak da kolay değil, siz şimdiden bir çoğunu başarmışsınız, tebrik ediyorum'' dedi.

Türkiye'de uzun istikrarsızlık döneminden sonra istikrarlı bir dönem yaşandığını ve bunu partiler üstü düşünen herkesin gördüğünü vurgulayan Gül, Avrupa'da ekonomik kriz, komşu ülkelerde de ''Allah kimsenin başına vermesin'' denilecek felaketlerle karşı karşıya kalındığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, ''Bütün bunların içinde Türkiye'nin istikrarlı bir dönem geçiriyor olması, ekonominin sarsılmaz bir şekilde sağlam olması, içeriden ve dışarıdan gelebilecek şoklara karşı sağlamlaştırılmış olması uzun tarihimizde arzulanan bir dönemdi. Böyle bir dönem içerisinde bütün illerimizin eksikliklerinin giderilmesi, altyapılarının en iyi şekilde yapılması, sanayi ya da tarımın, hangisinin öne çıkma kabiliyeti varsa o alanların güçlendirilmesi hepimizin birinci görevidir. Bu yönde Afyonkarahisar'da ve bölgede güzel şeylere şahit oldum'' diye konuştu.

Zafer Havaalanı'nın kenti dünyayla bağlayacağının altını çizen Gül, tesisler ve termal olanakların yurt dışından da turist çekeceğini söyledi.

Gül, elbirliği içinde Türkiye'nin yükseklere taşınması gerektiğini dile getirerek, kentlerin gelişmesinin ve sorunlarının çözülmesinin de siyaset üstü dayanışma ve iş birliği gerektirdiğini, Afyonkarahisar'da da bu ortamın sağlandığını gördüğünü söyledi.

''Bu memleket herkesindir''

Türkiye'nin en önemli meselesinin terör olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, şehitlerin acılarının sadece düştüğü yerleri değil tüm Türkiye'yi yaktığını söyledi.

''İnsanlığa karşı suç işleyenler, birliğimize, beraberliğimize tehdit olanlara karşı mücadele etmek ve onlara pes etmemek de şüphesiz ki bizim borcumuzdur'' ifadesini kullanan Gül, terörle mücadele konusunda farklı yollar olduğunu belirti.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Silahla karşımıza çıkan, silahla hak hukuk arama peşinde olanlara karşı kesinlikle çok daha güçlü silahla çıkılır, her devletin yapacağı iş de budur. Asla taviz de verilmez. Ama terörü bitirmek için bütün başka yollar da denenir. Bu konuda herkesin devletine güvenmesi gerekir. Çünkü terör örgütleri bazen başka ülkeler tarafından kullanılır. Bunu bilir veya bilmez. Ortadoğu'da olup bitenleri, bu çalkantıları görüyorsunuz. Bütün bu çalkantılar içerisinde, 'kimin eli kimin cebindedir' tabiri bazen geçerli oluyor. O bakımdan bu konuda devletinize güvenin, devletinizin sorumlularına güvenin. Hiçbir şekilde teröre taviz verilmez, bunu da bilin. Ama terörü Türkiye'nin gündeminden çıkartmak için de yapılan çalışmalar, gayretler ümit ederim ki netice verir.

Bir kez daha söylemek isterim, kimin ne yapacağı bellidir. Eğer 'kan dökülmesin, memlekete barış gelsin' diyorlarsa ki bu memleket herkesindir... Türkiye'de 'şurada doğan insan şurada yaşar' diye bir şart var mı? İstanbul'da doğan Diyarbakır'da, Diyarbakır'da doğan İstanbul'da yaşar, Afyon'da doğan Hakkari'de yaşar. Türkiye'nin her bir köşesi hepimizindir. Bu ülke vatandaşı olan herkes bu ülkede her makama gelebilir, eşit haklara sahiptir.''

''Ülkede ne tabular varmış''

Türkiye'de demokratik ve hukuk standartların yükseltilmesiyle ilgili eksiklikler olduğunu ifade eden Gül, şunları söyledi:

''Bunlar da konuşarak, tartışarak yapılabilecek işlerdir ve yaptığımız işlerdir. 10-20 sene önceki demokratik şartlarımız, hukuk standartlarımızla bugünkü hukuk standartlarımızı karşılaştırdığımızda ne kadar korkularımız varmış, ülkede ne kadar tabular varmış. Bunlar gittiğinde hiçbir şey olmadı. Bugün daha güçlü haldeyiz. Onun için kendine güvenen bir ülkeyiz, özgüveni olan bir ülkeyiz. Bakın etrafımızdaki herkes çok büyük sıkıntılar içindeyken biz Türkiye olarak bugün güçlüyüz, daha da güçlü olabilmemiz için ayak bağı olan terörün gündemden çıkması gerekir. Ümit ederim ki bunu hep beraber gerçekleştiririz.''

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin her yerinin ayrı bir güzelliği olduğunu ifade ederek, ''Yeter ki hepimiz bu ülkenin kıymetini bilelim. Birbirimize saygı, sevgi içerisinde olalım ve el birliği içerisinde ülkemizi daha ileri götürmek, mevcut sorunlarımızı çözmek, ülkemizdeki refahı artırmak için el birliği içerisinde çalışalım'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, sözlerini Afyonkarahisar'da gördüklerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek ve emeği geçenleri tebrik ederek bitirdi.

''Afyonkarahisar geleceğe emin adımlarla yürüyor''

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu da yemek öncesinde yaptığı konuşmada, Hükümet olarak kente büyük önem verdiklerini, son 10 yılda şehrin gelişmesiyle ilgili büyük mesafeler katedildiğini ve önemli bir dönüşüm başladığını söyledi.

Afyonkarahisar'ın büyük düşünen iller arasında yer aldığını dile getiren Eroğlu, Zafer Havaalanı'nın açılmasının turizm açısından da önemli olduğunu vurguladı.

Afyonkarahisar'ın önemli bir kavşak noktası haline geldiğine işaret eden Eroğlu, hızlı tren hattı inşaatının başladığını, 700 bin kişinin içme suyunu sağlayabilecek arıtma tesisini kurduklarını belirtti.

''Afyonkarahisar geleceğe emin adımlarla yürüyor'' diyen Eroğlu, gayretleri dolayısıyla iş adamlarına da teşekkür etti.

Eroğlu, 26 Ağustos Tabiat Parkı'nda Kurtuluş Savaşı'nı anlatan panoramik müze projesini hazırladıklarına değinerek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de fikrini aldıktan sonra inşaata başlayacaklarını kaydetti.

Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu da Afyonkarahisar'ın termalin, lezzetin, tarihin ve mermerin başkenti olduğunu ifade etti. Termal suyu değerlendirdiklerini ve israfı önlediklerini belirten Balkanlıoğlu, Türkiye'nin yakaladığı istikrarın geleceğe güvenle bakılmasını sağladığını vurguladı.

Konuşmaların ardından, yemek basına kapalı devam etti.