22.10.2012, 04:55

Yumuşak güç, nasıl bir güçtür?

 Güç denilince aklımıza gelen şey, sertlikle ilişkilidir. Tank, yumruk, tekme ve makine. Bunların hepsi güç ile ilintilidir ve hiçbirisi yumuşak kavramı ile çağrışım yapmaz. Ancak son birkaç yılda yumuşak güç kavramı hem politikacılar hem de akademisyenler tarafından çok sık kullanılır olmuştur.Yumuşak güç uluslararası ilişkiler literatürünün görece yeni kavramlarından birisidir. Amerikalı siyaset bilimciJoseph S. Nye’in, -kendi ifadesi ile- 1990’lı yılların başında ürettiği bir kavramdır. Siyaset bilimi ve özellikle uluslararası ilişkiler alanına girmesi ancak 2000’li yılların ortalarında başlamıştır. Öyle ki 2003’te Amerikan ordusunun sponsorluğunu yaptığı bir konferansta Amerikan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld gibi güvenlik konularında entelektüel birikimi olan bir Bakan bile  “ne anlama geldiğini bilmiyorum”  cevabını vermiştir. Aradan geçen kısa zaman içinde yumuşak güç kavramı o kadar hızlı tanındı ki bugün üniversite birinci sınıfta ikinci dönemde okuyan bir uluslararası ilişkiler öğrencisinden dahi yumuşak güç kavramını bilmesini talep ediyoruz.

Türkiye’de yumuşak güç kavramının geniş bir yaygınlık kazanmasının nedenlerinin başında; Türk televizyon dizilerinin Orta Doğu ve Balkan ülkelerinde geniş bir ilgi ve rating sağlanmasından, Türkiye’nin yumuşak gücü diye bahsedilmesi gelmektedir. AKP Hükümetinin ve arkasındaki entelektüel iklimin sert güç ve sert gücün en somutlaşmış biçimi olan orduya olan olumsuz bakışı da anılan çevrelerin Türk dış politikasında yumuşak güç kavramına daha fazla vurgu yapmalarını ve böylece yumuşak gücün kavramsal olarak tanınmasını sağlamıştır. Ancak sadece bu haberleri okuyan bir gazete okuyucusunun tabii ki, yumuşak güç ile ilgili kafasında oluşan algı yumuşak gücü tam anlamı ile anlaması ve anlatmasını sağlamayacaktır. 

Peki, nedir bu yumuşak güç? Joseph S. Nye bunu,  “Yumuşak güç, istediğini, zor kullanmak veya para vermek yerine kendine çekme yoluyla elde etme becerisidir... Diğerlerinin sizin ideallerinize hayran olmasını ve sizin istediğinizi istemelerini sağladığınız zaman, onları kendi kontrolünüze almak için, sopa veya havuç kullanmanıza gerek yoktur” diye ifadelendirmektedir. Doğrusu Nye yeterince açık ifade etmiştir. Yumuşak güç, bir milletin beynini ve gönlünü ele geçirmek için kullanılan güçtür. Diğer bir ifade ile yumuşak güç, hedef aldığı milletin özgür iradesini ortadan kaldırmayı hedefleyen güçtür. Bu anlamda yumuşak güç, sert güçten çok daha şeytani bir niteliğe sahiptir. Kavram yenidir ancak yumuşak güç uygulaması çok eskidir. Çinli general Sun Tzu,  “En iyi zafer savaşmadan kazanılan zaferdir” derken, yumuşak güç ile kazanılan zaferi kastetmektedir. Orhun Abidelerinde de Türkler, Kağanları tarafından Çinlilerin yumuşak gücüne yenilmemeleri konusunda uyarılırlar. 

Nye’in yumuşak güç ile ulaşılan hedef olarak ortaya koyduğu hedefe Soğuk Savaş döneminde ideolojik-psikolojik savaş diye nitelendirilen savaş türü ile erişilmeye çalışılmıştır. Bu ad verilmese de ideolojik-psikolojik savaşta kullanılan güç de moral güç veya gelişmiş/bir ölçüde başkalaşmış şeklinin yeni adı ile yumuşak güçtür. Ancak Soğuk Savaş sonrasında ortaya çıkan enformasyon teknolojileri, bu teknolojilerin oluşmasına katkıda bulunduğu küreselleşme süreci birçok kavramı/süreci olduğu gibiideolojik-psikolojik savaşı da yenilemiş, geliştirmiş, mükemmelleştirmiş ve yeniden tanımlamıştır.  

Yumuşak gücün 21.Yüzyıl’da önemi giderek artacaktır. Çünkü gerek teknolojik gerek siyasal/toplumsal gelişme ve ilerlemeler, yumuşak gücün ve unsurlarının daha rafine daha etkili ve sonuç alıcı olmasını beraberinde getirmektedir. Bu durum bütün Türk aydınlarının yumuşak güç ve uygulamaları konusunda donanımlı olmasını gerektirmektedir. 

Bütün bunları bugün neden anlattım? Çünkü Türkiye’de güvenlik ve istihbarat konularının önde gelen araştırmacılarından olan İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Yılmaz’ın  “Yumuşak Güç”  adlı kitabı yayımlandı. Yılmaz’ın kitabı Türkçede bu konuda bir ilk olmanın yanında konuyu anlaşılır, akıcı, ancak detaylı ve derinlemesine nüfuz edici bir şekilde ortaya koyuyor. Gazete okuyacak kadar aydın olan herkesin, özellikle de Türk milliyetçilerinin 21. Yüzyıl’ı anlamak için muhakkak okumaları gereken bir çalışma.

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14