11.10.2012, 04:28

O HATİP

 Yıl 1987 idi.

Yer İstanbul'da Mecidiyeköy.

Kürsüde bir hatip konuşuyordu;irticalen ve vücut dilini sözleriyle uyumlaştırarak..

Davaya,çizgiye,tarihe,köklere ait gerçeklerimizi bambaşka bir üslupla dile getiriyordu.

Değişimin değil gelişimin işaretleri vardı kelimelerinde.

Dokuz Işıkçı söylem çağın idrakine sunuluyordu.

Tarihten-geleceğe doğru akan bir nehirde yolculuk gibiydi.

Bu tabiri ilk kez o hatipten duydum.

"Saldırganla Özdeşleşme !"

Hatip,Türk Milliyetçisi ülkücülerin milletin birliğini ve devletin bekasını temin yolunda şehitler verirken,fiili düzenin aktörleri tarafından kurulan bir propaganda mekanizması eliyle halkın saldırgan dururken saldırılan tarafa hücum ettirilmek istendiğini böylece ülkücülerin mücadelesinin millet nezdinde kabul görmesinin engellendiğini belirtiyordu.

O konuşmadan aklımda kalan en önemli bölüm buydu.

Evet,Türk Milliyetçileri kızıl emperyalizme ve kapitalist masonluğa karşı mücadele ederken halkın üzerinde, beklenen sempati dalgasını kuramıyordu.İçinden geçtiğimiz o kapkara günlerde içimizi aydınlatacak bu müjdeyi alamayışımızın sebebi yaratılan korku ortamıydı,bu ortamdan etkilenen halk korkunun kaynağına değil korkuya direnene öfke sunuyordu.

Bu bir refleks davranıştı.

Kızamazdık,kabullendik.

O hatibin sözleri tefekkür dünyamızda yepyeni bir kapıyı aralamıştı; belli ki onun sözleri aslında hikayemizin yeni şekillerde ama daha güçlü bir muhteva ile devam edeceğini işaret ediyordu.

Türk siyasi hayatında tanık olduğumuz her çalkantılı dönemde MHP'nin siyasi varlığına paralel yürüyen bir " Saldırganla Özdeşleşme " süreci vardır gibi gelir bana.

Nedense içinde bulunduğumuz şartlarda da bu oluşum hissedilebilir bir etkinlikte kendisini gösterir.

Akşam gazetesinin Genel Yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya'nın MHP'yi eleştirdiği yazısı beni bir anda yıllar öncesine götürdü. Ve " Saldırganla Özdeşleşme " noktasındaki o psikolojik yönelimi hatırlattı.

Öncelikle belirtmeliyim ki,MHP'de eleştirilebilir,Devlet Bahçeli'de tenkit edilebilir.

Hiç kimse ya da kurum layüsel değildir.

Ama eleştirinin,en azından sağlıklı bir izlenim bırakması için bazı gerek şartları vardır.

Türk Edebiyatının unutulmaz simalarından Ahmet Hamdi Tanpınar," eleştri her şeyden önce bir sistemdir " der.

Yani eleştri belli bir mantık,belli bir çerçeve ve metodla yapılmalıdır,aksi halde geçerliliğini koruyamaz,duygusal ve hesabi bir izlenim bırakır.

Eleştri'nin can yeri mantığıdır.

Mantığın tartım noktası ise aslında eleştirinin kapasitesini ele veren yanlışlanamaz kaidesinde vücut bulur.

İsmail Küçükkaya'nın eleştirisinde iddiayı yazarın kendisi çürütüyor.

Hazret şöyle diyor:MHP'nin değişime ihtiyacı var.AKP kitle partisine dönüşüyor,MHP ideoloji partisi olarak kalıyor.

Fakat bu sözleri yerle yeksan eden ve mantığını kaybeden şu cümleyi sarfetme hatası da yapıyor :Başbakan son AKP kongresinde en ileri seviyede Türk İslam sentezi açılımı yaptı.MHP çok katı parti görünümünde,oysa 21.yüzyıl Türkiye'sinde bireyci milliyetçi yaklaşımlara ihtiyaç var.

AKP, hem kitle partisi hem de kongrede ileri seviyede Türk-İslamcı !

Bu nasıl oluyor?

AKP'nin kongresinde Barzani,Mursi,Beşal karakterlerini görmezden gelerek Türk-İslamcı söylem yakıştırmasında bulunmak retori anlamında baş çelişkidir ama yine de belirtelim ki Türk-İslam bir davanın künhüdür ve kitleselleşme ile Türk-islam sentezi gibi tarihsel bir ideolojik olgu yan yana gelebilmez.

Çünkü kitleselleşme de oynak bir merkez dışılık,herşey ve herkes olmak söz konusudur.

Türk-İslam sentezinin ise hayati sınırları vardır.

Bu sınırların içinde Barzani yoktur.

Milliyetçilikle bireyciliği yan yana getirmek de bir babıali filozofluğu olsa gerektir.

MHP'yi tanıyan,MHP fikir tarihini bilen biri bu çelişkiyi baştan farkeder ve bireyci milliyetçiliğin olmayacağını görür.Çünkü MHP bireyci değil şahsiyetçidir.Liberal değil,hürriyetçidir.

Geçenlerde yazmıştım,yine hatırlatayım: Devlet Bahçeli'den aslında milliyetçiliği bırakmasını istiyorlar.Bakın İsmail Küçükkaya'da " MHP'nin batıda olduğu gibi vatanseverlik üstüne kurulu " bir milliyetçiliğe evrilmesi gerektiğini vaz'ediyor.

