03.06.2013, 11:54
Ey Milletim; Sömürülüyorsun! (İktidarın Son Projesi)
Emperyalizm olgusu aslolarak, gücün daha da genişletilmesi veya var olan gücün muhafaza edilmesi esnasında kendini gösterir. Tarih, ABD’nin yanında İngiltere, Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinin, bu olguyla dünya milletleri üzerindeki üstünlüklerini muhafaza etmek adına geliştirdikleri siyasetleri ve bunun sonucu oluşan 'insansızlık' örnekleriyle doludur.
Bu örnekleri incelediğimizde, yüzyıllar içinde sömürü alanlarının ve yöntemlerinin değişebileceğini ve de toplumdan topluma farklı yöntemler kullanılabildiğini görmekteyiz.
(Silahlı-silahsız, paralı-parasız; ekonomik ve zihniyet hâkimiyeti gibi...) Yalnız bu yöntemler arasında en eski ve de en etkili olanının, fizyolojik sömürü olduğu gözden kaçırılmaması gereken önemli bir gerçektir.
Bu yöntem kapsamında (özellikle geri kalmış toplumlarda), insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılar hale gelmeniz, sizin de onlar üzerindeki efendiliğinizi kabul hale getirir. Çünkü aç ve açıkta olup, kendini güvensiz hisseden bir insanın birinci önceliği, her zaman bu ihtiyaçlarının karşılanması yolunda olmuştur.
Sömürgeciliğin bilinçli yandaşları der ki: “Önünü kestiğin insanları, olabildiğince bireysel ihtiyaç seviyesinde tut… Aç bırak, tehdit et, korkut, doyur derken yönet ki, onların istediğiniz gibi düşünmesini sağla...”
Emperyalist düşüncenin pençesinde olanların hareket ve düşünce olarak yerinde saydığını, atacakları her adım için, sahiplerine(!) başvurduklarını; bununda emperyalist ruhun ve teslimiyetin gereği olduğunu biliyoruz. Bu teslimiyet sonucunda da, insanların ve toplumların, kendini gerçekleştirme, kendine yetme ve yaratıcı potansiyelini harekete geçirme gibi yetilerini, başkalarının güdümüne teslim etmek zorunda kaldığını görüyoruz. Kendi ihtiyaçlarını karşılamadaki kabiliyetleri ellerinden alınan insanların, elbette bir üst düzeyde kendisini var etmesi de, mümkün olamayacaktır.
Belli bir plan çerçevesinde uygulamaya konulan sömürü adımlarında, insanlar zorunlu ihtiyaçlarını karşıladıkları andan itibaren başka arayışlar içine gireceklerdir ki, bu emperyal güçler için tehlike arz edecek bir durum teşkil eder. Bunu önlemek ve iplerin elde tutulmaya devam etmesi için bir sonraki adımda, zihinsel ve ideal sömürü yöntemini devreye koyulur.
Din, özgürlük, demokrasi, adalet, yurtseverlik v.b gibi kavramların içini, kendi değerleri ile doldurarak oluşturdukları bedenden sonra, zihinsel sömürü ve akla hakim olma planlarının devamı olarak uygulamaya koyulan 'sahte idealler', emperyalist düşünceye sahip olanların geliştirdikleri en son sömürü yöntemi halini alıyor.
Sömürülecek zihniyete, daha evvel belirlenen ve projelendirilen bir ideal giydirmek, bu idealler çerçevesinde insanları istedikleri biçimde örgütlemek; kontrolü sağlamak ve efendilerin elini ve de yerini sağlamlaştırmak adına hazırlanan şeytani bir proje...
Ve maalesef, işte bu projelerle ayakta kalıp, hayatını idame ettiren ve ortak menfaatleri etrafında kenetlenmiş insanlardan oluşan bir çalışma grubuyla karşı karşıyayız ki, işte bu da, bugün ki iktidarın verdiği resim oluyor.
Yıllar sonra bu dönem tarihte nasıl yazılacak bilemem ama, bugün iktidar gücünü elinde tutan efendilerin(!), insanının zihnini ve geleceğini sömürmek için geliştirdikleri şeytani yöntemler, Batı emperyalizmini bile geri de bırakmış vaziyettedir.
