Atatürk Turancı mıydı?

Tarihte şahsiyetler üzerinden taraf tutmak insanı cok acayip deli saçması şeyleri düşünmeye sevk edebiliyor.

Genel anlamda Türk Milliyetçilerinde de bu anlamda bir kafa karışıklığı var. 19.yy sonlarından 21.yy'la kadar geçen sürede Türk Milliyetçiliği fikrini savunanlara ve o uğurda bedel ödeyen fikir adamları, askerler ve siyasetçiler oldu.

Yusuf Akçura'ın, Gaspıralı'nın ve Gökalp' in etkileri diğer bütün isimlerden daha fazla olduğu bir gerçek. Bu isimler İmparatorluğun son döneminden Cumhuriyetin ilk dönemine kadar topluma yön veren isimler oldular. Daha sonraki sürede de Atsız'ın etkisini görüyoruz.

Türk Milliyetçiliği fikrini oluşturan bileşenler var. Bunların başında bağımsızlık, İstiklal ve eşitlik ve kardeşlik geliyor. Bağımsızlığa giden yolda bir kaç farklı yol denenmemiş de değildir, bunları İslamcılık ve Osmanlıcılık olarak da belirtebiliriz.

Cumhuriyetin ilanından sonraki dönemde Türk Milliyetçiliği Türk milli kimliğini daha fazla öncelemeye başladı. Atsız ve arkadaşları bu minvalde eserler ortaya koydular. Ama bu isimler aynı zamanda Türk Milleti'nin mukaddesatına da katkı sundular. Atsız ekolünün ardından Erol Güngör, Dündar Taşer ve Arvasi ekolü ortaya çıktı. Bu isimler de Türk Milleti'nin milli dini olan İslam'ı da öncelediler ve İmparatorluk düşüncesinde bir milliyetçilik yaptılar.

Yukarıda adı geçen isimlerin büyük çoğunluğu aynı zamanda Türk birliğini düşleyen yani Turancı insanlardı. Bugün bu toplumda Turancılar varsa bunu bu isimlere borçluyuz.

Atatürk bu işin neresinde diye soracak olursak. Şöyle cevaplayabiliriz ;

Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır.

• Türkiye Türklerindir.

• Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, başına geçireceği insanların kanlarındaki ve vicdanlarındaki cevheri asliyi tayin etmekten bir an uzak olmasın.

• Dünya üzerinde Türk’ten daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlık tarihinde görülmemiştir.

• Hayattaki yegâne üstünlüğüm Türk doğmaktır.

• Biz doğrudan doğruya milletseveriz ve Türk milliyetçisiyiz.

• Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.

• Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

• Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.

• Bu ülke, tarihte Türk’tü, bugün de Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır.

• Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur.

• Taş kırılır, tunç erir. Ama Türklük ebedidir.

• Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir.

• Türk, Türk olduğu için asildir. Bütün soy gururumuzu, Türk olmanın bilincinde buluruz.

• Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

• Bir Türk, cihana bedeldir.

Yukarıda paylaştığım sözleri Atatürk söyledi. Türklüğü yücelten daha nice sözleri var. Sadece söz söylemekle kalmadı bu düşüncelerinin izlerini yaptıklarında görebiliyoruz.

Bize adımızı hatırlatan, kimliğimizin utanılacak bir kimlik olmadığını aksine kimliğimizle övünmemiz gerektiğini söyleyen, Atsız'ın da dediği gibi "adeta Türklük dehşeti saçan" Atatürk, tarihin gördüğü en büyük Türkçüsü olabilir. 

Tarihte Atatürk gibi "Türk, Türk, Türk" diye bağıran ikinci bir lider yok,ben şahit olmadım.

Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Ankara'da kurulu Dil Tarih Coğrafya Fakültesi ve Güneş Dil Teorisi gibi kurumlar Atatürk'ün düşünce yapısını da bize sunmaktadır. 

Atatürk, İngiltere gibi veyahutta 1.dünya savaşı öncesi Almanya'sı gibi bir ülkenin lideri olsaydı Turan'a doğru nasıl yol aldığını bütün dünya görürdü. Bu bir imkan meselesidir. Atatürk'ün elinde yıkık, dökük, viran bir ülke vardı. Savaşlardan usanmış, kırılmış,isyanlara uğraşan, hastalıklarla boğuşan bir ülkede öncelikle temel sorunlara çare bulmak gerekirdi, Atatürk de bunu yaptı.

Atatürk'e Turancı değildir demek için tarihte tarafı olduğun bir kişinin kaybından dolayı öfkeye tutulmuş olman gerekir.

Türk Milliyetçileri romantik bakıştan ayağını yere sağlam basan bir bakışa geçiş yapmalıdır. Sonuçlanmayan hikayeler yerine gün gibi karşımızda duran destanları ezberlemelidir.

Atatürk akılcı ve realist bir liderdir. Uygun zemin olmadan hayalci bir politika izleyemezdi. Bu ülkesini ve milletini ateşe atmak demek olurdu. Atatürk fikren Turancıdır. Ne yazık ki imkanları yeterli değildi.