20.09.2012, 02:33

Nasıl Batılı olunur?

  Kendi kendinize sorabilirsiniz  “Batılı olmak önemli mi ve hatta iyi mi?” diye. Bu soru haklı bir sorudur. Burada Batılı olmak ile kastedilen aslında rasyonel olmaktır. Yani aklı, davranışların temel yöntemi olarak kullanmaktır. Bugün Batı Uygarlığı dediğimiz uygarlık bugün temsil ettiği noktaya ancak yüzyıllar içinde gelirken, Doğu Uygarlıkları da yüzyıllar içinde rasyonaliteden zaman için uzaklaşmışlardır. Ancak hepsi değil. Örneğin Japonya, bir Uzakdoğu ülkesi olmasına rağmen “Batılı” bir ülkedir. Keza Çin’in bu doğrultuda önemli bir mesafe kaydettiğini görüyoruz. Bu anlamda Batılı olmak, aklı ön plana koymak, sabırlı, sistemli ve uzun vadeli çalışmak gibi özellikleri ifade ediyor. Hemen, bu özellikler Doğu medeniyetlerinde de var diyebilirsiniz. Doğru ancak “vardı” demek daha doğru olacak. Bugün bu konuyu ele almamın nedeni, elimeMayıs 1978’de çıkan Yıllar Boyu adlı Yakın Tarih dergisindeki bir haberin geçmesi. Haberin başlığı, “Ortadoğu’ya Yeni Bir Harita mı?” Haber ise aynen şöyle: “Şarkiyat ilminin, modern Arap tarihiyle ilgili tanınmış isimleri, önümüzdeki Haziran ayı içerisinde Amerika’daki Princeton Üniversitesi’nde toplanarakOrtadoğu’nun  haritasını yeniden çizmeye çalışacaklar. Neyi kendilerine örnek alarak dersiniz?

Ondokuzuncu yüzyıl Osmanlı idarecilerinin uyguladıkları sistemi. Yani, toplumları kâğıt üzerinde çizilmiş sınırlar yerine, mezhep ve inançlara göre belirlenmiş daha doğal çizgilerle birbirinden ayırmayı esas tutan sistemi...

Bu teşebbüsün gerçekleştiğini farz edersek, Ortadoğu, her biri İslam kanunları çerçevesinde kendi hukuk ve şer’i adalet sistemlerine sahip otonom ufak devletlerin meydana getirdiği bir mozayik görünümü arz edecek, tıpkı geçen yüzyıldaki Osmanlı idaresi altında olduğu gibi.

Bilindiği gibi, hasta adamın can çekiştiği 1916 yılındaki Sykes-Picot ve daha sonra Versay antlaşmalarıyla yapılan düzenleme sonunda Ortadoğu’da bir takım yeni devletler meydana gelmişti: Irak, Suriye, Lübnan, Filistin ve Ürdün gibi... Fransa, kendi mandası olan Suriye’de, Dürzü ve Alevilerin iki ayrı otonom idare kurmalarına gayret sarf etti bir süre. Maruniler, Lübnan’da üstünlük kurdular.

İngiltere, manda idaresiyle vekâletini üzerine aldığı Filistin için yayınladığı Balfour deklarasyonuyla, bu topraklar üzerinde Yahudilerin yurt edinmesini sağlayacak yolu açtı. Krallık dağıtımında eli boş kalanHaşimi soyundan Abdullah’ı oturtacak taht bulabilmek için de, Ürdün diye bir ülke yaratıldı. 

Böyle nazari bir düzenlemenin Ortadoğu’ya barış getiremeyeceği aşikârdı. Eğer Arap dünyası, mezhepler arasındaki anlaşmazlıkları ortadan kaldırabilecek güçte bir sosyal ve ekonomik yapıya kavuşmuş olsaydı, bu şekildeki bir taksim altında dahi, kendi mukadderatını kendisi tayin edebilecek duruma gelirdi. İsrail, Arapların kendi problemlerini ortaya koyup, onlara pratik çareler aramaktaki başarısızlığını görünce, teşebbüsü kendi eline aldı. Ve Amerika’da, gelecek ay toplanacağı haber verilen böyle bir konferansın öncülüğünü yaptı. 

Toplantıya getirilecek İsrail planına göre, hemen hemen Ortadoğu’daki her mezhebin bir vatanı olacak artık. Maruniler Lübnan’da, Kürtler Suriye ve Irak’ta, Şiiler Güney Irak ve İran’ın bir kısmında, Sünniler Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin’de sınırları belli yurt sahibi olacaklar. Bu ülkelerin hepsi sonunda bir federasyon veya konfederasyonda birleşecekler. Suriye, böyle bir önerinin gerçekleşmemesi için elinden geleni yapıyor. Suriye Cumhurbaşkanının yedi yıllık bir dönem için yeniden seçilmesinin, İsrail’in mini devletçikler planını önleme yolunda bir hareket olduğu ileri sürülüyor.

Princeton’da İsrail planı başarıya ulaşacak mı? Toplantıyı idare edenin, Siyonizmin belli başlı taraftarlarından Profesör Bernard Lewis olduğuna bakarsak, buna kolayca “hayır” diyemeyiz...” 

Makale burada bitiyor ancak çalışma başarı ile devam ediyor. Irak bölündü, Suriye’yi Davutoğlu bölüyor. Sudan dinler esasında bölündü. İşte Batı böyle çalışıyor.

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14