Allah'tan ki, AB/D'nin plan-projelerine ve taşeron siyasilerimizin bütün çabalarına rağmen; (asil soyluluğundan olsa gerek) milletimiz yalnızca bireysel ihtiyaçlarını ve menfaatlerini düşünen insanlar yığını haline getirilemedi. Çok şükür Türk Milleti hala, emperyalizmin hiçte beğenmediği bir vaziyette; 'millet' olmanın idraki içerisinde, inanç, şeref ve haysiyetle yaşama azmi ve kararlılığını gösteriyor.
Ey Türk Milleti! Şimdi sana düşen görev, iktidar gücünün insanımıza uyguladığı bu zihniyet emperyalizmine ve bu hayasız akına Türk'ün tokadının şiddetini gösterip, dur diyerek; özgürleşen zihinlerle, yeni ufuklara yelken açmak olmalıdır.
Allah bu kutlu yolda yar ve yardımcımız olsun. (Âmin)
Bu örnekleri incelediğimizde, yüzyıllar içinde sömürü alanlarının ve yöntemlerinin değişebileceğini ve de toplumdan topluma farklı yöntemler kullanılabildiğini görmekteyiz.
(Silahlı-silahsız, paralı-parasız; ekonomik ve zihniyet hâkimiyeti gibi...) Yalnız bu yöntemler arasında en eski ve de en etkili olanının, fizyolojik sömürü olduğu gözden kaçırılmaması gereken önemli bir gerçektir.
Bu yöntem kapsamında (özellikle geri kalmış toplumlarda), insanların zorunlu ihtiyaçlarını karşılar hale gelmeniz, sizin de onlar üzerindeki efendiliğinizi kabul hale getirir. Çünkü aç ve açıkta olup, kendini güvensiz hisseden bir insanın birinci önceliği, her zaman bu ihtiyaçlarının karşılanması yolunda olmuştur.
Sömürgeciliğin bilinçli yandaşları der ki: “Önünü kestiğin insanları, olabildiğince bireysel ihtiyaç seviyesinde tut… Aç bırak, tehdit et, korkut, doyur derken yönet ki, onların istediğiniz gibi düşünmesini sağla...”
Emperyalist düşüncenin pençesinde olanların hareket ve düşünce olarak yerinde saydığını, atacakları her adım için, sahiplerine(!) başvurduklarını; bununda emperyalist ruhun ve teslimiyetin gereği olduğunu biliyoruz. Bu teslimiyet sonucunda da, insanların ve toplumların, kendini gerçekleştirme, kendine yetme ve yaratıcı potansiyelini harekete geçirme gibi yetilerini, başkalarının güdümüne teslim etmek zorunda kaldığını görüyoruz. Kendi ihtiyaçlarını karşılamadaki kabiliyetleri ellerinden alınan insanların, elbette bir üst düzeyde kendisini var etmesi de, mümkün olamayacaktır.
Belli bir plan çerçevesinde uygulamaya konulan sömürü adımlarında, insanlar zorunlu ihtiyaçlarını karşıladıkları andan itibaren başka arayışlar içine gireceklerdir ki, bu emperyal güçler için tehlike arz edecek bir durum teşkil eder. Bunu önlemek ve iplerin elde tutulmaya devam etmesi için bir sonraki adımda, zihinsel ve ideal sömürü yöntemini devreye koyulur.
Din, özgürlük, demokrasi, adalet, yurtseverlik v.b gibi kavramların içini, kendi değerleri ile doldurarak oluşturdukları bedenden sonra, zihinsel sömürü ve akla hakim olma planlarının devamı olarak uygulamaya koyulan 'sahte idealler', emperyalist düşünceye sahip olanların geliştirdikleri en son sömürü yöntemi halini alıyor.
Sömürülecek zihniyete, daha evvel belirlenen ve projelendirilen bir ideal giydirmek, bu idealler çerçevesinde insanları istedikleri biçimde örgütlemek; kontrolü sağlamak ve efendilerin elini ve de yerini sağlamlaştırmak adına hazırlanan şeytani bir proje...
Ve maalesef, işte bu projelerle ayakta kalıp, hayatını idame ettiren ve ortak menfaatleri etrafında kenetlenmiş insanlardan oluşan bir çalışma grubuyla karşı karşıyayız ki, işte bu da, bugün ki iktidarın verdiği resim oluyor.
Yıllar sonra bu dönem tarihte nasıl yazılacak bilemem ama, bugün iktidar gücünü elinde tutan efendilerin(!), insanının zihnini ve geleceğini sömürmek için geliştirdikleri şeytani yöntemler, Batı emperyalizmini bile geri de bırakmış vaziyettedir.
