25.04.2013, 03:42

AKIL OLMAYINCA NE YAPSIN SAKAL?

 Yazımın başlığında   bu cümle bir atasözüdür.   katili (AB)(D)ullah Öcalan'ın talebiyle AKP tarafından kurulan ve organize edilen"Akil Adamlar" komisyonunda sakallı birisi var… Adı Ahmet Taşgetiren…Onun yüzünden bu atasözü aklıma geldi.

En çok tepki onun heyet başkanı olarak gezdiği İç Anadolu Bölgesinde yaşanmaktadır. Ahmet Taşgetiren ve yanındakiler gittikleri illerde çok zor anlar yaşıyorlar. Apo'nun talimatıyla kurulan "Akil Adamlar Komisyonu"olarak kime ne anlatacaklardır? Hele bunu şehidi, gazisi en çok olan İç Anadolu'da nasıl yapacaklar ki? Gittikleri her yerden arkalarına bile bakmadan kaçıyorlar. AKP/PKK ilişkisinde gelişen olaylara yönelik sorulan hiçbir soruya cevap veremiyorlar. Çünkü ihanete kılıf bulamıyorlar.

Ahmet Taşgetiren sağına "Türk bayrağının adı değiştirilsin" diyen Hilal Kaplan'ı , soluna , "Ne şehidi..Bir Şehit lafı tutturmuşuz gidiyoruz. Ne Şehidi.. Askerde PKK'lıda bu ülkenin evladı" diyen Doğu Ergil'i,bir yanına PKK'nın başındaki alçağa "Sayın Öcalan" diyen Cemal Uşşak'ı, diğer yanına "Öcalan'ın verdiği mesajlar önemli. " diyen Vahap Coşkun'u alıp Kayseri'ye gidecek kadar akıldan yoksunluk yaşamasına bakmıyor da, kendisine orada demokratik tepkisini gösteren Ülkücü-Milliyetçi gruba açık unutulan mikrofonlardan hakaretler ediyordu.

Ahmet Taşgetiren,  Ülkücü-Milliyetçi protestocu gruba aynen şunları diyor:  "Bu kadar kaba ve adi bir yapı ki İslami edep, ahlak, nezaket yok"

Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz adam"Ateist ve İslam düşmanı" olan (AB)(D)ullah Öcalan'ın talebiyle kurulan "Akil Adamlar" grubuna heyet başkanı oluyor ve Ülkücülere bu hakaretleri edebiliyor.

Ahmet Taşgetiren efendi, senin nezaketli ve makul yapın PKK mı? İslami edep ve ahlakı Öcalan'da mı buluyorsun da "PKK Açılımına" tuz alıp koşuyorsun?

Sözde dindarsın, sözde Müslümanlık hassasiyetin var ama İslam düşmanlarının ayaklarına paspas olmuşsun ve Ülkücülere hakaret ediyorsun… Senin sakalına da, aklına da yazıklar olsun…

"Ayet ve sünnetleri materyalist analiz çerçevesinde değiştirmek gerekir"

"Camilerde tiyatro oynanmalı! Namaz bir tiyatrodur!"

"Günümüzün Allah'ı bilimdir."

"İslam inancı bir hastalık!"

"İslam dini Kürt'leri ezdi!"

"Muhammed'in kişiliği çelişkili!"

"Kürtler İslamlaştıkça Kürtlüklerini unutuyorlar!"

"Cennet ve cehennem fantezidir!"

"İslam, Kürtlüğe ihanet ediyor!"

"İslamiyet bir Türk şovenizmidir!"

Bu sözler "Akil Adamlar Komisyonunu" kurduran (AB)(D)ullah Öcalan'a aittir. Önderin, yolbaşcın bu İslam düşmanı Öcalan mı Ahmet Taşgetiren?

Ülkücülere bu rezil hakaretleri ederek, PKK'yı yüceltmek ve Öcalan'ı kurtarmak için nasıl Anadolu yollarına düşüyorsun? Bunları yapman için şimdi ki menfaatin nedir, çıkarın nedir?

Bunu çok bilinçli bir şekilde soruyorum. Çünkü Ahmet Taşgetiren'de bugün aynı bizim yazdığımız yazılar gibi yazdığı ve Başbakan Erdoğan'ı yazısında eleştirdiği için 2005 yılında Yeni Şafak gazetesinden kovulmuş birisidir.

