10.07.2012, 01:20
Kalemi Satılıklar...!
İhanetin kol gezdiği bu coğrafyada teoriden pratiğe dönüştürülen yıkım ve ötekileştirme siyaseti her geçen gün daha da netleşiyor.
Kalemi satılıklar. Milliyetçi Hareket Partisinin samimiyetini ve kararlılığını teste tabi tutamazsınız. MHP’nin geçmişte söyledikleri bugün yaşanıyor!
Ayrıştırma ve ötekileştirme siyasetine ayna tutanların son açılımı ‘’yeni’’ diye servis edilen, geçmişin baş aktörü Leyla Zana’nın Başbakanla görüşmelerindeki niyet ve beklentiler.
Bazı kalemi satılıklar, Zana’nın görüşmesini çok masumane ve pozitif değişim olarak servis etmekte. Hatta artık bu görüşmedeki talepler üzerine hükümetin ‘’açılım politikası’’nı hızlandırması gerektiğini ifade etmekteler.
AKP hükümetinin terörün acımasızlığı karşısındaki zafiyeti ve teröristlerle masaya oturma diplomasileri, inkar siyasetleri nasıl bir çıkmaz yaşadıklarını göstermiştir.
PKK ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında ki görüşmeler. Hani hatırlayacaksınız AKP hükümetin kabul etmediği, “ispat etmeyen şerefsizdir” dediği görüşmeler. Görüşmede yer alan kişiler Mit Müsteşarı Hakan Fidan, Mit Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, KCK’lı Mustafa Karasu, PKK’lı Sabri Ok, Kongra-gel Başkan Yardımcısı Zübeyir Aydar ve koordinatör ülke temsilcileridir.
Kim burada koordinatör ülkeler?
Buradan yola çıkarak PKK terör örgütünü her zeminde destekleyen ve sözde müttefikimiz olan bu koordinatörler, kendi ‘’öngörü merkezlerinde’’ toplum mühendisleri eşliğinde terör örgütünün yaşama kanallarını destekleyen siyasetçi, gazeteci, sinemacı, sendikacı ve sözde aydınları her zaman desteklemişlerdir. Şimdi bu desteklenen gazeteci yada aydın zevatının görevi her alanda Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırmak olacaktır.
Buradan yola çıkarak Leyla Zana’nın başbakanla görüşmesindeki taleplerinden biride OSLO görüşmelerinin devam ettirilmesi yönündeydi.
Ne kadar doğal bir istek!
Yada özerklik, yada TSK operasyonları durdursun, yada, yada,… Bölünme ve ayrışma adına her türlü istekler.
Bu ihanet güruhu doğan grubunda ve çalık grubunda toparlanmış, milletin gerçeklerinin çok dışında yaşantılara sahip, millete karşı kompleksleri her daim sırıtan ve hep ABD hayranlığı olan dünün komünistleri bugünün neo liberalleri, çift pasaportlu kalemi satılıklardır. Şimdi bu satılıklar, Zana’nın isteklerini yada bölücü başının taleplerini doğal karşılayarak MHP’nin milli tavrını ‘’hınçla’’ eleştirmektedirler.
Hıncal ULUÇ; Sabah gazetesindeki köşesinde “MHP neden süreci sabote ediyor” diye yazmış.
Neden mi sabote ediyor?
Sayın HINÇ al, çünkü bu istekler PKK’nın otuz yıldır kan dökerek talep ettiği istekler.
Kalemi satılmışlar kime hizmet ediyorsunuz...!
Küresel güç odakları tarafından beslenen, eli kanlı PKK’nın dağdaki talepleri, düz ovaya inmiş siyasi aktörler tarafından demokratikleşme ve barış adına otuz yıldır istenmektedir. Bin yıllık kardeşliği ayrıştıran ve ayrışmanın, nefretin temellerini atan bu bölücü ifadelere ve beklentilere de ne yazık ki AKP hükümeti çanak tutmaktadır. Başbakanın; Zana görüşmesi çok olumlu geçti ifadesi ‘’Ayrışmanın 30 yıldır değişmeyen talepleri’’ bizleri bir kez daha derinden düşündürmüştür.
Kim, kiminle küs? Kimle, kimi barıştıracağız? Bunların içini doldurmak gerek. Bölgenin istikrarsızlığından geçinen, kalkınmasını istemeyen ve kandan beslenen bir takım ihanet şebekeleri bu işleri kendilerince bölgesel ranta dönüştürmüştür.