Allah'tan ki, AB/D'nin plan-projelerine ve taşeron siyasilerimizin bütün çabalarına rağmen; (asil soyluluğundan olsa gerek) milletimiz yalnızca bireysel ihtiyaçlarını ve menfaatlerini düşünen insanlar yığını haline getirilemedi. Çok şükür Türk Milleti hala, emperyalizmin hiçte beğenmediği bir vaziyette; 'millet' olmanın idraki içerisinde, inanç, şeref ve haysiyetle yaşama azmi ve kararlılığını gösteriyor.
Ey Türk Milleti! Şimdi sana düşen görev, iktidar gücünün insanımıza uyguladığı bu zihniyet emperyalizmine ve bu hayasız akına Türk'ün tokadının şiddetini gösterip, dur diyerek; özgürleşen zihinlerle, yeni ufuklara yelken açmak olmalıdır.
Allah bu kutlu yolda yar ve yardımcımız olsun. (Âmin)
15
açık
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 35 | 96 |
2. Fenerbahçe | 35 | 90 |
3. Trabzonspor | 35 | 58 |
4. Başakşehir | 35 | 55 |
5. Beşiktaş | 35 | 54 |
6. Alanyaspor | 35 | 49 |
7. Kasımpasa | 35 | 49 |
8. Rizespor | 35 | 49 |
9. Sivasspor | 35 | 48 |
10. Antalyaspor | 35 | 45 |
11. A.Demirspor | 35 | 44 |
12. Samsunspor | 35 | 42 |
13. Kayserispor | 35 | 41 |
14. Ankaragücü | 35 | 39 |
15. Karagümrük | 35 | 37 |
16. Konyaspor | 35 | 37 |
17. Gaziantep FK | 35 | 35 |
18. Hatayspor | 35 | 34 |
19. Pendikspor | 35 | 33 |
20. İstanbulspor | 35 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Eyüpspor | 33 | 72 |
2. Göztepe | 33 | 69 |
3. Sakaryaspor | 33 | 57 |
4. Bodrumspor | 33 | 56 |
5. Ahlatçı Çorum FK | 33 | 56 |
6. Kocaelispor | 33 | 55 |
7. Bandırmaspor | 33 | 50 |
8. Boluspor | 33 | 50 |
9. Gençlerbirliği | 33 | 50 |
10. Erzurumspor | 33 | 44 |
11. Ümraniye | 34 | 43 |
12. Manisa FK | 33 | 40 |
13. Keçiörengücü | 34 | 40 |
14. Tuzlaspor | 33 | 37 |
15. Adanaspor | 33 | 36 |
16. Şanlıurfaspor | 33 | 35 |
17. Altay | 34 | 10 |
18. Giresunspor | 34 | 7 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Arsenal | 36 | 83 |
2. M.City | 35 | 82 |
3. Liverpool | 36 | 78 |
4. Aston Villa | 36 | 67 |
5. Tottenham | 35 | 60 |
6. Newcastle | 35 | 56 |
7. Chelsea | 35 | 54 |
8. M. United | 35 | 54 |
9. West Ham United | 36 | 49 |
10. Bournemouth | 36 | 48 |
11. Brighton | 35 | 47 |
12. Wolves | 36 | 46 |
13. Fulham | 36 | 44 |
14. Crystal Palace | 36 | 43 |
15. Everton | 36 | 37 |
16. Brentford | 36 | 36 |
17. Nottingham Forest | 36 | 29 |
18. Luton Town | 36 | 26 |
19. Burnley | 36 | 24 |
20. Sheffield United | 36 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Real Madrid | 34 | 87 |
2. Girona | 35 | 75 |
3. Barcelona | 34 | 73 |
4. Atletico Madrid | 34 | 67 |
5. Athletic Bilbao | 34 | 61 |
6. Real Sociedad | 34 | 54 |
7. Real Betis | 34 | 52 |
8. Valencia | 34 | 47 |
9. Villarreal | 34 | 45 |
10. Getafe | 34 | 43 |
11. Deportivo Alaves | 35 | 42 |
12. Sevilla | 34 | 41 |
13. Osasuna | 34 | 39 |
14. Las Palmas | 34 | 37 |
15. Celta Vigo | 34 | 34 |
16. Rayo Vallecano | 34 | 34 |
17. Mallorca | 34 | 32 |
18. Cadiz | 34 | 26 |
19. Granada | 34 | 21 |
20. Almeria | 34 | 17 |