25.02.2015, 17:08

Diyanet Milli Değildir!..

 Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerinde oturduğu topraklar, dine dayalı meseleler sebepi ile ağır toplumsal ve siyasal sorunlar yaşıyor.
 
İslam dininin, vatandaşlarımız arasında etkisinin çok büyük olduğuna ve insanlarımızın Allah, Kur’an ve Peygamber aşkına bizzat şahitlik ediyoruz. Bundan da çok şükür, bir şikâyetimiz yok!
 
Bu aşk beraberinde, ne yazık ki; istismarı, yalanı, köleliği, teslimiyeti, işbirlikçiliği getiriyor ve nihayetinde bu zaafiyetler Müslümanların dünya coğrafyasında zulüm görmesine neden oluyor!
 
Çünkü bu öylesine ulvi bir aşk ki; düşünceleri köreltiyor ve aklı dumura uğratıyor. Eğer hümanizmanın hakim olduğu demokratik bir dünyada yaşasak varsın bu aşk içinde eriyelim. Ancak vaziyet hiç de öyle değil. Malum insanoğlu Hz. Adem’in çocuklarından bu yana hep bir kavga içinde. Ve biz Türklerde bu kavgada kendimizi savunmak durumundayız!
 
İslam dininin inananlar üzerindeki etkisini gören emperyalist küreselciler, başta İngiltere olmak üzere bu etkiyi Müslümanların aleyhine kullanmayı hep başarmıştır.
 
Günümüzde Müslüman ülkelerin nerede ise tamamı sömürge halindedir. Türkiye’nin de göstergelerine bakarak tıpkı Osmanlının son zamanlarında olduğu gibi yarı sömürge haline geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
 
Ancak gelişmeler Türkiye’nin bu yarı sömürge halini sürdüremeyip tam sömürge haline geleceğini bize göstermektedir. Osmanlı’da da böyle olmuş, Türkler, Sevr ile küçücük bir toprak parçasında şimdilik(!) yaşamaya mahkum edilmek istenmiştir.
Eğer bu güne kadar tam sömürge olmaya dayanabilmişsek, bunda Atatürk’ün temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti’nin, milli değerlere bağlı üniter yapıya sahip bir devlet oluşunun önemli bir rolü vardır..
 
Atatürk ve arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken Osmanlı-Türk İmparatorluğu’nun yıkılışında, din adamları ve tarikatların rolünü ve yaptıklarını çok iyi görmüştür.
Yunanı Yunan bayrakları ile karşılayanlar, İngilizlerle dostluk edenler, Amerikan Mandacılığını isteyenler ve Kuvay-i Milliye’ye karşı olan isyanların içinde din adamları hep başrol oynamıştır. Hatta bölücü kürtçü Şeyh Said isyanının bile din adına başlatıldığı söylenip durulur.
 
Memleket ve Türk insanı, bugün olduğu gibi 100 yıl öncesinde de, o kadar bitap düşmüştür ki; bu bitap düşüşün ve ruhen çöküşün arkasında, din adamlarının fetvaları ve toplumu yönlendiren söylemleri vardır. Elbetteki, bunlar arasında milli tavırlar alan ve dinin esasına uygun davranan, esaret ve köleliği red eden, haysiyetli din adamları da vardır.
 
Devletin ve Müslüman Türk Milleti’nin aleyhine davranan din adamlarının, her türlü yanlışı savunması da, genellikle dinin korunması zorunluluğu ile ifade edilmiştir. Onlara göre din korunduktan sonra koruyanın kimliğinin hükmü yoktur. Bu sebeple vatan ve milliyet kavramlarının önemi olmaz. İşte bu anlayış günümüzde de “vatanı seccadeden ibaret görmek anlayışı” ile sürmektedir ve İngiliz siyasetinin bir tezahürüdür. Yani din korunduktan sonra başımızda İngiliz, ABD, Yunan olmuş fark etmez! Bu yüzden din adamlarının büyük çoğunluğu, Türkiye Cumhuriyeti’ni dinsizliğin odağı olarak görmüş ve Türk Milletini bu yönde ikna etmiştir.
 
Atatürk bunları yaşamış ve görmüş bir insandır. Akıl, bilgi ve tecrübe süzgecinden geçirdikleri ile ilk yaptığı işlerden biri “Diyanet İşleri Teşkilatı” kurmak olmuştur. Amacı;  batıl inanç, hurafe ve sapkınlıklardan arınmış ve milli değerleri özümsemiş din adamları ile Müslüman Türk Milletinin geleceğine yön vermektir.
 
Geldiğimiz nokta ise bunun tam tersidir. İki yüz bin üzerinde çalışanı, yüz bin civarında imam, müezzin ve vaizi ile birlikte  Diyanet İşleri’nin Müslüman Türk Milleti’ni  gayr-milli bir çizgiye taşıdığını görüyoruz. Bu gün diyebiliriz ki; diyanetimiz “milliyetsiz sağ”ın elindedir. Diyanet üzerinde etkili tarikat ve cemaatler ise, milletin “Türk”lüğüne karşıdır hatta düşmandır.
 
Günümüzün din adamlarının kahır ekseriyeti, adı “Türk” olan milletin erimesi, çözülmesi ve dağılması için elinden geleni yapmaktadır.
 
1994 Yerel Seçimleri ile 2002 Genel Seçimleri öncesinde “Müslümanlar İktidara Gelsin” şimdi de onca hırsızlığa, ahlaksızlığa, yolsuzluğa ve dine aykırı davranışa rağmen “Müslümanlar İktidarda Kalsın”propagandası, din adamlarının çevresinde dönüp durmakta ve din adamları en azından buna sessiz kalmaktadır.
 
Camilerde, Türk Milletinin karşı karşıya olduğu tehlikelere ilişkin tek bir söz duymak mümkün değildir. Hatta bir gün Kastamonu’nun meşhur Musalla Camii’nde, “Zafer Haftası”na ilişkin vaaz dinlerken, zaferleri  Türk Ordusu kazanmış olmasına rağmen, vaiz tek bir kere bile “Türk” sözcüğünü diline almamıştı. Gerçi ben de hiç şaşırmamıştım!
 
Yani anlatmak istediğim o dur ki; din adamlarımızın ezici çoğunluğu milli değildir ve Türk olsalar bile Türk milliyetini red etmektedirler. Maalesef İmam Hatip Okulları ve İlahiyat Fakülteleri bu tip insanlar yetiştirmektedir. Ve bu tesadüf değildir.
 
Buna karşılık Haçlı Dünyası’nın din adamları, kendi milli bilinçlerini devamlı canlı tutmakta, toplumsal sorunların milli menfaatler korunarak çözülmesi noktasında çaba harcamakta ve kiliseleri bu amaçla kullanmaktadır.
 
Din adamlarımızın ve Diyanet’in milli olmayışı çok önemli bir sorundur. Türk’ün asimilasyonu bu din adamlarının şuurlu politikaları sonucu ivme kazanmaktadır. Bu Türk’e karşı bir planın parçasıdır.
 
Halbuki bizler için tek gerçek, Türk Milletinden ve İslam Ümmetinden olduğumuzdur. Böyle olunca hem Türk Milleti hem de İslam Ümmeti için yaşarsınız. Biz övündüğümüz büyük medeniyetleri böyle kurduk. Türk olduğumuzu unutmadan!
 
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14