Bölgede feodal düzenin tesisinde rol oynayan ve bu düzenin devamlılığından geçinen ailelerin temsilcileri; taraflı, ırkçı söylevlerle eli kanlı terör örgütünün propagandasını yapanlar, ne haktan, hukuktan bahsedebilirler. Bunların eşleri yada yandaşları 30 yıl öncesinde ne dediyseler bu günde tekrar ediyorlar.
Güneydoğu’da sosyo iktisadi kalkınmanın yıllarca sekteye uğratıldığından, geçen iktidarların oy simsarlığı yaparak verdikleri yatırım projelerinin sözlerini tutmadıklarından, okulların yetersizliğinden, öğretmen ve kadro açıklarından, tarım ve hayvancılık sektörünün bitirildiğinden, adil miras hukukunun olmayışından, işsizliğin her geçen yıllarda misli ile arttığından, aile ve inanç temelli dokunun erozyona uğratıldığından, nitelikli eğitimin olmayışından, aşiretler arası çatışmaların körüklendiğinden, bölgeler arası yatırım farklarından..vb.
Bölgenin bu temel sorunların hangi birine değindiniz ki samimiyetiniz ortaya çıksın. Neymiş efendim; şu hak, bu hak. Hangi hak gasp edildi de kurtuluşu ayrışmadan, yabancı ellerin tezgâhlarında, kendinizi ötekileştirmeden ve başka bir bayrağın altında arıyorsunuz.
Milliyetçi hareket partisi yukarıda yazdığım temel sorunları giderecek ve bölgenin ‘’sosyo ekonomik’’ kalkınmasını hızlandıracağı programını kendi iktidarında gerçekleştirecektir.
MHP meseleye ayrıştırma kavramları ile bakmıyor, ‘’BİN YILLIK KARDEŞLİK’’ temelinde yılların ‘’sosyo ekonomik’’ istismarının yansımasından kaynaklanan doğal istekler ile eli kanlı terör gerçeğini ayrıştırarak bakmıştır.
MHP reaksiyoner bir tavır almakla suçlanamaz. Yada şehitler üzerinden siyaset ifadeleri ile hiç ama hiç suçlanamaz. Yaşanan gerçekler ve acıları dile getirmesi, vatan evlatlarının hayatının baharında kahpe tuzaklarla kendi coğrafyasında şehit edilmesi, hazmedilecek bir durum olmadığından sesini yükseltmektedir. Ve bu ses; haklı, kararlı ve inançlı bir sestir. Bu ses Türkiye’nin sesidir.
Kalemi satılıklar. Milliyetçi Hareket Partisinin samimiyetini ve kararlılığını teste tabi tutamazsınız. MHP’nin geçmişte söyledikleri bugün yaşanıyor!
Ayrıştırma ve ötekileştirme siyasetine ayna tutanların son açılımı ‘’yeni’’ diye servis edilen, geçmişin baş aktörü Leyla Zana’nın Başbakanla görüşmelerindeki niyet ve beklentiler.
Bazı kalemi satılıklar, Zana’nın görüşmesini çok masumane ve pozitif değişim olarak servis etmekte. Hatta artık bu görüşmedeki talepler üzerine hükümetin ‘’açılım politikası’’nı hızlandırması gerektiğini ifade etmekteler.
AKP hükümetinin terörün acımasızlığı karşısındaki zafiyeti ve teröristlerle masaya oturma diplomasileri, inkar siyasetleri nasıl bir çıkmaz yaşadıklarını göstermiştir.
PKK ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında ki görüşmeler. Hani hatırlayacaksınız AKP hükümetin kabul etmediği, “ispat etmeyen şerefsizdir” dediği görüşmeler. Görüşmede yer alan kişiler Mit Müsteşarı Hakan Fidan, Mit Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, KCK’lı Mustafa Karasu, PKK’lı Sabri Ok, Kongra-gel Başkan Yardımcısı Zübeyir Aydar ve koordinatör ülke temsilcileridir.
Kim burada koordinatör ülkeler?
