22.09.2012, 02:54

MHP Kongresi Öncesi ve Sonrası Ülkücü Tavır!

  4 Kasım’da yapılacak kongre öncesinde “Ülkücülük adına” fitne saçanların varlığı hiçte şaşırtıcı olmasa gerek…

Yalan haberler ile kafa karıştırarak delegeyi etkilemeye çalışan merkezlerin varlığı insanı ister istemez daha dikkatlice düşünmeye sevk ediyor.

Geçen gece Ankara’dan dönüyorum, yolda telefonum çaldı; arayan dostum “Semih bey, Koray bey’i desteklemek için görevinden istifa etmiş diye bir söylenti var, aslı astarı var mı?” Diye soruyor…

Semih Bey Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı. Yani teşkilatların namusu ona emanet.

Tabi ki gerçek değil, olması da mümkün değil… Peki, nereden çıkıyor bu fitne?

Malum birkaç internet haber sitesinden…

Adayları, adaylık sürecini, karşılıklı vefa duygularını yinelemenin anlamı yok. Vefa yoksa Ülkücülük de yok…

Vefa dediğimiz; “al gülüm- ver gülüm” işler değildir, Onun adı ortaklıktır, ticarettir…

Vefa: Yapılan yardımların veya iyiliklerin karşılığı olarak gönül bağı hissetme duygusudur. Edepli olmak, ağırbaşlı olarak saygıda kusur etmemektir.

Siyaset dediğin, insanları bir dönem yol arkadaşı, bir dönem de rakip yapabilir.

Hainlik; vefa duygusu beslenmesi gereken birisine karşı gizli kapaklı komplo kurmaktır. Fitne üretip güzel hasletlerinin üzerini örtmek, zor hallerinin reklamını yaparak, müşkülüne sevinmektir.

Açıktan açığa rakip olduğunu belirterek, aynı kulvarda yarışacağım, senden daha iyi olacağım iddiasının adı rekabettir.

Ülkücü Hareket doksan yedi sonrası tek adaylı kongreleri çok da fazla iştirak etmemiştir. Çok adaylı kongreler demokrasinin gereği olduğu kadar da sancılı olur.

Ülkücüye düşen fitneyi körüklemek değil, dezenformasyon gayreti içerisinde olanlara itibar etmemektir. Bu süreçte uydurma iddialarla kafa karıştırarak hedefe yönelenler Ülkücü değil şarlatandır.

 4 Kasım akşamı muhtemelen yedi farklı senaryo ile karşılaşabiliriz. 

Sayın Devlet Bahçeli ile devam etme tercihinin en kuvvetli ihtimal olduğunu söyleyebiliriz. 

Sonuç bu istikamette olursa bunun bir “kıyamet senaryosu” olmadığını muhalif arkadaşların idrak etmesi kendi sağlıkları açısından en doğru olanıdır.

Alternatif sonuçlar çok düşük bir ihtimal olsa da seçenekler arasındadır ve gerçekleştiği takdirde Ülkücü hareket yer ile yeksan olmaz.

Çok zor süreçlerden süzülüp gelen bir hareketin sağduyusu O hareketin evirilmesine müsaade etmez.
Muhalif cephenin içerisinde yer alan ve “Kraldan çok kralcılık” yapanların hırsı başarıya susamışlıktan kaynaklanıyor olsa anlayışla karşılamak mümkündür. Ne var ki; kindar bir ruh haliyle yönetime ortak olma çabalarının tezahürü olduğu düşüncesindeyim ve kongre başarısı elde edilse dahi toplumsal destek bulma noktasında değişen bir şey olacağını sanmıyorum.

Devlet Bey karşıtı faaliyetlerin odağında olan birkaç yazar- çizerin üslubuna ve gündemi değerlendirme yazılarına baktığımızda utanmamak elde değil.

Memleket kan gölüne dönmüş, Güney Doğu’da ilçeler yanıyor, Mehmetçik oluk oluk kan akıtıyor, Bizim “Tayyarlar” vur ha babam Bahçeliye…

Bu arada Tayyar ifadesinin kişi veya kurumlarla alakası bulunmamaktadır. Uçan! Anlamında kullanılmıştır…

İktidar heveslisi “taban” Ülkücüler de sorgulamadan ver yansın ediyorlar. Bizler Türk Milliyetçisi isek, şahsi beklentilerimizi bir kenara bırakarak, yangın yerine dönenen ülkemizin derdine yanarız. 

