22.09.2012, 02:57

Yabancı dilde eğitim

  Seneler önce ODTÜ mezunu bir akademisyen arkadaşım İngiltere’de bir üniversitede araştırma yaptığı sırada bir İngiliz akademisyene Türkiye’de İngilizce eğitim yapan bir üniversitede okuduğunu söylediği zaman İngiliz akademisyen şaşırıyor ve soruyor: “Neden, Türkiye hiç sömürge olmadı ki?” İngilizce eğitimin ne anlama geldiğini hiç bu kadar çarpıcı ortaya koyan bir yaklaşım duymamıştım. Aradan geçen yıllar Türkiye’nin sömürge olmamasına rağmen İngilizce eğitimin, sömürge aydını türü bir aydının altyapısını hazırladığını gösterdi. 
  
Ve üniversitelerimizde ne yazık ki, İngilizce eğitim gittikçe yayılıyor. Türkçe eğitim yapan üniversitelerde bile derslerin önemli bir kısmı İngilizce yapılmaya başlandı. Üstelik İngilizce ders veren veya İngilizce ders oranını artıran üniversitelere başvurular arttığı gibi üniversite giriş sınavlarında bu üniversitelerin giriş puanları artırılıyor. Yüksek puanla öğrenci alan üniversiteler, öğrenciler bizi seçsin diyerek İngilizce ders oranını artırıyorlar. Vakıf üniversiteleri ise rekabet ortamında seçilebilmek için İngilizce eğitim vermeyi bir şart olarak görüyorlar. 

Türkiye’de Türklerin Türklere İngilizce eğitim verdiği sistem gittikçe yaygınlaşıyor. Tıp ve fen bilimlerinde İngilizce eğitimin faydaları ve zararları konusunda çok bir şey söyleyebilecek durumda değilim. Ancak sosyal bilimlerde İngilizce eğitim bir felaket yaratıyor. Bunları, kendisi Ankara Koleji’nde matematik, biyoloji, fizik gibi dersleri İngilizce almış, Almanya’da felsefe ve siyasal bilgiler eğitimi almış ve ABD’de üniversitede ders vermiş bir akademisyen olarak söylüyorum.  

Bir yandan en yüksek puan ile sosyal bilimlerde öğrenci alan üniversitelerimize yolladığımız en çalışkan genç beyinleri, Türkçe düşünme ve yazma sürecinin dışına çıkarıyoruz.Bu üniversitelerdeki öğretim üyelerinin küçümsenmeyecek bir bölümü, yerli oryantalist, diğer bir ifade ile kendi ülkelerine ve toplumlarına bir Avrupalı ve Amerikalı gibi bakan insanlar oldukları için çocukları da bu şekilde yetiştiriyorlar. Bu öğretim üyeleri için ana hedef Türkiye’de ve Türkçe yayın yapmak değil. İngilizce ve ABD/İngiltere’de yayın yapmak. Üniversitelerin kurduğu sistem de öğretim üyelerini buna zorluyor. Türkiye’de yeterince dünya çapında yayın yapan İngilizce dergi olmadığı için bu bir zorunluluk haline geliyor.

Anılan ülkelerin dergilerinde Türkiye’nin menfaatlerini savunan makalelere çok itibar edilmediği için, önce Türkiye’ye karşı eleştirel, sonra kötüleyen bir dil benimseniyor, bir süre sonra da bu dil anılan öğretim üyesi tipinin karakteri oluyor. Kampüs tipinde ve kendi kendine sosyal anlamda yeterli olan bu üniversite tiplerinin 1918–1921 arasındaki işgal ordusu karargâhlarından çok farkı yok. Bu en seçkin üniversitelerden birisinde 10 Kasım’da şenlik düzenleniyor. Yakalarında Türk bayrağı taşıyan az sayıda öğrenciye ise faşist deniliyor. Çünkü bu zihinsel yapıya göre Türk olmak faşist olmak sonucunu doğuruyor. 

İngilizce eğitim yapan üniversitelerde kaçınılmaz olarak dersin içeriği de öğrencilerin anlaması için basitleştiriliyor. Aslında beyinleri çok daha yüksek bir bilgi seviyesini algılamaya hazır olan gençler, yabancı bir dilde eğitimden dolayı daha basit ve düşük seviyede bir bilgi ile besleniyorlar. Birçok öğrenci, üniversitede birinci sınıfa geçmeden evvel bir senelik hazırlık aldıktan sonra birinci sınıfta İngilizce dersler ile karşılaşınca dersi anlamıyor. Esasen bir senelik bir hazırlık eğitimiyle yabancı bir dilde üniversite eğitimi almak mümkün değil. Türkçe eğitim verilen üniversitelerde bile öğrenciler, kendi dillerinde verilen derslerin bazı noktalarının tekrar anlatılmasını arzu ederken, yabancı dilde eğitim alan öğrencilerin durumunu düşünün. Bazı öğretim üyeleri, örneğin uluslararası ilişkiler dersinde hem dersi anlatıyor, hem de arada İngilizce kavramlar dersi veriyor. Dersin sonunda da genel istek üzerine İngilizce anlatılan ders 10–15 dakika Türkçe özetleniyor. Öğrenciler sınavlara çalışırken sınav metinlerini öğrenmek yerine ezberliyorlar. Gençlerimizi ve ülkenin geleceğini heba ediyoruz.


Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. Arsenal 37 86
2. M.City 36 85
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 36 63
6. Newcastle 36 57
7. Chelsea 36 57
8. M. United 36 54
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 36 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 35 90
2. Barcelona 35 76
3. Girona 35 75
4. Atletico Madrid 35 70
5. Athletic Bilbao 35 62
6. Real Betis 35 55
7. Real Sociedad 35 54
8. Valencia 35 48
9. Villarreal 35 48
10. Getafe 35 43
11. Deportivo Alaves 35 42
12. Sevilla 35 41
13. Osasuna 35 40
14. Las Palmas 35 37
15. Mallorca 35 35
16. Rayo Vallecano 35 35
17. Celta Vigo 35 34
18. Cadiz 35 29
19. Granada 35 21
20. Almeria 35 17