24.06.2013, 06:47

Çözüm süreci' ve 'Kuzey Kürdistan

 Tazyikli su, biber gazı, Çarşı, “Duran Adam” derkenTürkiye’de iktidara karşı protestolar kurumsallaşmıştır.Başbakan Erdoğan tarafından protestocu halk kitlelerine karşı partililer, sivil şiddete karşı da kamu şiddeti sokağa sürülmüştür. AKP, iktidarını muhafaza edebilmek için kendisine karşı çıkanlara “göze göz, dişe diş” stratejisini uygulamaya sokması ilginçtir.

AKP, hükümetini muhafaza için canhıraş bir mücadele verirken, hükümetinin de dayandığı meşru zemin olan T.C. devletini müdafaa için kılını dahi kıpırdatmıyor. Aksine bizzat T.C. kavramını devlet binalarından kendi elleriyle indiriyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve otoritesinin Güneydoğu’da hain masalarda param parça edilmesini seyrediyor hatta teşvik ediyor. 

Her türlü bölücülük, ayrımcılık ve devlet yıkıcılığı devletin gözetimi altında serbestçe gerçekleştiriliyor. Türkiye’de devlet içinde devlet, millet içinde millet inşa etme faaliyetleri ise alabildiğine sürmektedir. 

Gelişmeler AKP iktidarının terör ve terörist, kurtulmak adı altında ülkeyi tam bir felakete sürüklediğini göstermektedir.

İmralı’daki kitle katliamcısı Öcalan ile varılan, sözde “Çözüm Süreci” mutabakatı kapsamında AKP ile PKK ikilisinin düzenlettikleri konferansların ikincisi Diyarbakır’da yapıldı.

Türkiye’nin Güneydoğu Bölgesini, “Kuzey Kürdistan” olarak niteleyen bu konferansa Türkiye’nin bölünmesini isteyen bütün gruplar katılmıştır. Bölgenin adı “Kuzey Kürdistan”, uydu devlet bürokrasinin adı KCK, silahlı kuvvetlerinin adı PKK, düzenlenen konferans ise “Kürdistan Büyük Millet Meclisi” olarak işlev görecektir. Nitekim Diyarbakır’da düzenlenen bu konferansın daha sonraki süreçte bir tür yerel parlamento gibi çalışacağı açıklanmış bulunmaktadır.

AKP’nin “çözüm süreci” adını verdiği bu olgunun “Bağımsız Birleşik Kürdistan”ın inşa süreci olduğu ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Türkiye’de halka doğruları söylemeyen bir iktidar iş başındadır. Öcalan ile “biz görüşmedik”, -halkın zekâsıyla alay eder gibi-  “emrimiz altındakiler görüştü” diyorlar. Sanki görüşenlere “görüşün” talimatını uzaydakiler veriyor! 

Bir yandan terör örgütüne “hiç söz vermedik”, Öcalan ile sağlanmış mutabakat yok diyorlar. Diğer yandan İmralı’daki kitle katliamcısının mektubunu Diyarbakır’daki meydanda halka okutulmasına izin veriyorlar. MİT’in katkılarıyla Kandil’deki teröristlere kitle katliamcısının mesajlarını iletiyorlar. 

Paralel Kürt Devleti kurmaktan içeri alınan KCK’lılar, Öcalan’ın açıkladığı biçimde aşamalı olarak hapishanelerden salıveriliyor. Hapishaneden çıkan KCK’lılar “Kürdistan devlet bürokrasisi”ndeki yerlerini derhal almış oluyorlar.
 
Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” kitle katliamcısı Öcalan’ın yapılmasını istediği konferansların ikincisiydi. AKP hükümeti, hiç söz vermeden (!), mutabakat sağlamadan (!) ve haberi dahi olmadan Öcalan’ın istediği konferansların yapılmasına izin vermiş oluyor.

Silahlarını mağaralara bıraksınlar ya da gömüp çekilsinler”, “sınırlardan nasıl girdilerse öyle çıksınlar” söylemleri bizzat Başbakanın ağzından çıkmıştır. 

Başbakanın bu sözleri ya da PKK’nın bu süreçte eylem yapmaması, hiç kuşkusuz tek taraflı bir kararın sonucu değildir. Yani PKK, Öcalan’dan ve AKP’den bağımsız olarak hareket etmiş değildir.

AKP’nin, Kürt kökenli yurttaşların temsilcisi olarak kitle katliamcısı Öcalan’ı alması en büyük stratejik hata olmuştur. Böylece terör örgütüyle Kürt vatandaşları AKP’nin sayesinde aynı konseptte bir araya getirilmiştir. 

Kitle katliamcısı Öcalan ise konferansa gönderdiği mesajda tek başına karar almasının demokratik ve gerçekçi olamayacağından söz ederek, “Konferansta alınacak ortak kararlar, her birimizin arkasında duracağı perspektif olacaktır” demiştir. Böylece bizzat AKP, Güneydoğu’daki halkı kitle katliamcısı Öcalan’ın arkasında toplanmaya zorlamıştır. Böylece bölgedeki bütün bölücü örgütler ve aktörler Türkiye Cumhuriyetine karşı Öcalan odaklı güç birliğine gitmişlerdir.

AKP, kitle katliamcısını muhatap alarak, onun mesajlarını Diyarbakır’da kitlelere okutarak, İmralı’ya BDP’li heyetlerin ziyaretine izin vererek fiilen Öcalan’ı ve PKK’yı meşrulaştırmıştır. Durum vahimdir!
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Sivasspor 34 48
8. Rizespor 33 48
9. Antalyaspor 33 45
10. Alanyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 34 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 32 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Wolves 35 46
11. Bournemouth 34 45
12. Brighton 33 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 32 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 32 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 33 14