Buradan yola çıkarak PKK terör örgütünü her zeminde destekleyen ve sözde müttefikimiz olan bu koordinatörler, kendi ‘’öngörü merkezlerinde’’ toplum mühendisleri eşliğinde terör örgütünün yaşama kanallarını destekleyen siyasetçi, gazeteci, sinemacı, sendikacı ve sözde aydınları her zaman desteklemişlerdir. Şimdi bu desteklenen gazeteci yada aydın zevatının görevi her alanda Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırmak olacaktır.
Buradan yola çıkarak Leyla Zana’nın başbakanla görüşmesindeki taleplerinden biride OSLO görüşmelerinin devam ettirilmesi yönündeydi.
Ne kadar doğal bir istek!
Yada özerklik, yada TSK operasyonları durdursun, yada, yada,… Bölünme ve ayrışma adına her türlü istekler.
Bu ihanet güruhu doğan grubunda ve çalık grubunda toparlanmış, milletin gerçeklerinin çok dışında yaşantılara sahip, millete karşı kompleksleri her daim sırıtan ve hep ABD hayranlığı olan dünün komünistleri bugünün neo liberalleri, çift pasaportlu kalemi satılıklardır. Şimdi bu satılıklar, Zana’nın isteklerini yada bölücü başının taleplerini doğal karşılayarak MHP’nin milli tavrını ‘’hınçla’’ eleştirmektedirler.
Hıncal ULUÇ; Sabah gazetesindeki köşesinde “MHP neden süreci sabote ediyor” diye yazmış.
Neden mi sabote ediyor?
Sayın HINÇ al, çünkü bu istekler PKK’nın otuz yıldır kan dökerek talep ettiği istekler.
Kalemi satılmışlar kime hizmet ediyorsunuz...!
Küresel güç odakları tarafından beslenen, eli kanlı PKK’nın dağdaki talepleri, düz ovaya inmiş siyasi aktörler tarafından demokratikleşme ve barış adına otuz yıldır istenmektedir. Bin yıllık kardeşliği ayrıştıran ve ayrışmanın, nefretin temellerini atan bu bölücü ifadelere ve beklentilere de ne yazık ki AKP hükümeti çanak tutmaktadır. Başbakanın; Zana görüşmesi çok olumlu geçti ifadesi ‘’Ayrışmanın 30 yıldır değişmeyen talepleri’’ bizleri bir kez daha derinden düşündürmüştür.
Kim, kiminle küs? Kimle, kimi barıştıracağız? Bunların içini doldurmak gerek. Bölgenin istikrarsızlığından geçinen, kalkınmasını istemeyen ve kandan beslenen bir takım ihanet şebekeleri bu işleri kendilerince bölgesel ranta dönüştürmüştür.
Bölgede feodal düzenin tesisinde rol oynayan ve bu düzenin devamlılığından geçinen ailelerin temsilcileri; taraflı, ırkçı söylevlerle eli kanlı terör örgütünün propagandasını yapanlar, ne haktan, hukuktan bahsedebilirler. Bunların eşleri yada yandaşları 30 yıl öncesinde ne dediyseler bu günde tekrar ediyorlar.
Güneydoğu’da sosyo iktisadi kalkınmanın yıllarca sekteye uğratıldığından, geçen iktidarların oy simsarlığı yaparak verdikleri yatırım projelerinin sözlerini tutmadıklarından, okulların yetersizliğinden, öğretmen ve kadro açıklarından, tarım ve hayvancılık sektörünün bitirildiğinden, adil miras hukukunun olmayışından, işsizliğin her geçen yıllarda misli ile arttığından, aile ve inanç temelli dokunun erozyona uğratıldığından, nitelikli eğitimin olmayışından, aşiretler arası çatışmaların körüklendiğinden, bölgeler arası yatırım farklarından..vb.
Bölgenin bu temel sorunların hangi birine değindiniz ki samimiyetiniz ortaya çıksın. Neymiş efendim; şu hak, bu hak. Hangi hak gasp edildi de kurtuluşu ayrışmadan, yabancı ellerin tezgâhlarında, kendinizi ötekileştirmeden ve başka bir bayrağın altında arıyorsunuz.
Milliyetçi hareket partisi yukarıda yazdığım temel sorunları giderecek ve bölgenin ‘’sosyo ekonomik’’ kalkınmasını hızlandıracağı programını kendi iktidarında gerçekleştirecektir.