Ahmet Taşgetiren Yenişafak'tan kovulmasına vesile olan "Oldu mu Şimdi?" başlıklı yazıda "DEHAP'ı ve Öcalan'ı tüm Kürtlerin temsilcisi haline getirmenin vebalini kimin üstleneceğini" soruyor ve hem Türklere, hem deKürtlere kötülük edildiğini söylüyordu. Şimdi ise kendisi bu ihanetin hizmetkârlığına soyunmuş ve bunun önünde engel gördüğü Ülkücülere hakaret etmektedir.

Gelin başyazarı olduğu Yeni Şafak Gazetesi'nden kovulmasına sebep olan o yazısını baştan sona yayınlayalım da Ahmet Taşgetiren'in içine düştüğü acınacak durumu hep beraber görelim.

***

OLDU MU ŞİMDİ?

-Acı duyuyorum, Başbakan, aydın - danışman koalisyonu içinde harcandığı için...

-Acı duyuyorum, Türkiye'nin bu en sancılı meselesinde Tayyip Erdoğan'ın ifa edeceği doğru misyonun canına okunduğu için...

-Acı duyuyorum, sorun, böyle istenmese bile, en riskli alana, yani Türkiye - PKK denklemine sürüklendiği, yani en olmayacak şey, PKK, "Kürt meselesi"nin temsili konumuna oturduğu için...

Bakın bakalım sayın Başbakan'ın halet-i ruhiyesi nicedir? Şimdi gürül gürül "Kürt sorunu dediğimiz için iyi ettik" diyor mu, yoksa, memleketin başka taraflarına verilen mesajlar sebebiyle savunma durumuna geçmek zorunda mı kaldı? Bu muydu beklenen? TÜSİAD da destekliyormuş, falanca yazar da, Amerika - Avrupa da "Aferin" diyormuş. İyi... Onların da sırtında yumurta küfesi var, Başbakan Erdoğan gibi!!! mi? Pek öyle görünmüyor...

Bakın denkleme:

Başbakan "Kürt sorunu" dedi. Bir adım.

PKK bugün Brüksel'de "Ateş kes"i açıklayacakmış. İkinci adım.

Hürriyet'ten Ahmet Hakan'ın verdiği bilgiye göre PKK adına yapılanın "silah bırakma" gibi bir boyutu yok ve "Ateşkes"in "bazı ön koşullara bağlanma ihtimali yüksek." "Ön koşul"dan ne anlamak gerekiyor? Herhalde, yeni gelişmelere göre yeniden değerlendirme hakkını ellerinde bulundurmak kastediliyor.

Bu arada üçüncü bir adım söz konusu:

PKK'nın "Ateşkes"ine paralel bir gelişme, Diyarbakır'da yaşanıyor. DEHAP, kendini feshedip Demokratik Toplum Hareketi (DTP)'ne katılma kararı veriyor. Kararı açıklayan bildiri, huzurumuza yine "temsili" konumda PKK'yı ve Öcalan'ı çıkarıyor. Bildiride altı çizilen hususlar şunlar:

-DEHAP sorunun gündemleşmesine katkıda bulunmuş... Demek ki sorunun gündemleşmesi önemli hedeflerden biri. (Başbakan'ın "sorun"a ad koyması, gündemleşmenin en zirve noktalarından biri olmalı.)

-DEHAP "tarafların adlandırılması" sonucunu elde etmiş... Demek ki "taraflar" var ve bunların adlandırılması önemli bir hedefti ve bu gerçekleşmiş oluyor.

-Sistemin kendi Kürdünü yaratma gayretlerini açılımlarıyla boşa çıkarmış... Demek iki türlü Kürt var, birisi "Sistemin Kürdü", diğeri DEHAP vs... inisiyatifinde oluşmuş Kürt...

-Kürtler arası birliğin oluşturulmasına çalışmış...

-DEHAP bildirisinde bir de Öcalan'a ilişkin misyon söz konusu ediliyor... Bildiride Öcalan'dan "yok sayılarak görmezden gelinen, ciddi bir tecritle içiçe yaşatılan, sayın Abdullah Öcalan" diye bahsediliyor... Ve DEHAP'ın "Öcalan'ın sorunun çözümünde muhatap olma bakış açısının kabulünde rolünü oynamaya çalıştığı" ifade ediliyor.

DEHAP, DTP'ye katılıyor, çünkü DTP, Öcalan'ın işaretleriyle oluşuyor.

Görüldüğü gibi ortada Öcalan'la, DEHAP'la belki bunları kendi stratejileri için elverişli gören dış güç odaklarıyla ortaklaşa yürütülen bir strateji var.

Şiddet de, siyaset de bu stratejinin içinde cereyan ediyor. Stratejik hedef ise, "bölgesel bir Kürt yapılanması..."

