26.06.2013, 03:09

Bölücülük manifestosu

 Kitle katliamcısı Öcalan tarafından 17 Mayıs 2005 tarihinde  PKK’nın KCK adlı bir yapıya dönüştürülmesini öngören devlet yapısının anayasası yazıldı. KCK, bayrağı, vatandaşlığı, yargısı, öz savunma gücü, köy, mahalle ve şehir meclisiyle örgütleri olan bir yapıdır.

Nasıl olduysa bu KCK anayasası İmralı’dan dışarıya çıkarıldı. Güneydoğu’daki sivil PKK örgütlenmesi bu yapı bağlamında şekillendi. PKK ile görüşmeler yaptığı için uzun süre AKP iktidarı, KCK yapılanmasını seyretmekle yetindi. 

KCK sözleşmesi “Kürt halkının demokratik konfederasyon ilkeleri temelinde birliğini esas alarak... Orta Doğu Demokratik Toplum Konfederasyonu’nu geliştirmek” amacını öngörüyordu. AKP iktidarı, Oslo görüşmelerinin başarısız olması ardından KCK’nın devlet içinde devlet olduğunun farkına vardı ve KCK mensuplarına karşı operasyon gerçekleştirdi.

Kitle katliamcısı Öcalan ile yapılan görüşmeler sonrası başlatılan “Çözüm Süreci” (!) bağlamında KCK’lılar gruplar halinde serbest bırakılmaya başlanmıştır.

Kitle katliamcısı Öcalan bu defa KCK anayasası bağlamında Kürt asıllı vatandaşları mobilize etmek ve farklı gruplar arasındaki işbirliğini gerçekleştirmek için konferanslar düzenlenmesi talimatını verdi. Bu bağlamda Diyarbakır’da “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” düzenlendi. 

Bu konferansın sonucunda yayınlanan sonuç bildirgesi, bölücülüğün geldiği aşama konusunda ciddi ipuçları vermektedir. Bütün bölücü kesimler, Öcalan’ın teklifi ile gerçekleştirilen bu toplantıya iştirak etmişlerdir.Bölücüler, bu toplantılarla bütün Kürtler arasında milli birlik ve milli bilinç yaratarak ‘kendi kaderlerini tayin etme hakkı’ elde etmeye çalışıyorlar. DTK adını, bu toplantıda “Ulusal Meclis” olarak değiştirdi. Böylece kendi tabirleriyle Kuzey Kürdistan’ın kurucu meclisi oluşmuş oldu.

Bu konferansta ortaya konulan görüşler sonucunda “Bağımsız Kürdistan”ın yapı taşları birer birer inşa edilmektedir. İlk aşamada Kürt ulusal kimliğinin inşa edilmesi gelmektedir. Sonrasında özerklik, federasyon ve ardından bağımsızlık aşamaları gelecektir. İlerleyen aşamalarda dört parçalı Kürdistan üzerinden Pan-Kürdizm hedefine ulaşılmaya çalışılacaktır.
Sonuç bildirgesi bölücü bir manifesto olup başlıca şu hususlara vurgu yapmaktadır:
·  Müzakere sürecinin sağlıklı ve güvenli biçimde sürdürülmesi için demokratik çözüm sürecinin başat aktörüAbdullah Öcalan’a özgürlük talep edilmiştir.
·  Konferansta Kürt sorunu olarak Kürdistan’ın statüsünün belirlenmesi esas alınmıştır. Bu da ‘Kürdistan’ın kaderinin Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması’ yoluyla sağlanacaktır.
·  Kürdistan halklarının kendi kimliğiyle örgütlenme özgürlüğü, ana dilde eğitim ve Kürtçenin resmi dil olması talep edilmiştir. Bunun yapılacak yeni anayasasının güvencesi altına alınması gerektiğine vurgu yapılmıştır.
·  Konferans katılımcıları Suriye’deki Rojava parçasında kendi özgücüyle ve kendi özgün siyasetiyle gerçekleşen yapının yanında olduklarını kayıt altına almışlardır. 
·  Konferans, Türkiye halklarını, açığa çıkan iradeyi tanımaya, esas almaya ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini Kürt halkının haklarını tanıması için baskı kurmaya çağırır.
Durumun özeti şudur: Bir defa Türkiye’nin Güneydoğu’sunda “Kuzey Kürdistan” adıyla bir toplantı yapılmış, Türkiye Cumhuriyetine karşı bölücü güçler bir araya toplanmış ve T.C.’ye dayatılacak olanlar büyük bir açıklıkla ortaya konulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bölüneceği, bu bölünmenin gerekçelerinin ne olduğu, devlete neyi dayatacaklarını açıkça ortaya koymuşlardır. ‘İster özerklik, ister federasyon, istersek de bağımsızlık ilan ederiz kimse buna karışamaz’ denilmektedir. Bölünmenin meydana getirmesi muhtemel çatışma riskini ortadan kaldırmak için, uygun yeni anayasa talepleri dile getirilmiştir.

Hükümet, Türkiye Cumhuriyeti devletinin birlik ve bütünlüğünü savunmadığı gibi bu toplantıları bizzat desteklemiştir. Toplantılar Erdoğan’ın izni, kitle katliamcısı Öcalan’ın da talimatıyla düzenlendiği bir gerçektir. Konferansın sonuç bildirgesi Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik aşamalı bir bölünme manifestosudur. AKP iktidarı bölücülüğe hem müsamaha göstermiş hem de kışkırtmıştır!
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14