Penturk Haber
2014-05-05 19:11:49

Ülkücü Hareket Üzerine Notlar -1

Hasan ÇELİK

05 Mayıs 2014, 19:11

''Türkiye'de sağcılık demek; devletten menfaat sağlamak demektir.''

Tarık Buğra bu fikrini bir yerde yazdı mı bilmiyorum ama böyle söyler..Ülkücülük sağdan teşekkül etmiş bir yapımıdır yoksa kendi içinde bir anlamı olan bir dünya görüşü yaşama şeklimidir ? öncelkle bu sualin cevabını vermek durumundayız..Ülkücü Hareketin mensupları bu yazıda da sıklıkla başvuracağımız üzere atıfta bulunduğu isimlerin neden 40-50 yıl önce bu davayı var etmek için uğraş verip çaba sarfeden isimler olduğunun muhasebesini yapmalıdır..Davamızı yaşadığımız çağın gereklerine göre yeniden yorumlamayı neden düşünmediğimizi ve yeni fikir adamlarının istenildiği ölçüde ve sayıda ortaya çıkmadığının muhasebesini muhakkak yapmalıdır..
Türk Milliyetçiliği fikrinin siyasi arenadaki temsilci olan MHP'yi ayakta tutmak asli görevlerimizin başında gelmektedir..Bir Üniversite hareketi olarak doğup dernek mucibinde bir elit hareketi olarak yaşamını sürdüren bir davayı siyasi arenaya çekip bütün Türkiye ile buluşturup geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan hareketin adıdır MHP..Bundan dolayıdırki Türkiye'nin kaderi MHP'nin kaderiyle ortaktır MHP'nin ardı Vatan'dır..
Milliyetçi Ülkücü Hareketin mensupları davayı yükseltmek bayrağı yere indirmemek için kırgınlıkları,küskünlükleri bir kenara bırakarak ,kongre hesaplarını kongre zamanına erteleyerek Vatanın da bekası için var güçleriyle çalışıp birleşerek çalışmak zorundadırlar.Ayrıca bu bahsettiğimiz konuyu herkes bu şekilde ifade eder en yoğun ilgi ve alaka göstereninden bir uğrayıp geçenine kadar hatta muhalefet etmeyi iş bilip heryerde partiyi tökezletmek için herkes doğru olanın yukarıda yazılı olanın olduğunu söyler..
Galip Erdem bu hususla ilgili şu veciz sözleri söylemiştir.. Bizler ‘dâvâ’yı Ağrı Dağı’nın zirvesine çıkaracaktık. Yola koyulduk, 
bin zahmet ve emekle, acılar çekerek dağa tırmandık. Zirveye 
vardığımızda sevincimiz sonsuzdu ama küçük(!) bir noksanımız olduğunu 
fark ettik: ‘Dâvâ’yı dağın eteklerinde unutmuştuk!? Meğer biz dâvâyı 
değil, kendimizi zirveye çıkartmışız.
Galip Erdem'in bu sözleri bir gerçeği yansıtmaktadır. Ne yazıkki bu davaya mensup olanların tipik bir hastalığına işaret etmiştir..Ben merkezli düşünen bu yolda siyaset yapıp davayı bir araç olarak kullananların varlığı bugün de karşımızda kendisini göstermektedir.Bu kişiler ve gruplar kolay yoldan zirveye çıkacaklarını düşünmüş olacaklar ki her dönem adam olmayı bir kenara itip dönemin adamı olmayı yeğlemişlerdir..Bu hususta cennet mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş'' Ben Türk Milletini

Sokaklarda ıspanak fiyatına satılan demokrasiye,

Rüşvet, hile, çiğnenen, çiğnetilen hukuk düzenlerine, Ahlaktan mahrum bir hürriyete,

Tefeciliğe, karaborsaya yer veren bir iktisadi yapıya çağırmıyorum.

