Akp'nin Bilinçaltı

Orta Asya Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmaları, Türk dış politikasına yeni bir boyut eklemiştir. Türkiye’nin; ortak dil, tarih ve kültürel bağlarının bulunduğu bu ülkelerle ilişkileri ve işbirliği birçok alanda ortak yarar temelinde hızla gelişmiştir.
Orta Asya Cumhuriyetleri ile ekonomik ilişkiler de hızla gelişmiş; ticaret, ulaşım ve iletişim alanlarında önemli mesafe katedilmiştir.Türkiye’nin, 2010 yılı itibariyle, bölge ülkeleriyle ticaret hacmi 6.5 milyar ABD doları civarında olup, Türk şirketlerinin bölgedeki yatırımlarının toplamı 4.7 milyar ABD dolarını aşmıştır. Türk müteahhitlik firmalarının bölgede gerçekleştirdikleri projelerin toplam değeri ise 30 milyar ABD doları civarındadır.

Bölgede 2 bine yakın Türk firması faaliyet göstermektedir. Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan ve Özbekistan önemli hidrokarbon rezervlerine ev sahipliği yapan üretici ülkeler olarak ön plana çıkıyor.

Tacikistan ve Kırgızistan’ın sahip olduğu hidroelektrik potansiyel sahip oldukları enerji kaynağı zenginliklerinin başında geliyor.Ernst&Young/Oxford Economics’in belirttiğine göre Kazakistan son dönemde Çin ve Katar ile birlikte dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alıyor.‘Orta-Asya Türk topluluklarının bulunduğu coğrafya zengin enerji ve maden kaynaklarına sahip ve önemli geçiş güzergâhlarına sahip olması açısından birçok ülkenin nezdinde cazip hale gelmektedir.

Bu bilgiler eşliğinde bir değerlendirme yaptığımızda Türkiyenin siyasi,sosyal,kültürel ve ekonomik çıkarları Orta Asya Türk Ülkeleriyle ilişkilerinin iyi olması gerekir..Bu Ülkelerle ortak dil ortak tarih ve kültürel bağlarımızın olması o coğrafya'da Türkiye'yi yönetici,idare edici lider bir konuma getirebilir..

Fakat Türk hükümetinin Türk Dünyası üzerinde bir politikası olmadığını görüyoruz..Türk hükümeti bütün enerjisini eşbaşkanlığını yaptığı Amerika'nın Ortadoğu'da enerji kaynaklarına sahip olması için yürürlüğe soktuğu Büyük Ortadoğu projesine verdi..

Bu proje dahilinde Ortadoğu'daki Ülkelerin sınırları ve liderleri değiştirilmeliydi ve bu proje başarıyla aynı istikamette yürütülmektedir..

Türkiye bu projenin taşeronuğunu yapmaktan beis görmemekte ve Türkiye'nin çıkarlarını gözetmeksizin bu projedeki görevini ifa etmektedir..Geçtiğimiz haftalarda Kerkük'te ve Doğu Türkistan'da yaşanılan zulümler karşısında sesini çıkarmayan Akp Ortadoğu bataklığında Mısır,Filinstin ve Suriye üzerinde çıkarımlarda bulunuyor..

Bu ülkeler için Milli çıkarlarını gözetmeden başka ülkeleri karşısına alabiliyor fakat ortak dil ortak tarih ve ortak bir kültüre sahip olduğu toplulukların çektiği zulümlere sessiz kalmaktadır..

Bu ülkelerin akp nezdinden tek suçları Türk olmalarıdır..Akp'nin bilinç altında var olan Arapseverlik ve Türk düşmanlığı bu meselerde tüm çıplaklığıyla karşımıza çıkmaktadır..

İnanç noktasında değerlendirme yapıldığında bile Doğu Türkistan'da Türklerin oruç tutması yasak ne Mısır'da nede Filinstin'de böyle bir yasak ve kısıtlama yoktur..

İslam'a yapılan hizmetlere baktığımızda Türk Milletinin yaptığı hizmetlerin yanına bile yaklaşamazlar..

Yukarda verdiğimiz verilere baktığımızda Türkiye'nin çıkarları ve Milli menfaatleri Orta Asya Türk Ülkelerinin bulunduğu coğrafyadadır lakin Akp bilinç altındaki Türk düşmanlığını fiiliyata dökerek bu kazanımları yok etmektedir..Milli bir duruş Milli bir bakış bütün politikaları değiştirecektir fakat akp hükümettinden umudumuz yoktur.