MHP meseleye ayrıştırma kavramları ile bakmıyor, ‘’BİN YILLIK KARDEŞLİK’’ temelinde yılların ‘’sosyo ekonomik’’ istismarının yansımasından kaynaklanan doğal istekler ile eli kanlı terör gerçeğini ayrıştırarak bakmıştır.
MHP reaksiyoner bir tavır almakla suçlanamaz. Yada şehitler üzerinden siyaset ifadeleri ile hiç ama hiç suçlanamaz. Yaşanan gerçekler ve acıları dile getirmesi, vatan evlatlarının hayatının baharında kahpe tuzaklarla kendi coğrafyasında şehit edilmesi, hazmedilecek bir durum olmadığından sesini yükseltmektedir. Ve bu ses; haklı, kararlı ve inançlı bir sestir. Bu ses Türkiye’nin sesidir.
15
açık
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 36 | 99 |
2. Fenerbahçe | 36 | 93 |
3. Trabzonspor | 36 | 61 |
4. Başakşehir | 36 | 58 |
5. Beşiktaş | 36 | 55 |
6. Kasımpasa | 36 | 52 |
7. Sivasspor | 37 | 51 |
8. Alanyaspor | 36 | 50 |
9. Rizespor | 36 | 49 |
10. Antalyaspor | 37 | 48 |
11. A.Demirspor | 37 | 44 |
12. Samsunspor | 36 | 42 |
13. Kayserispor | 36 | 41 |
14. Konyaspor | 36 | 40 |
15. Ankaragücü | 36 | 39 |
16. Gaziantep FK | 36 | 38 |
17. Hatayspor | 36 | 37 |
18. Karagümrük | 36 | 37 |
19. Pendikspor | 36 | 36 |
20. İstanbulspor | 37 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Eyüpspor | 34 | 75 |
2. Göztepe | 34 | 70 |
3. Sakaryaspor | 34 | 60 |
4. Bodrumspor | 34 | 57 |
5. Ahlatçı Çorum FK | 34 | 56 |
6. Kocaelispor | 34 | 55 |
7. Boluspor | 34 | 53 |
8. Gençlerbirliği | 34 | 51 |
9. Bandırmaspor | 34 | 50 |
10. Erzurumspor | 34 | 44 |
11. Ümraniye | 34 | 43 |
12. Manisa FK | 34 | 40 |
13. Keçiörengücü | 34 | 40 |
14. Adanaspor | 34 | 39 |
15. Şanlıurfaspor | 34 | 38 |
16. Tuzlaspor | 34 | 38 |
17. Altay | 34 | 10 |
18. Giresunspor | 34 | 7 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. M.City | 37 | 88 |
2. Arsenal | 37 | 86 |
3. Liverpool | 37 | 79 |
4. Aston Villa | 37 | 68 |
5. Tottenham | 37 | 63 |
6. Chelsea | 37 | 60 |
7. Newcastle | 37 | 57 |
8. M. United | 37 | 57 |
9. West Ham United | 37 | 52 |
10. Brighton | 37 | 48 |
11. Bournemouth | 37 | 48 |
12. Crystal Palace | 37 | 46 |
13. Wolves | 37 | 46 |
14. Fulham | 37 | 44 |
15. Everton | 37 | 40 |
16. Brentford | 37 | 39 |
17. Nottingham Forest | 37 | 29 |
18. Luton Town | 37 | 26 |
19. Burnley | 37 | 24 |
20. Sheffield United | 37 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Real Madrid | 36 | 93 |
2. Barcelona | 36 | 79 |
3. Girona | 36 | 75 |
4. Atletico Madrid | 36 | 73 |
5. Athletic Bilbao | 36 | 62 |
6. Real Sociedad | 36 | 57 |
7. Real Betis | 36 | 56 |
8. Villarreal | 36 | 51 |
9. Valencia | 36 | 48 |
10. Getafe | 36 | 43 |
11. Deportivo Alaves | 36 | 42 |
12. Sevilla | 36 | 41 |
13. Osasuna | 36 | 41 |
14. Las Palmas | 36 | 38 |
15. Rayo Vallecano | 36 | 38 |
16. Celta Vigo | 36 | 37 |
17. Mallorca | 36 | 36 |
18. Cadiz | 36 | 32 |
19. Granada | 36 | 21 |
20. Almeria | 36 | 17 |