13.02.2013, 05:43
Her Mevsim Mevlana
Hz. Mevlana’yı da tükettik sonunda… Onu anlamak, içselleştirmek olmadı mesele. Popüler kültürü yücelterek geldiğimiz süreçte, her şeyin popüler olmasını, metalaşmasını, metalaşınca hayatın gereği” olarak görenler çoğaldı. Nasılsa her kes, “hayatı” tanımlamadan “hayatını yaşamaya” başlamıştı. Hay’dan gelir Hu ‘ya giderdik nasılsa. Legolardan oluşan bilinç ve modüler hayatların gereği olarak da Mevlana, Na-Mevla olabilirdi. Görüntüler anlamın yerini alır, lam’ın an’ına bakardık; görünürlük esastı. Bir varmış, bir yokmuş hayatlar taksitle garantili olarak uzatılmıştı.
Din-devlet-siyaset ayrışmasına kafa yorarken, “ekonomi” ikisinin de ötesine geçti. (Marks farklı bir şey demiyordu!) Çünkü hayat ve hatta devlet ekonominin mantığını içselleştirdi. Hatta tüketmek “ekönömi”nin, ekonomi hayatın mihenk taşı oldu. Her mutluluk özünde “alınanı,” her mutsuzluk özünde “ekonomiyi barındırır oldu. Tükenmez kalem gibi tükenen bir değere dönüşüverdi her şey. Ve ticaretin kalemi “tükenmez” oldu. Değişim esastı; hayata dokunmadan, eşyayla değ’iştik. Aslında iş’deş eylem adına kalan da sınırlanmıştı, sev’mek gibi. "Toplu duruşlar," "takım çalışmaları" olabilirdi. Bir'lik hakikatin değil, Aşk'ın değil, siyasetin yüzü suyu hürmetine lazımdı.
Herkesin ayrı bir Mevlana’sı oldu sosyal medyada, anti-sosyal medyada. Ve aslında Mevlana hepimize ayrı ayrı ayna oldu. Onda, istediklerimizi, arzu ettiklerimizi bulduk. İfade etmek istediklerimizi onun adıyla, yermek, sopalamak istediklerimizi onun sözleriyle, dermek istediklerimizi Mesnevi’den alıntılarla, germek istediklerimizi onun hayatıyla, sermek istediklerimizi ondan anılarla hallettik. Hediye paketlerinin yaldızları Şems gibi parlıyordu.
Yetmediği yerde sema gösterileri de vardı. Sözden dönmek, özden dönmek için de deliller vardı artık. Dijital dünya zaten rakamlardan ibaretti, rakamlar “Bir”sizdi, dağınık kafalar, dağınık hayatlar, dağınık sokaklar ve evlerde… Mustafa Kemal adına uydurulan onca vecize gibi, Mevlana adına da “vecize”ler uydurduk. Uydu çağı böyle bir şeydi. Mecaz, gerçek olmuştu.
‘‘Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük,” der Mevlana. “Bir başka bahar için sadece yaprak döktük.’’ Mevlana’nın kastı, hem hayat hem de aşka dair yaprak dökümüdür. Ve aslında aşk boyut değiştirirken, ölümle yeni evresine geçer. Mevlana’nın sırrı, Allah’ı olduğu kadar Allah’ın yarattıklarını da düşündükçe Aşk’ı ve aşkla bakışan o arıtan, saflaştıran bakışını giyinmesidir. Hırka’dan öte giyilen bu bakış, hırka giyende kalırken; bakan gözlerin, dokunduğu herkes ve her şeyi giyinmesidir. Kral’ın çıplaklığı ondan görünmez oldu…
Mevlana’yı “ihraç kalemleri” arasına almak lazım artık. Edep, ya Hu! Ney, ya neee, aynaya bakınca her şey ayan değil mi?
Din-devlet-siyaset ayrışmasına kafa yorarken, “ekonomi” ikisinin de ötesine geçti. (Marks farklı bir şey demiyordu!) Çünkü hayat ve hatta devlet ekonominin mantığını içselleştirdi. Hatta tüketmek “ekönömi”nin, ekonomi hayatın mihenk taşı oldu. Her mutluluk özünde “alınanı,” her mutsuzluk özünde “ekonomiyi barındırır oldu. Tükenmez kalem gibi tükenen bir değere dönüşüverdi her şey. Ve ticaretin kalemi “tükenmez” oldu. Değişim esastı; hayata dokunmadan, eşyayla değ’iştik. Aslında iş’deş eylem adına kalan da sınırlanmıştı, sev’mek gibi. "Toplu duruşlar," "takım çalışmaları" olabilirdi. Bir'lik hakikatin değil, Aşk'ın değil, siyasetin yüzü suyu hürmetine lazımdı.
Herkesin ayrı bir Mevlana’sı oldu sosyal medyada, anti-sosyal medyada. Ve aslında Mevlana hepimize ayrı ayrı ayna oldu. Onda, istediklerimizi, arzu ettiklerimizi bulduk. İfade etmek istediklerimizi onun adıyla, yermek, sopalamak istediklerimizi onun sözleriyle, dermek istediklerimizi Mesnevi’den alıntılarla, germek istediklerimizi onun hayatıyla, sermek istediklerimizi ondan anılarla hallettik. Hediye paketlerinin yaldızları Şems gibi parlıyordu.