Burası MHP'nin Türk siyasi hayatındaki ehemmiyetini gösterir bam telidir.Çünkü vatansever milliyetçilik toprağa dayalıdır,milleti esas almaz,tarihsel bağları zayıftır.Millet mileytçiliği ise kesinlikle bir özne ister;Türk milleti gibi.MHP'nin batıda olduğu gibi Patriotizm peşinde koşması Türkiye'de Türk milliyetçiliğini bitirecek,Türk milletinin adını,sanın yok edecek ve MHP'yi kalabalıklar üzerine siyaset yapan pragmatik bir partiye dönüştürecektir.

Bunun adı Anglosakson milliyetçiliğidir ve patriotizm yani vatanseverlik orada geçerli bir devlet siyasetidir.İddiası ise menkul değerler kategorisi esasında dile getirilir.Türkiye kuru,soğuk bir toprak parçasına indirgenir.Etnik bölücülüğe dayalı bir manivela ile kapısı zorlanan böyle bir Türkiye'nin federatif bölünmeye direnmesi mümkün değildir.

İşte MHP'nin yıllardır direndiği eşik burasıdır.

MHP,AKP'nin patriotik çıkışlarını çırak çıkaran politikaları ile yüzde 13'lük oy nisbetine sahip muktedir bir partidir.AKP'nin küresel desteğe rağmen kamuoyunda kesin ve kesif bir başarı elde edememesinin sebebi de MHP'nin varlığıyla hatırlattığı " hakim millet Türk " şiarıdır.

MHP;Türk Milliyetçiliğini beşeri bir dille ifade etmekte,gerilim politikalarından uzak durmaktadır.Devlet Bahçeli'nin ,grup toplantılarında anlattığı gerçekler siyaset retoriği açısından bir partinin hangi bakış açısıyla hareket ettiğini gösterir tarihi belgelerdir.

İsmail Küçükkaya,MHP'ye en fazla yer veren gazete olarak MHP'nin vizyonunu anlamadıklarını belirtmekle adeta kendisini tekzip etmektedir.Çünkü Devlet Bahçeli'nin grup konuşmaları Türk siyasetinin en açık ideolojik ve kavramsal eserlerini oluşturur.Türkiye'de MHP hariç diğer bütün partiler başta AKP olmak üzere lider hitabeti ile öne çıkmakta ama MHP'nin lideri parlamentoyu fikir atmosferine dönüştürücü belagatle konuşmaktadır.

Son zamanlarda gerçekleri kamuoyunda duymak zorlaşmıştır.

Kamuoyu bir korku tünelini andırmaktadır.

Böylesi dönemlerin en önemli psikolojilerinden biri ' saldırganla özdeşleşme' dir.

Korkunun kaynağı olan kesim dururken o kaynağa direnen özgül ağırlığa sahip grup eleştiri oklarına maruz kalabilir.

Bugün mesele MHP değildir.

İktidar konusu ise bir partinin başarısı ile açıklanamayacak kadar giriftlikler içerir.

Mesele MHP ya da herhangi bir parti olsa, iktidar unsuru çözülebilir,çeşitli seçim taktikleri yapılarak iktidara ulaşılabilir.

Ama mesele MHP değil, Türk milletinin siyasi iddialarıdır.

Türk milletini kavramsal olarak bu iddianın merkezinde tutma cehtidir.MHP herşeye rağmen bu cehdin temsilcisidir.

Bugün Türkiye'de ki popüler siyaset sistemi Türklükle uğraşmakta,bütün muhalefetini Türklük fikrine yönlendirmektedir.Böyle bir durumda siyaset pragmatik zeminde yani çalış kazan zemininde yürümez,tefekkür zemininde yürür.

MHP'nin bizatihi yaptığı budur işte.

Türk kamuoyunda mağlup fikre dönüştürülmek istenen Türklüğü hakim kılmak yani Türk kamuoyuna Türk propagandası yapmak!!

Türk kamuoyuna, Türk propagandası yapmak çok zor bir iş.

Hele ki bu zamanda.

Nedense ben bu " saldırganla özdeşleşme " hususuna taktım.

Dün mağdur taraftaydım,bugün de ordayım.

Yani Türklük fikrinden yanayım.

O hatibin sözlerinin iklimi Türkiye'de hala mevsimini sürdürüyor.

Türk milliyetçiliği,masum ve mağrur kimliği ile yürümesine devam ediyor.

O hatip,bilginin gücüyle zembereği boşalmış küresel saldırılara direniyor.

Çünkü biliyor.

Biliyor ki mesele parti meselesi değil,Türklük meselesidir.

Türklüğü ayakta tutmak meselesidir.

Bu mesele hepimizin meselesidir.

O hatip..

Devlet Bahçeli..

Biliyor.

Ahmet ŞAFAK

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 33 57
4. Bodrumspor 33 56
5. Ahlatçı Çorum FK 33 56
6. Kocaelispor 33 55
7. Bandırmaspor 33 50
8. Boluspor 33 50
9. Gençlerbirliği 33 50
10. Erzurumspor 33 44
11. Manisa FK 33 40
12. Ümraniye 33 40
13. Keçiörengücü 33 39
14. Tuzlaspor 33 37
15. Adanaspor 33 36
16. Şanlıurfaspor 33 35
17. Altay 33 9
18. Giresunspor 33 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 35 60
6. Newcastle 35 56
7. Chelsea 35 54
8. M. United 35 54
9. West Ham United 36 49
10. Bournemouth 36 48
11. Brighton 35 47
12. Wolves 36 46
13. Fulham 36 44
14. Crystal Palace 36 43
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Valencia 34 47
9. Villarreal 34 45
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 34 41
12. Sevilla 34 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 34 37
15. Celta Vigo 34 34
16. Rayo Vallecano 34 34
17. Mallorca 34 32
18. Cadiz 34 26
19. Granada 34 21
20. Almeria 34 17