28.06.2020, 10:59

Avrupa’nın, Ayasofya’yı kilise yapma çabası

BİZANS MUHİPLERİ RUM PATRİKHANESİ VE AYASOFYA-6

Avrupalı emperyalist ülkeler ile Yunanlılar ve Rumlar, devamlı olarak Ayasofya’yı dini ve siyasi bir faktör olarak kullanmışlardır. Ayasofya, hem Bizans’ı diriltme çabalarının hem de İstanbul ve bütün Anadolu üzerindeki Yunan-Rum ideallerinin önemli bir sembolü olarak görülmüştür.

Bu dönemde, kiliselerin sadece nümayişlerin düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi ile yetinmeyerek, Rum çetelerinin silahlandırılmasında da rol oynadıkları görülüyor. Kiliseler, bazı Rum-Yunan terör örgütleri tarafından İstanbul’a getirilen silah, üniforma ve cephanelerin saklanıp, depolandığı ve sonra uygun bölgelere sevkiyatının yapıldığı yerler haline gelmişti. Venizelos, hatıralarında bu konuda şunları söylüyor:

“Bana verilen ve daha sonra bazı tecelliyatı ile de hakikate intibak ettiği tespit edilmiş olan teminata göre, bilcümle küçük-büyük şehirler ve kasabalardaki kiliseler ve Rum okulları tamamen birer silah deposu haline ifrağ edilmişlerdi. Bu netice için, o mahalde yaşayan Rumlar, büyük bir basiret ve cesaret göstermişler; Türklerin milletlere olan hürmet ve mahalli okullara bahşettikleri haklarından istifade etmişlerdir.”

Görüldüğü gibi, sadece İstanbul kiliseleri ve okulları değil, diğer şehirlerdeki Rum kiliseleri ve okulları da aynı şekilde silah deposu haline getirilmiştir. Ayrıca, güya sefalete düşmüş, yiyecek ve giyecek sıkıntısı çekmekte olan Rum halkına yardım iddiasıyla, sandıklar içinde eşya getirmekte ve bunları da kiliselerde dağıtmaktaydılar. Osmanlı hükümeti, bu eşyanın aslında askerî elbiseler, her çeşit silah ve çok sayıda cephane olduğunu tespit etmiştir.

Nitekim Mavri Mira heyeti ve çalışmaları hakkında “Gayet gizlidir” işaretli, Harbiye Nezareti’nin orduya, ordunun da 11.8.1919’da bazı valiliklere gönderdiği bir tamimde bu durum şu şekilde belirtiliyor:

“İstanbul Patrikhanesinde ve Yunan konsolosluğunda silah ve cephane depo edilmiştir. Umum kiliselerde üniforma vardır. Bu silah ve cephaneyi Kılkış zırhlısı getirmektedir.”

AYASOFYA’YI KİLİSEYE DÖNDÜRME ÇABALARI

Mondros Mütarekesi’nden sonra patrikhane ve kiliselerin üzerinde en çok çalıştıkları bir diğer konu da, genel olarak İstanbul’daki bütün camiye tahvil edilmiş kiliselerin ve özellikle Ayasofya’nın kilise haline getirilmesi/döndürülmesi olmuştur. Arkasında İngiltere ve Fransa gibi dönemin emperyalist Hristiyan Avrupa ülkelerinin ve onların kiliselerinin bulunduğu bu çaba ve çalışmaların Mondros Mütarekesi sonrasında hızla artığı görülüyordu.

Bu konudaki çalışmalar, daha 1919 yılının şubatında başlamıştır. 1 Şubat tarihinde patrikhanede yapılan bir toplantıda, Beyoğlu Edebî Silogosu’ndan (Beyoğlu Edebiyat Cemiyeti), İstanbul’da camiye tahvil edilmiş kiliselerin kesin bir listesinin istenilmesi kararlaştırılmıştır.

Bu faaliyet, sadece İstanbul’a münhasır bir hareket değildi. Avrupa’da, Canterbury Başrahibi’nin başkanlığında kurulan komiteler, tarihi kiliseleri esas şekillerine döndürmekle görevlendirilmişlerdi.

Avrupalı emperyalist ülkeler ile Yunanlılar ve Rumlar, devamlı olarak Ayasofya’yı dini ve siyasi bir faktör olarak kullanmışlardır. Ayasofya, hem Bizans’ı diriltme çabalarının hem de İstanbul ve bütün Anadolu üzerindeki Yunan-Rum ideallerinin önemli bir sembolü olarak görülmüştür. Prof. Dr. Luvaris bu konuda “... Şimdi Konstantinopol ve bilhassa yeniden canlanan Lagos’un mabedi Ayasofya Kilisesi bu ümitlerin müşahhas bir sembolü haline geldi... Ayasofya’da düşmanın gelmesiyle yarım kalan mukaddes ayin, büyük kilise duvarları arasında kaybolan patriğin bütün ihtişamıyla tekrar ortaya çıkmasıyla devam edecektir...” demektedir.