Yetmediği yerde sema gösterileri de vardı. Sözden dönmek, özden dönmek için de deliller vardı artık. Dijital dünya zaten rakamlardan ibaretti, rakamlar “Bir”sizdi, dağınık kafalar, dağınık hayatlar, dağınık sokaklar ve evlerde… Mustafa Kemal adına uydurulan onca vecize gibi, Mevlana adına da “vecize”ler uydurduk. Uydu çağı böyle bir şeydi. Mecaz, gerçek olmuştu.
‘‘Sanmasınlar yıkıldık, sanmasınlar çöktük,” der Mevlana. “Bir başka bahar için sadece yaprak döktük.’’ Mevlana’nın kastı, hem hayat hem de aşka dair yaprak dökümüdür. Ve aslında aşk boyut değiştirirken, ölümle yeni evresine geçer. Mevlana’nın sırrı, Allah’ı olduğu kadar Allah’ın yarattıklarını da düşündükçe Aşk’ı ve aşkla bakışan o arıtan, saflaştıran bakışını giyinmesidir. Hırka’dan öte giyilen bu bakış, hırka giyende kalırken; bakan gözlerin, dokunduğu herkes ve her şeyi giyinmesidir. Kral’ın çıplaklığı ondan görünmez oldu…
Mevlana’yı “ihraç kalemleri” arasına almak lazım artık. Edep, ya Hu! Ney, ya neee, aynaya bakınca her şey ayan değil mi?
15
açık
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 36 | 99 |
2. Fenerbahçe | 36 | 93 |
3. Trabzonspor | 36 | 61 |
4. Başakşehir | 36 | 58 |
5. Beşiktaş | 36 | 55 |
6. Kasımpasa | 36 | 52 |
7. Alanyaspor | 36 | 50 |
8. Rizespor | 36 | 49 |
9. Sivasspor | 36 | 48 |
10. Antalyaspor | 36 | 45 |
11. A.Demirspor | 36 | 44 |
12. Samsunspor | 36 | 42 |
13. Kayserispor | 36 | 41 |
14. Konyaspor | 36 | 40 |
15. Ankaragücü | 36 | 39 |
16. Gaziantep FK | 36 | 38 |
17. Hatayspor | 36 | 37 |
18. Karagümrük | 36 | 37 |
19. Pendikspor | 36 | 36 |
20. İstanbulspor | 36 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Eyüpspor | 34 | 75 |
2. Göztepe | 34 | 70 |
3. Sakaryaspor | 34 | 60 |
4. Bodrumspor | 34 | 57 |
5. Ahlatçı Çorum FK | 34 | 56 |
6. Kocaelispor | 34 | 55 |
7. Boluspor | 34 | 53 |
8. Gençlerbirliği | 34 | 51 |
9. Bandırmaspor | 34 | 50 |
10. Erzurumspor | 34 | 44 |
11. Ümraniye | 34 | 43 |
12. Manisa FK | 34 | 40 |
13. Keçiörengücü | 34 | 40 |
14. Adanaspor | 34 | 39 |
15. Şanlıurfaspor | 34 | 38 |
16. Tuzlaspor | 34 | 38 |
17. Altay | 34 | 10 |
18. Giresunspor | 34 | 7 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. M.City | 37 | 88 |
2. Arsenal | 37 | 86 |
3. Liverpool | 37 | 79 |
4. Aston Villa | 37 | 68 |
5. Tottenham | 37 | 63 |
6. Chelsea | 37 | 60 |
7. Newcastle | 37 | 57 |
8. M. United | 37 | 57 |
9. West Ham United | 37 | 52 |
10. Brighton | 37 | 48 |
11. Bournemouth | 37 | 48 |
12. Crystal Palace | 37 | 46 |
13. Wolves | 37 | 46 |
14. Fulham | 37 | 44 |
15. Everton | 37 | 40 |
16. Brentford | 37 | 39 |
17. Nottingham Forest | 37 | 29 |
18. Luton Town | 37 | 26 |
19. Burnley | 37 | 24 |
20. Sheffield United | 37 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Real Madrid | 36 | 93 |
2. Barcelona | 35 | 76 |
3. Girona | 36 | 75 |
4. Atletico Madrid | 36 | 73 |
5. Athletic Bilbao | 36 | 62 |
6. Real Betis | 35 | 55 |
7. Real Sociedad | 35 | 54 |
8. Villarreal | 36 | 51 |
9. Valencia | 35 | 48 |
10. Getafe | 36 | 43 |
11. Deportivo Alaves | 36 | 42 |
12. Sevilla | 36 | 41 |
13. Osasuna | 36 | 41 |
14. Rayo Vallecano | 36 | 38 |
15. Celta Vigo | 36 | 37 |
16. Las Palmas | 35 | 37 |
17. Mallorca | 36 | 36 |
18. Cadiz | 36 | 32 |
19. Granada | 36 | 21 |
20. Almeria | 35 | 17 |