Akp'nin İslami söylemle iktidara gelmesi ve iktidarını 18 yıldır kesintisiz sürdürmesi bizim camiamızda travma yaşanmasına sebep oldu.
Türk Milliyetçileri için İslam, bir din olmasının yanında, aynı zamanda kimliğimizi oluşturan önemli bir unsurdur. Türkler yaklaşık 1000 yıldır İslam dinine mensuptur, İslam dini Türklerin milli dinidir diyebiliriz.
Türkler İslam'a girdikten sonra kendi kültürü ve gelenekleriyle İslam'ın yanında getirdiği kültürü ve gelenekleri birleştirerek yeni bir yorum getirdi. Biz buna Türk İslamı diyoruz. İmam Maturidi'den Yesevi'ye, Hacı Bektaş'dan Yunus Emre'ye, Ahi Evran'dan Tapduk Emre'ye bir çok hoca, alim, şair, aşık bu inancı Türklerin gönlüne nakış nakış işlediler.
Bütün dünyada Türk dendiğinde aynı zamanda İslam akla geliyorsa, bu sosyal gerçeği yadsıyamayız. Bu topraklarda içinde İslam'ın olmadığı bir yorum eksik kalmaya mahkumdur.
Akp bu sosyoloji üzerine iktidarını kurdu ve kendi siyasetlerinde gelişim sağladılar. Bu siyaset Türkiye'nin lehine mi aleyhine mi oldu sorusunun cevabı bende olumsuzdur. Akp'nin uygulamaya çalıştığı İslamcı siyaset dünya siyasetinde büyük kayba uğrayarak mevzi kaybetti. Bu başka bir konu buna ayrıca değiniriz.
Akp bizde travmaya sebep oldu demiştik. Akp'nin İslam vurgusu bizim camiada bir kesimde karşıtlık duygusu oluşturdu. AKP İslâm'ı öyle hoyratça kullandı ki İslam deyince insanlar korkar oldu. Öyle ki ; Türk Milliyetçiliği fikrine damga vuran önemli isimleri ötekileştirmeye kadar gitti bu iş.
Örnek verecek olursak Erol Güngör'ün fikirleri ile Akp'nin siyasetini örtüştürenler oldu. Erol Güngör yazılarında kendisini Türk Milliyetçisi olarak ifade etmesine rağmen onun aslında Anadolucu olduğunu söyleyenler oldu. Camiamızdaki bu tartışmadan yararlanmak isteyen İsmail Küçükkılınç gibi İslamcı yazarlar da Erol Güngör'ün İslamcı olduğunu yazmaya başladılar.
Hemen hemen bütün Türk Milliyetçilerinin kopyala yapıştır yaparak paylaştığı bir yazıda Erol Güngör İslamcılar için ağır ifadelerde bulunuyordu.
Güngör, islamcıların asıl niyetini eserinde şöyle açıklıyor:‘‘ Bu manada İslamcılık şimdiye kadar hep hâkim milliyete karşı hoşnutsuzluğunu doğrudan doğruya belirtemeyen etnik azınlıkların ideolojisi olmuştur. Bunların maksadı İslam ülkeleri arasında birlik sağlamaktan ziyade kendi yaşadıkları ülkedeki milliyetçi politikayı nötralize etmektir. Bu azınlıklar ayrılıkçı bir politika takip edecek kadar kalabalık ve güçlü olduklarını hissettikleri an kendi istikametlerinde bir milliyetçilik hareketi açmaktan hiç geri kalmazlar; böyle bir güce erişemedikleri müddetçe İslam davasının şampiyonu olarak görünürler.’’
Yukarıda paylaştığım yazıda da görüldüğü gibi Erol Güngör İslamcı değildir. Bu konuda anlaştığımızı düşünüyorum. Şimdi gelelim Anadolucu olup olmadığına.
Erol Güngör Anadolucu görüşü savunanlar gibi milli egemenliği salt Anadolu coğrafyasında görmemiştir. Erol Güngör'ün yazılarında ecdadın geçmişte var olduğu her yeri vatan toprağı olarak kabul ettiğini görüyoruz. Erol Güngör için Halep, Kerkük, Batı Trakya, Libya, Musul vb yerler İstanbul gibi Ankara gibi vatan toprağıdır.
Erol Güngör Turancı mıdır diye soracak olursak bence Turancı değildir, buna işaret eden bir yazısını okumadım. Ben Erol Güngör'ün salt Milliyetçi olduğunu düşünüyorum. Onun Milliyetçiliğinde İslam önemli bir yer tutuyor.
Öyle ki ; katıksız Türk Milliyetçisi olan Atatürk'e bile Anadolucu dendiğine şahit oldu bu gözler. Bizim camiadan da Turancı olmadığına yönelik eleştiriler okudum. İstiklâl Savaşı döneminin hengamesinde, işgal altında olan vatan topraklarını kurtarmaya çalışan Atatürk'ün bugünkü anlamda Turancılık yapmasını bekleyenden herşey beklenir.