Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı yardım kampanyasına halkımızın büyük bir kısmı katıldı ve oldukça yüksek miktarlarda yardım toplandı. Türk Milleti böyle zor zamanlarda kenetlenmeyi başarıyor. Düşenin elinden tutmak Türk Milleti'nin önemli hasletlerindendir.
Fakat konumuza dönecek olursak, Cumhurbaşkanı Erdoğan yardım kampanyasının tutarlılığını anlatırken doğru bir örnek vermedi. Tekalif-i Milliye kararları ile günümüzde yapılan yardım kampanyası aynı minvalde değerlendirilemez.
Tekâlif-i Milliye, Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktalarından olan Sakarya Meydan Muharebesi öncesi ordunun ihtiyacını karşılamak ve Sakarya Savaşı'na hazırlanmak için Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın kanunla kendisine verilen yasama yetkisini kullanarak yayınladığı "Ulusal Yükümlülük" emirleridir.
Tekalif-i Milliye kararları doğrultusunda vatandaştan alınan paralar İstiklal Savaşı sonunda iktisadi bağımsızlığını kazanan Türkiye Cumhuriyeti tarafından vatandaşlara geri ödenmiştir. Tekalif-i Milliye kararları ile devlet vatandaşlardan borç aldı demek daha doğru olacaktır.
Toprakları işgal edilmiş, parası pulu, silahı, topu tüfeği olmayan bir millet bağımsızlığı için bir mücadeleye girişti. Bu mücadele Türk tarihi başta olmak üzere bütün tarihin en önemli başkaldırışlarındandır.
2020 yılının imkanlarıyla, kullandığımız araçlarla ve her gün gelişmekte olan teknoloji ile 1900'lü yılları değerlendirmek ve hüküm vermek adil değildir.
İstiklal Savaşı'nı yapan, Milli-Üniter bir devlet kuran Atatürk'e ve silah arkadaşlarına çok şey borçluyuz. Şerefîmizi ve namusumuzu ayaklar altında çiğnetmekten kurtardı bu kadrolar. Mekanları cennet ruhları şad olsun.