04.12.2012, 02:36

Ya Türkiye, ya Tayyip Erdoğan!

 Sosyalistler, toplumbiliminin temeline belirleyici güdü olarak “ekonomi”yi koyarlar. Toplumbiliminde “otorite” ya da “iktidar” güdüsünün, temel belirleyici olduğunu savunanlar da vardır. 

Konuya nasıl yaklaşılırsa yaklaşılsın iktidar güdüsünün, en etkin ve en amansız (cinsel güdüden de büyük) güdülerin birincisi olduğu tartışma kabul etmez gerçektir. 

İktidarını tehdit altında gördüğünde çarların, imparatorların ve sultanların kendi elleriyle evlatlarına kıydıkları tarihte kayıtlarla sabittir.

İktidarın teslim alıcılığı ve baştan çıkarıcılığı doğal ve fıtri (yaratılış) insani davranışları etkisiz kılar.Sorun iktidar bakımından var olma ya da olmama aşamasına geldiğinde ise temel dinî ve insanî değerler etkisini yitirir. Katı ve keskin bir iktidar mücadelesinde din, dava, kan ya da can kardeşliği araç mertebesinde muamele görür!

Otoriter yönetimler kendilerini devlet; devleti millet yerine koyarlar. “Devlet demek ben demektir” söylemi, böyle bir anlayışın dışa vurumudur. “İktidar bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar” diyenler bunu kast ederler.

Türkiye’de on iki yıldır iktidarda bulunan AKP’nin de bu genel kuraldan etkilenmediği söylenemez. AKP iktidarı gelinen bu aşamada büyük bir iktidar kirlenmesiyle karşı karşıyadır. AKP, her seçim sonrası oylarının artışıyla birlikte, gücünü daha da artırmıştır. Gücü arttıkça da mevcut gücü kaybetmek korkusu altında daha sert, katı ve daha acımasız bir tavır içine girmiştir.

AKP iktidarı bugün esneklikten uzak mekanik, katı ve acımasız siyasi bir aygıt halini almıştır. Bu parti, üçüncü döneminin sonunda yalnız kendisine değil, rejime, devlete ve millete de büyük zararlar vermeye başlamıştır. 

Türkiye’nin bugün krallar gibi ‘astığı astık, kestiği kestik’ türünden statüsü olmayan, ancak ağzından ya da aklından her geçeni yasa haline getirebilen bir başbakanı vardır.

Çocukların kaç aylıkken okula gideceği, kadınların kürtaj ya da sezaryen olup-olmayacağı, ailelerin kaç çocuk yapacağı, gazete patronlarının nasıl bir köşe yazarına iş vermesi gerektiği Başbakan tarafından ifade ediliyor. STK’lara “Taraf olmayanların bertaraf olacağını”, basın mensuplarına ise “tasmalarınızı çıkarttık... Uluslararası tasma taktınız” diyecek gücü ve yetkiyi Erdoğan kendisinde görüyor. 

Başbakan Erdoğan, yolun sonuna geldiğinin herkesten daha çok farkındadır. Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanlığı makamı onu beklemektedir. Mevcut yapıda ve şartlar altında Cumhurbaşkanlığı makamından Türkiye’ye ve partiye birlikte hükmetme imkânı yoktur. Özal ve Demirel’in partilerine hâkim oldukları bir zamanda Çankaya’ya çıktıktan sonra parti üzerindeki hâkimiyetlerini tamamen kaybettikleri bilinmektedir. Aynı akıbet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da beklemektedir. Başbakan Erdoğan’ın Özal ve Demirel örneklerini hatırladıkça uykularının kaçtığını söylemek için çok da zeki olmaya gerek yoktur.

Milletvekili, Bakan, parti yetkilisi, belediye başkanı olmaya kim karar veriyorsa başkan da o oluyor. Bu durumda mevcut anayasal yetkilerle Cumhurbaşkanı olan bir şahsın parti üzerinde bir etkinliğinin kalması söz konusu değildir.  

Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin yalnız Cumhurbaşkanı değil aynı zamanda her şeyi olmak istemektedir. Bunun önünde yasalardan, anayasadan ve sistemden kaynaklanan engeller vardır. Öncelikle onların aşılması gerekmektedir. 

Erdoğan için tek yetkili, güç sahibi ve hâkim bir başkanlık sistemine ihtiyaç vardır. Bu mümkün olmazsa Başbakan Erdoğan’a hem AKP’yi hem de Türkiye’yi yönetme imkânı verilmelidir. Bu da mümkün olmazsa bugünkü yetkilerden çok daha fazlasına sahip yarı başkanlık sistemine Türkiye geçmelidir. Her şey Tayyip Erdoğan için!

Yasaları anayasaya; anayasayı başkanlık sistemine; başkanlık sistemini Tayyip Erdoğan’a uygun hale getirmek, yapılanların özetidir. Erdoğan için Türkiye feda edilecek midir, edilmeyecek midir? Cevaplandırılması gereken tek soru budur!

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14