Penturk Haber
2020-03-27 18:46:00

MİLLİYETÇİLİĞİN ÖNEMİ

Hasan ÇELİK

27 Mart 2020, 18:46

 Avrupa'da Milliyetçilik düşüncesi bilindiğinin aksine Fransız ihtilali ile değil "Rönesans" ile başladı. Avrupa gelişme sürecine atıf yaparken, karanlık çağ diye vurgu yaptıkları "Orta Çağ" döneminde kilisenin kontrolü altında varlıklarını sürdürüyordu. Kilise kendi dinine mensup olan bütün Avrupa ülkelerini belirlediği koşullar altında yönlendiriyor bir bakıma onların ilerlemesine mani oluyordu..

Avrupalı aydınlanmacılar başta olmak üzere Avrupa ülkeleri, kendilerinin milli kimlikleri olduğu gerçeğiyle tanıştı.

Hollandalı din adamı Erasmus, Kilisenin belirlediği çizgilere muhalefet ederek,

’’kendi dilimizde yazılmayan İncili anlamıyoruz,bizim yerimize okuyup bize anlatmanızı istemiyoruz,kendi dilimizden okuyup anlamak istiyoruz’’ diyerek Kilisenin "ümmet" anlayışına karşı gelerek Milli kimliği ön plana çıkardı.

 

Bugün dünyada yapılan öğrenci değişiminin adının neden "Erasmus" olduğuna bu cihetten bakmalıyız.Avrupa kendisine prangalarından kurtulma fırsatı sunan, "Milli kimligi" hediye eden ismi unutmadı. .Sebep-sonuç ilişkisine baktığımızda Milliyetçiliğin milli kimliği oluşturduğunu görüyoruz.

Türkler ise Ümmet fikrinin bir karşılığı olmadığı gerçeğini acı tecrübelerle yaşayarak öğrendi. Osmanlı Devleti’ni yaşatmak için bir çok fikir ortaya atıldı,bunlardan birisi de İslam birliği düşüncesi altında Ümmetçilik fikrinin uygulanmasıydı..

Osmanlı devletine mensup olan İslam ülkeleri peşi sıra bağımsızlıklarını ilan ederek kendi milli kimliklerine döndüler. Bunun farkına en son biz vardık. .

Devleti ayakta tutmak için milli kimliğimizi ötelemeyi göze alan ecdadımız nihayetinde kurtuluşu Türk Milli kimliğine sarılmakta buldu..Anadolu coğrafyasında Türk insanını milli mücadeleye sevk edecek kuvvet "Milliyetçilik ve milli kimlik" idi..Yapılan mücadelenin ardından "Türk Milli kimliği" üzerine yeni bir devlet kuruldu..

Avrupa'nın yaşadığı dönüşümünün bir benzerini biz ‘’Milli-Üniter’’ bir yapı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yaşadık.

Bütün Avrupa "Milli Kimlikleri " üzerinden bir dünya inşa ederken biz gerçek dünyada uygulanır bir yanı olmayan,siyasi ve uhrevi manada hiçbir geçerliliği olmayan,birbirine benzemeyen, kültürleri farklı olan toplumlar üzerinden "Ümmetçilik" ve ‘’Yeni Osmanlıcılık’’ hayalleri gördük.. Bütün dünyada Ulus Devletler yükselirken,Milliyetçilik hakim duygu olma yolunda ilerlerken bize Ulus devlet yapımızdan ve Milliyetçilikten vazgeçmemiz öğütlendi.

Türkiye bulunduğu coğrafyada ayakta kalabilmek için Milliyetçilik yapmak zorundadır. Sınırlarımızda cereyan eden olaylar ,Irak’ta ve Suriye’de yaşananlar ,İran’daki gelişmeler,Doğu Akdeniz’de yaşanan güç kavgaları,Libya’nın özel durumu bizim teyakkuzda olmamızı gerektiriyor. Milletleşme sürecini tamamlamayan, etnisiteler ve inanç yoluyla ayrışan toplumlar aynı süreci yaşayacaktır.

Türkiye ‘’Ankara merkezli ve Türkçe bir bakış’’ ile karar alma süreçlerini yaşamalıdır.

Çözüm,Türk milli kimliğine daha sıkı bağlanmaktadır.

Yorumlar (1)

Sami Çelik 4 Yıl Önce

Tebrik ederim.Bir yaraya parmak bastınız.Türk çocukları,yaban ellerde şehit oldu.Arap Alemi için kanını akıttı. Yemende,sina’da,kanal’da vb.şehit oldu.Bitap düştü.Dost bildiklerince hançerlendi. Milli devlet ve milli kimlik bilinciyle ,Milliyetçilikle Üniter devlet oldu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.