22.10.2012, 04:53

Görüşmelerle dökülen kanı durdurmak!

 Şu sözleri televizyonlarda hemen her akşam Türk milleti dinliyor: Kanı durdurmak için şeytanla bile görüşülür.Annelerin ağlamaması, akan gözyaşının dinmesi, silah seslerinin susması ve barışın gelmesi için elden gelen her şey yapılır. Yıllardır silahla çözmeye çalıştık olmadı, konuşarak çözmek en iyisidir.

Toplum bu söylemlerle -barış gelecek, kan dökülmeyecek diye- büyük beklentiler içine sokulmaktadır. Adeta konuşarak ya da bazı düzenlemeler yapılarak terör, gözyaşı ve terörist cinayetler sona erecekmiş gibi bir hava yaratılmaktadır. Hükümet adım atsa, Oslo ve İmralı görüşmeleri devam etse terör sona erecekmiş gibi bir iklim oluşturulmaktadır.

Böylece kamuoyuna, silahlı ve sivil terörist unsurlar ile uzantılarının silah bırakmak ve cinayetlere son vermek için mağarada, kentte, hapishanede, sokakta, Oslo’da, İmralı’da ve Kandil’de hazır beklediği imajı veriliyor. Dökülen kandan suçlu olarak ceberut devlet, kötü bürokrat, tek tip insan yetiştirme düzeni, insanlık dışı işkenceler ve üniter yapı sorumlu tutuluyor!

Hatta PKK yanlısı yazar/çizer takımı barışın önündeki en büyük engelin  “kan ve gözyaşından beslenen siyaset”  olduğunu söylemektedir. Bu, PKK’nın vicdansız ve utanmaz psikolojik hareket unsurlarına göre dağa çıkanların, yollara mayın döşeyenlerin, araç ve okul yakanların, kitleler halinde insan katledenlerin amaçları kutsaldır. Onlar dağa çıkmak zorunda bırakılmışlardır. Bu insanlık düşmanı terörist savunucuları, ’dağdaki teröristlerin ’insan öldürmesiyle devletin insan öldürmesi aynı değil’ diyebilmektedir.

Sorunu terörist örgüt temsilcileriyle görüşerek ve anlaşarak çözmek gerektiğini söylüyorlar. Hâlbuki katilin caniliğinden muhafaza için katille, tecavüzcünün tecavüzünden korunmak için tecavüzcüyle görüşmek ne ise teröristin teröründen korunmak için teröristle pazarlığa girişmek de odur. İnsanlıktan nasipsiz, hiçbir ahlaki kural tanımayan, hukuk ve devlet düşmanı şiddet erbabıyla ne, nasıl ve hangi bağlayıcı ilkelerle görüşülebilir? Kendisini hiçbir kurala bağlı hissetmeyenler hangi kuralla ikna edilebilir ki?

Gerçeğin apaçık orta yerde durduğu bu şartlarda, terörün bitmesini, başlamayan görüşmelere, atılmayan adımlara, verilmeyen haklara ve çıkarılmayan yasalara bağlamak birinci sınıf bir aldatmacadır.

Kürt sorunu” hak, hukuk, adalet ve eşitlik sorunu değildir. Türkiye’de herhangi bir etnisiteye yönelik haksızlık, adaletsizlik, eşitsizlik sorunu diye bir şey yoktur. Eli silahlı ve teçhizatlı teröristlerin istedikleri çözüm, Anadolu’dan, içinde 21 ilimizin bulunduğu toprakların bir biçimde kendilerinin yönetimlerine bırakılmasıdır.

Gerçek bu iken milletin bütünlüğü ve milli devletin varlığına karşı olanlara göre anadille eğitim serbest bırakılsa, Anayasada Kürtlerin statüsü belirlense, özerk bölgeler oluşturulsa sorun kökten halledilecek! 

Bu söylemlerin arka planında şu vardır: Millet; Kürt ve Türk olarak bölünür, devlet de Türkiye ve Kürdistan olarak ayrılırsa sorun çözülecektir.

Başbakan Erdoğan, bu gerçeğe karşın  “Eğer İmralı’ya, yarın gidilmesi gerekiyorsa, ben müsteşarıma derim ki, ’gereğini yap.’Bu kanı durdurmak için ne yapabiliriz, bizim derdimiz bu”.

Başbakanın sözlerinden yıllardır PKK terör örgütünün döktüğü kanı nasıl durduracağı konusunda bir fikrinin olmadığı, ancak bugün nelerin yapılabileceğini hesaplamakla meşgul olduğu anlaşılıyor! Acaba neden? Bunun yaklaşan yerel seçimlerle bir ilgisi olmasın?

AKP döneminde her seçim öncesi dökülen kanın nasıl durdurulacağı hususu hükümetin aklına geliyor!Seçimlere kadar terör örgütüyle pazarlık yapılıyor, protokoller imzalanıyor ve sözler veriliyor.

AKP görüşmeler süresince askerlere operasyon yaptırmayarak zaman ve seçim kazanıyor. PKK ise sivil örgütlenmesini tamamlıyor, mevziler kazanıyor ve bölgede alan hâkimiyeti tesis ediyor. Seçimden sonra taraflar eski mevzi ve söylemlerine dönüyor. Olan ise Mehmetçiklere oluyor! Yazık değil mi?


Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 37 64
4. Başakşehir 37 58
5. Beşiktaş 37 56
6. Kasımpasa 37 53
7. Alanyaspor 37 51
8. Sivasspor 37 51
9. Rizespor 37 50
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 37 43
13. Kayserispor 37 42
14. Konyaspor 37 41
15. Gaziantep FK 37 41
16. Ankaragücü 37 40
17. Hatayspor 37 38
18. Karagümrük 37 37
19. Pendikspor 37 37
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Deportivo Alaves 37 45
11. Getafe 37 43
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17