Penturk Haber
2022-06-28 06:24:56

MANDACI RUH

Hasan ÇELİK

28 Haziran 2022, 06:24

Türkiye 15 Temmuz 2016 gününü milat kabul edip yeni döneme girdi. Türkiye özellikle dış politikada konsept değişikliğine gitti. İdelojik saplantılardan kurtulup son 6 yılın okumasını yaptığımızda Türkiye’nin atılgan,pozisyonunu muhataplarına kabul ettiren,kazanımlarını korumaya çalışan bir tavır takındığını görürüz.

Suriye’ye yönelik yapılan sınır ötesi operasyonlar,Karabağ işgalini sona erdiren savaştaki tutumumuz,Libya ile yaptığımız Deniz Yetki Alanları Sınırlandırılması Anlaşması,Mavi Vatan doktrini,Ege’de Yunanistan ile olan mücadele,Savunma sanayindeki atılım Türkiye’nin yeni pozisyonun göstergesidir.

Geçmiş zamanlarda bizimle birlikte siyaset yapan,meseleleri aynı düzlemde okuduğumuz bazı kişiler,AKP’nin 2016 yılı öncesinde izlemiş olduğu siyaset üzerinden bizleri eleştiriyor. Sözümüzden döndüğümüzü,açılımcılarla işbirliği yaptığımızı söylüyorlar. Gerçekten söyledikleri gibi mi sorusunu soruyorum bazen kendime. Geçmişle bugünün mukayesesini yaptığımda söyledikleri gibi olmadığını değerlendiriyorum.

2016 yılı öncesinde Akp’ye yaptığımız itirazları madde madde yazabilirim. En büyük itirazımız Milli-Üniter devlete zarar verdikleri üzerineydi. Açılım sürecinin ülkeye verdiği zarar,terör örgütünün meşrulaştrılmasına sebep olacak politikalar,Fetö terör örgütü ile işbirliği gibi bu minvalde itirazlarımızı yüksek sesle dile getirdik.

MHP’nin Akp ile kurduğu Cumhur İttifakı bir anayasa hazırladı. Bu anayasada Milli-Üniter devlet,Anayasanın ilk 4 maddesi ve vatandaşlık tanımı korundu. Bu anlamda dile getirilen itirazlar boşa çıkmış oldu. Mhp’nin Akp ile kurduğu ittifaktan sonra sınır ötesinde ve ülkemizde yapılan terörle mücadelede yaklaşık 20 bin terörist öldürüldü. Mhp’nin içinde bulunduğu ittifakın açılımı böyle oluyor. MHP’nin Akp ile kurduğu ittifaktan sonra sınırımızda bir terör devletinin kurulmaması için Türkiye’nin aldığı kararlar,Mavi Vatan doktrini ile Akdeniz’deki haklarımızı savunmamız,savunma sanayindeki büyük ilerlemeler bizim göğsümüzü kabartan gelişmelerdir.

Bizi Akp ile ittifak kurduğumuz için eleştirenlerin ittifak ortakları ise Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları için meclise getirilen tezkereye hayır diyor. 6-7 ay içinde hem Suriye tezkeresine hem de Libya tezkeresine hayır oyu verdiler. Bizi eleştirenlerin ortakları Türkiye’nin geliştrdiği İha’lardan ve Siha’lardan rahatsızlık duyuyor. CHP’nin genelbaşkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu İha’ların ve Siha’ların savaş suçu işlediğini belirtti. Aynı kişi Ermenlilere soykırım yaptığımızı idda ediyor. Bizi eleştirenlerin ortaklarından bazıları Anayasa’nın ilk 4 maddesinin ortam oluştuğu taktirde değiştirilebileceğini söylüyor.Başka bir ortakları da ‘’Eşit vatandaşlık,demokratik Türkiye ve Kürt açılımı’’diyor.

Türkiye bir savaşa zorlanıyor,Ege’de Yunanistan,Suriye’de Pkk/Ypg/Abd/İran/Rusya gibi problemlerimiz var. . Türkiye’ye silah vermiyorlar,Türkiye’nin ürettiği silahalar için malzeme vermiyorlar,Türkiye’nin parasını ödediği uçaklar teslim edilmiyor,bir taraftan da ekonmisiyle tehdit ediliyor. Bugünü doğru okumadan,meseleleri doğru analiz etmeden yapılan değerlendirmeler eksik kalacaktır. Geçmişin içinde yolunu kaybedenler bir an önce gerçeklerle yüzleşmelidir.

Muhalefetin milli meselelerdeki tavrını eleştirdiğimizde bize hemen Akp'nin geçmişte yaptığı hataları anlatıyorlar.. Akp'nin yaptığı hataları muhalefetin yapması da haktır görüşündeler. Bu düşünce ülkemize büyük zarar veriyor.

Neticeye gelirse ya tam bağımsız Milli-Üniter Türkiye diyeceğiz ya da teslim olup sonumuzun gelmesini bekleyeceğiz. Biz bağımsızlıktan yanayız, görüyorum ki bazıları da mandacılara rahmet okutuyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.