Türklük şuur ve gururuna, İslam ahlak ve faziletine, yoksullukla savaşa, adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası hak yolu, hakikat yolu, ALLAH yoluna çağırıyorum.Modern medeniyetin en ön safına geçmek üzere çağlar üzerinden sıçramaya çağırıyorum Sizlere kolay bir başarı vaat etmiyorum.Kısa zamanda bir iktidar umanlar bizimle yola çıkmasınlar.yolumuz uzun ve çetindir. Bu yolda karşınıza menfaat teklifleri, tehditler ve daha bir yığın engel çıkacaktır.Bu çetin yola dayana bilecekler; bizimle gelsinler, cesur olanlar, kuvvetli olanlar, gerçekten inananlar kafilemize katılsınlar ''

diyerek Bu davanın önemini ve kutsiyetini anlattı bizlere izlenecek yolu gösterdi bunun üzerine başka yollar aramanın anlamsızlığını gösterdi yapılacak tek şey gösterilen yolda belirtilen hedefte usanmadan yürümektir..Başbuğumuz yine ''Zafer, asla mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz.'' ''Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lazımdır.Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır.'' diyerek inanmanın önemini, görevin kutsiyetini ve geriye dönük çıkarımlar yapmak yerine geleceğe nasıl varılabilirin hesabını yapmayı,beraber yol yürüdüğün dava arkadaşlarını menfaatlerin uğruna yalnız bırakmamayı izlenmesi gereken yolu kısacası herşeyi izah etti bu kadar anlatım ve izahtan sonra çağın en donanımlı hareketinin mensupları davalarını yüceltmek zahmetine katlanmak zorundadırlar..
Bizim yapmamız gereken yalnızca kendimizi sevmek ama ne hazindir ki başka kişilere ve gruplara gösterdiğimiz saygı ve sevgiyi kendi davamızın mensuplarına göstermekten geri duruyoruz..Rahmetli Galip Erdem bununla ilgili gelecekte de hiç unutulmayacak bir söz söyledi "Sevmesini unuttuk, Allah'ım. Aşk yolunu bıraktık, kin yoluna girdik. Önce seni sevmeyi unuttuk, hatta seni sevmeyi suç saydık. Sonra birbirimizi sevmeyi unuttuk. Dostluğun hazzını teptik, düşmanlığın zehrine alıştık. Seni sevmeyince, birbirimizi zaten sevemezdik." bu sözler tarihe ışık olacak niteliktedir..Öncelikle biz Ülkücü Hareketin mensupları üzerimize düşen payı almak durumundayız..Ne olmadığımızı anlatmaktan ne olduğumuzu anlatmaya fırsat bulamazken bunun yanında bir de kendimizle kavgaya tutuştuk bu sorunların temeli kendimizi sevmememizden kaynaklanıyor fırsat tanımadık kendimize Ağrı Dağı'nın zirvesine biz çıkmalıydık davamız değil..iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmanın vakti geldi de geçiyor her Ülkücü üzerine düşen payı almak mecburiyetindedir..Dün sol ile olan kavgamız bugün bölücü unsurlarla ve sağ ile olan kavgaya yerini bırakmıştır..sağ ile olan kavgamızı sol ile olan kavgamızdan ötürü ertelemiştik bugün bu hareketin mensupları yeşil komünistler Ülkücü Hareketi ortadan kazımak adına ellerinden ne geliyorsa yapıyor hal bu iken Ülkücüler kendileriyle kavga yapmaya devam ediyor..Yine Galip Erdem'le devam edecek olursak "İç Türklere rağmen milliyetçi, dış Türklere rağmen Turancı, Müslümanlara rağmen Müslüman olmak zorundayız..

Hepimiz birer Türk Bayrağıyız Bayrağı düşürmeyeceğiz lekeletmeyeceğiz..Kendimizi değil davamızı Ağrı Dağı'nın zirvesine çıkartacağız..

Allah Türk'ü korusun ve yüceltsin..

Hasan ÇELİK

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.