Mütarekenin yarattığı uygun ortamı fırsat bilen Rumlar, Ayasofya’yı tekrar kilise yapmak için harekete geçtiler. Bu konudaki teşebbüsler arasında, Bolşeviklerin zulmünden kaçtıklarını iddia eden Rusyalı “on binlerce Rum ailesi”nin İstanbul’a yerleştirilmesi ve Ayasofya civarındaki Müslümanların evlerinin zengin Rumlar tarafından yüksek fiyat verilmek suretiyle satın alınması işi de vardı. Bu durum karşısında, Osmanlı hükümeti bazı tedbirler almak lüzumunu hissetmiştir. Vükela Meclisi, 28 Mayıs 1919 günkü toplantısında, “bu gibi hallerde ferağ muamelesine meydan verilmemesini, elden çıkarılmak istenilen mahallerin Evkaf Nezareti’nce bedelleri tesviye edilmek suretiyle satın alınması cihetine gidilmesini ve bu hususta Hayderîzâde İbrahim Efendi’nin başkanlığında bir komisyon kurulmasına karar altına aldı.”

Buna rağmen, patrikhane ve Rumlar, Ayasofya’yı ele geçirmek kararından hiçbir zaman vazgeçmemişlerdir. Bu işi ani bir gece baskınıyla halletmek istiyorlardı. Bu düşünceyle, atlas üzerine işlenmiş iki buçuk metre genişliğinde bir Yunan bayrağı, işgal kuvvetlerinin de yardımıyla büyük bir çan hazırlamışlardı. Bu haber, Rum semtlerinde coşkunluğa, mızıkalarla şenlik yapmaya sebep oluyor; diğer yandan, patrikhane de orada ayin yapmak için hazırlanıyordu. Rauf Orbay’ın hatıralarından öğrendiğimize göre, “İzmir’den gelen Rum Metropoliti (Hrisostomos), Galata’da bir kilisede, etrafına toplananlarla Ayasofya’ya çekecekleri Yunan bayrağını takdis için merasim yapmıştır.”

Ayasofya ile ilgili bu Rum çalışmaları, tahrikleri Türk milleti üzerinde de büyük bir tesir yapıyordu. Bir gün İstanbul’da, “Ayasofya’ya çan takıyorlarmış!” diye bir söylenti çıktı. Bu yüzden, büyük bir Müslüman halk kitlesi Ayasofya’ya koştu. Ancak hâlâ orada Türk askerlerinin nöbet tuttuklarını görmeleri bu insanları rahatlattı.

Rumların ve Yunanlıların bu konudaki faaliyetleri oldukça başarılı sayılabilir. Çünkü gerek İngilizler ve gerek Fransızlar Ayasofya’nın tekrar kilise haline getirilmesi fikrini benimsemiş görünmektedirler. Mesela, Lloyd George, 2 Ocak 1918 tarihli memorandumunda, “İstanbul, bilhassa Doğu dünyasının kozmopolit ve milletlerarası bir şehridir. Ayasofya -ki dokuz yüz yıl önce bir Hristiyan kilisesi idi- tabiatıyla eski hüviyetine iade edilecektir” diyordu.

Lord Granville de, İngiliz başbakanından farklı düşünmüyor, bu konuda bir anlaşma(!) teklif ediyordu: “Şu kadar ki, her bir Rum’un Ayasofya’ya karşı duygusu, Müslümanların Mekke’ye, Yahudi veya Hristiyanların Kudüs’e karşı besledikleri duygudan çok daha fazladır. Acaba, en sonunda, muhtemelen sakınılması mümkün olmayan şeyin yapılması, Ayasofya’nın şimdiki Türk hükümeti ile anlaşarak şimdiden Hristiyan kilisesi haline çevrilmesi mümkün değil midir?”

Müsteşar Berthelot, Fransa hükümeti adına tekemmül ettirilen barış şartları çerçevesinde şu teklifte bulunmuştur: “Dinî bakımdan bütün camiler masûn kalacak, sadece Ayasofya eski zaman anıtı olarak bunun dışında tutulup, orada muhtelif dinî ibadetler müstesna, Müslüman ibadetine izin verilmeyecektir.”

Esasında, Ayasofya’nın kiliseye dönüştürülmesi meselesi, patrikhanenin ve Rumların yaptıkları faaliyetlerden sadece bir tanesidir. Gördüğümüz gibi, patrikhane ve kiliseler, artık 1918-19 yıllarında tam manasıyla bir ihtilal cemiyeti veya teşkilatı, yani terör örgütü olarak çalışmakta ve aşağı yukarı bütün Rum faaliyetlerini organize etmektedirler. Mütareke döneminde faaliyet gösteren ve çeşitli konularda çalışan yaklaşık on beş kadar Rum-Yunan terör örgütünün pek çoğu Fener Rum Patrikhanesinin bünyesinde kurulmuştur. Megali İdea’nın hedefinde olan bütün Türk topraklarındaki Rum-Yunan işgal ve ilhak için gerçekleştirilen terörist faaliyetler patrikhane-metropolithaneler- kiliseler silsilesi ile yönetilmiştir.

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 9
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. Newcastle 35 56
7. M. United 34 54
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 36 48
11. Wolves 36 46
12. Fulham 36 44
13. Brighton 34 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 34 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14