12.07.2013, 03:55

Mısırdaki darbe ve bağımlılık sorunu

 Ortadoğu’da meydana gelen olayları, küresel gelişmelerden soyutlayarak anlamak mümkün değildir. Arap Baharı denilen olgu, özünde Arap ülkelerinin küresel sisteme eklemleme sürecidir. Doğal olarak da küresel güçler, bölgede vuku bulan devrim, ayaklanma ve darbelerin, kaçınılmaz bir biçimde ya önünde ya arkasında ya da içindedirler.

1991 yılında Cezayir’de seçimle iktidara gelen İslami Selamet Cephesi, Batılı ülkeler tarafından açıkça desteklenen bir darbe ile iş başından uzaklaştırılmıştır. 

Batılı mahfiller, Cezayir’deki gelişmeler üzerine Siyasal İslam’ın Müslüman ülkelerdeki rolünü, çok daha yoğun bir biçimde entelektüel/akademik/stratejik anlamda tartışmaya açmışlardır. Fuller ve Lesser’in 1995’de kaleme aldığı “Kuşatılanlar: İslam ve Batı Jeopolitiği” adlı çalışmada yaptığı tespitler dikkat çekicidir:

Müslüman ülkelerin iç politikasında İslam’ın rolü muhtemelen büyüyecektir. İslami politika, ancak politik sürecin etkilerine açık olur ve bu sürece daha fazla katılırsa, sonunda bugünkü çekiciliğini yitirip normale döner... Müslüman ülkede kurulu düzeni en çok tehdit eden siyasal İslam’dır, hem de Batı’yı tehdit ettiğinden çok daha fazladır. Siyasal İslam, eski düzenin yarattığı küskünlüklerden yararlanarak iktidara gelme, statükoyu yıkma hedefi güden bir gündem peşindedir. Biz bu tehdidin ancak İslamcı güçlerin şu ya da bu şekilde politik sisteme dahil edilmesiyle kesin biçimde bertaraf edilebileceği inancındayız... İslamcıların politik sisteme başarılı biçimde dahil edilmesi de karmaşık ve çetrefilli bir iştir. Yanlış yönlendirildiğinde politik düzende önemli bir istikrarsızlaşmaya yol açabilir”.

Süreç içinde ABD, İslamcı güçleri, daha doğrusu siyasi İslam’ı,  politik sisteme dahil ederek “ılımlı” daha doğrusu kendisine bağımlı hale getirmeye çalışmıştır. Bu strateji, halkı Müslüman olan ülkelerdeki diktatörlerin iktidarlarına son vermeyi zorunlu kılıyordu. Böylece ‘politik sisteme dahil’ edilerek radikalliğini kaybeden İslam ülkeleri, rahatlıkla küresel sisteme eklemlenebilecekti.

Bu yönü itibarıyla Arap Baharı’nın en stratejik ülkesi Mısır’dı. Çünkü Mısır, İsrail’in varlığı ve hayati çıkarları için en stratejik ülkedir. Küresel güç ABD ise “her şart altında İsrail’in yanında” olduğunu açıkça ifade etmektedir.

Mursi’nin devrilmesine,  izlediği Gazze ve İsrail politikasının neden olduğu da açıktır. 

Gazze’yi boğup, dize getirmeye çalışan İsrail ablukasını Mursi, izlediği politikalarla fiilen işe yaramaz hale getirmiştir. 
Gazze’ye inşaat malzemeleri ve yardım göndermiştir. Mısır Ordusu, İsrail’in duyduğu rahatsızlık nedeniyle defalarca Mursi’ye tüm Gazze tünellerini kapatması yönünde uyarıda bulunmuş ama Mursi ablukanın kaldırılmasını reddetmiştir. Mursi ayrıca Hamas’ın uluslararası izolasyona tabi tutulmasına karşı bir duruş da sergilemiştir.

Demokrasi havarisi ABD’nin gelişmeler karşısında sorunu önce “darbesiz” çözmeye çalıştığı anlaşılıyor. Nitekim ABD basını Washington’un Mursi’den muhalefeti hükümete dahil etmesini istediğini, Obama’nın aralıkta Haddad’a muhalif Muhammed el Baradey veya Amr Musa’nın başbakanlığa atanmasını önerdiğini ve bunu reddedildiğini yazdı.

Bunun üzerine ABD’nin, Mursi’nin işini Mısırlı Generallere havale ettiği anlaşılıyor. Mısırlı Generaller de askeri darbeyle görevden uzaklaştırdıkları Mursi’yi “Hamas İşbirlikçisi” olarak niteleyerek “ülke güvenliğini tehlikeye atmak” la suçlamışlardır. Hatta son gelen haberler, Mursi’ninGazze politikası nedeniyle yargılanabileceği yönündedir.

İşin ilginç tarafı şudur: Mursi’yi destekleyerek ona iktidar yolunu açan Genel Kurmay Başkanı Anan ve Savunma Bakanı Tantavi’yi Mursi görevden aldı. Mursi’nin göreve getirdiği Abdülfettah Sisi ve Sıdki Subayhi de askeri bir darbe ile Mursi’yi görevden uzaklaştırmıştır. Bu durum Mısır ordusundaki generaller arasında bağımsız değişken rolünde kimsenin bulunmadığını gösteriyor. Bağımlılık ABD’ye olunca generallere, “getir” denilince getiriyorlar, “indir” denilince de indiriyorlar. İşin diğer kısmı ayrıntıdır.
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 35 96
2. Fenerbahçe 35 90
3. Trabzonspor 35 58
4. Başakşehir 35 55
5. Beşiktaş 35 54
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 35 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 35 48
10. Antalyaspor 35 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 35 37
17. Gaziantep FK 35 35
18. Hatayspor 35 34
19. Pendikspor 35 33
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 36 85
2. Arsenal 36 83
3. Liverpool 36 78
4. Aston Villa 36 67
5. Tottenham 36 63
6. Newcastle 36 57
7. Chelsea 36 55
8. M. United 35 54
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 36 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 30
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 35 90
2. Girona 35 75
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 34 52
8. Villarreal 35 48
9. Valencia 34 47
10. Getafe 34 43
11. Deportivo Alaves 35 42
12. Sevilla 35 41
13. Osasuna 34 39
14. Las Palmas 35 37
15. Mallorca 35 35
16. Celta Vigo 34 34
17. Rayo Vallecano 34 34
18. Cadiz 34 26
19. Granada 35 21
20. Almeria 34 17