Derman bulamaz isek de derdi ile dertleniriz.

Geçtiğimiz Ramazan Bayramı Namazını Kerkük’te kılma niyetinde olan Genel Başkan’ın bu girişimi komploya kurban gittiğinde “Tayyarlar” bunu davul zurna eşliğinde kutluyorlar… Bunların işi gücü fitne üretmek.

 Bir de Bahçeli olduğu sürece oy vermem saçmalığı var ki, evlere şenlik!

2007 seçimleri öncesi memlekete gittiğimde akraba, eş dost ziyaretime geldi.  Seçmen hüviyetini yeni kazanmış gençlerden bir tanesi hararetle “Bahçeli olduğu sürece oy vermem” deyip duruyor. Ailesi zaten oy vermeyen genç arkadaşımıza sordum neden böyle düşünüyorsun, iktidar döneminde zaten 6-7 yaşındaydın? 

Ne bileyim herkes öyle söylüyor” demez mi?

Anadolu’da “Gözün kör olsun Köroğlu” hikâyesi vardır; Kör oğlu bir köyden geçerken pınar başında su dolduran yaşlı bir nine söylenip durur. Gözün kör olsun Köroğlu…

Köroğlu bunu duyar ve Nineye sorar; Köroğlu’nu tanır mısın?

Yaşlı nine; yok evladım hiç görmedim, der.

Köroğlu tekrar sorar; neyinden dert yanıyorsun öyleyse?

Cevap çok basittir… Ne bileyim evladım herkes öyle diyor da…

Bizimkisi de o hesap, her ne ise…

Kimse kendisini sorgulamıyor, çalışmıyor, idealizm ölü noktada.

İçinde bulunduğumuz şartlarda memleket meselelerine çözüm önerisi olarak kaçımız çalışma yaptı ki?

Terör, yolsuzluk, ahlaksızlık ve diğer bilumum sorunlarımızı hangi reçeteyle çözeceğiz? Adımız Ülkücü diye iktidara geldiğimizde sorunlar kendiliğinden çözülmeyecek ya. Kadro, proje, kolektif çalışma lazım.

Bir Ülkücü boğazın öbür yakasından, diğeri bu yakadan biri birinin izine kurşun atarken, uyumsuzluk had safhada iken, siyasi başarı elde etsen ne olur etmesen ne olur?

Üçlü koalisyon döneminde tecrübe edilecek her şey yaşandı. 

Bakan olanlar siyasi özerklik ilan edip Ülkücüleri hiçe saymadı mı?

Ülkücü kardeşlerimizin mağduriyeti ortada dururken, kardeşinin bacanağının damadının kardeşinin oğlunu işe alanlar da şimdi isyan bayrağını açanlar değiller mi?

Ya da; bir bürokrat atması talebinde bulunmak için ülküdaşına etmediği hakaret, atmadığı iftira kalmayanlar da karşı tarafı suçlayıp, memleket kurtarma kuyruğuna girmiş değiller mi?

O sebeple kimse kolayına kaçıp, yaranma dürtüsü ile sağa sola çamur atmasın. Kimse de kalemini sopa sanıp, ülküdaşının kafasına kafasına vurmasın.

Ülkücü hareket bütün saldırıları bertaraf edecek güçtedir. Bu hareketin Genel Başkanına dahi karalama faaliyeti yürütenlerin, Genel Başkan adaylarına da hayrı dokunmaz.

Her Ülkücü aday olma hakkına sahiptir. Dileyen aday olabilir edebince, adabınca… Kongre biter, ortaya çıkan sonuca göre vatan millet yolunda mücadeleye devam ederiz.

Kazanan her kim olursa baş tacı eder, saygıda kusur etmeyiz…

Önemli olan Türkiye’nin geleceği, Türklüğün istikbalidir. 

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. Arsenal 37 86
2. M.City 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 64
6. Newcastle 36 57
7. Chelsea 36 57
8. M. United 36 54
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 36 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 35 90
2. Barcelona 35 76
3. Girona 35 75
4. Atletico Madrid 35 70
5. Athletic Bilbao 35 62
6. Real Betis 35 55
7. Real Sociedad 35 54
8. Valencia 35 48
9. Villarreal 35 48
10. Getafe 35 43
11. Deportivo Alaves 35 42
12. Sevilla 35 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 35 37
15. Mallorca 36 36
16. Rayo Vallecano 35 35
17. Celta Vigo 35 34
18. Cadiz 35 29
19. Granada 35 21
20. Almeria 35 17