Belki hareketin geldiği son noktada, önünde, hem gücü önemli ölçüde zayıfladığı hem de dünyada zemini bittiği için "şiddet"ten "siyaset"e geçme problemi vardı.

Nasıl olacak da dağ şehre inecek, Öcalan hapisten çıkacak, siyasi aktör olarak devreye girecek ve siyasal hedefler gerçekleşecek?

İşte şimdiki hamle ona yöneliyor; denecek ki:

-"Kürt sorunu"nu kabul ettiniz, bu iyi bir adım. Bizde ateş kes sağladık. (DTH adına dün yapılan açıklamada Başbakan'ın tavrı cesur bir adım olarak tanımlanıyor ve PKK'ye eylemsizlik çağrısı yapılıyor) Şimdi ikinci adımı bekliyoruz. "Sorun"un içini doldurun, "sorun"un çözümü için adımlar atın... Ondan sonra bakacağız, adımları yeterli görürsek, biz de belki silahları bırakmak için adım atacağız. Bu işte Öcalan'ın rolünü görmezden gelerek hiçbir iyileşme sağlanamaz. Tüm siyasi hareket, Öcalan'ın gölgesinde. Öyleyse...

DTH'nin ilk dörtlüsünden Orhan Doğan'ın Neşe Düzel'e yaptığı açıklamalar, "Aydınlarımız"da şafak attırdı. "PKK'nın Türkiye'ye açılma ve Karadeniz'e yayılma projesi vardı, silahlı mücadele propagandası ile Kürt sorununu Türkiye'ye anlatmak istiyordu" Orhan Doğan'a göre. "Öcalan'a ve PKK'ya Kürt halkının büyük çoğunluğunun sempatisi var"dı. "Türkiye'nin bir bölümü için terörist olan, diğer bölümü için gerilla, bir bölümü için hain olan diğer bölümü için kahraman" idi. Ve "Zamanı geldiğinde Öcalan'ın serbest bırakılacağı biliniyor..."du Orhan Doğan'a göre.

(Radikal, 15 Ağustos 2005)

Başbakan'a "Kürt sorunu"nu söyletenler, tüm bunları da hesap etmiş olmalılar değil mi?

Başbakan'ın savunma söylemi içine itileceğini de hesap etmiş olmalılar.

Şimdi diyeceğiz ki, "Biz böyle anlamıyoruz Kürt sorununu!"

Onlar da diyecek ki "Öyleyse sizin Kürt sorunundan söz etmeniz içi boş bir söylemden ibaret!"

Alın bakalım. Geldik mi yeniden sıfır noktaya?

Onlar diyecek ki "Öcalan olmadan asla!"

Siz diyeceksiniz ki "Ben o zaman nasıl karşılarım Türkiye'nin geri kalanından kopan isyan seslerini?"

Alın bakalım...

DEHAP'ı ve Öcalan'ı "Tüm Kürtlerin temsilcisi" haline getirmenin vebalini bakalım kim üstlenecek?

Çok kötü harcadınız Tayyip Erdoğan'ı diyorum, baylar! Türklere ve Kürtlere kötülük ettiniz. Başka bir misyonu vardı Tayyip Erdoğan'ın ve onu mahvettiniz."

Ahmet Taşgetiren/ 19 Ağustos 2005

***

Ahmet Taşgetiren bu yazısından 4 yıl sonrada Aksiyon Dergisi'ndeki bir yazısında kovulmasına vesile olan bu yazısını hatırlatıyor ve "Yıl 2005, Ağustos'un 19'u... Bu yazı, o günlerde sadece internet sitelerinde yayınlandı.  Geldik bugüne... Manzara ne?  Bir türlü etnik boyuttan kurtulamama ve 'Kürt sorunu'nun içini dolduramama. Dolayısıyla "Çözüm ne?" dendiğinde de müthiş bir savrulma içine sürüklenme... İnisiyatifin DTP-PKK eksenine girmesi" ( 21-12-2009) cümlelerini kuruyordu.

Ahmet Taşgetiren 2005 yılında söylediklerinin aynısını bugün MHP ve Ülkücüler söylediği için "Adice bir yapı"diye Ülkücülere hakaretler ediyor. Bizde kendisine soruyoruz o halde: Dün sende bunları yazdığın için "adi" birimiydin Ahmet Taşgetiren?

Apo'nun yol haritasında PKK'lılarla yol yürüyen Ahmet Taşgetiren Ülkücülerden bir an önce kamuoyu önünde özür dilemelidir.

Akil Adam Ahmet Taşgetiren'de sakal var ama belli ki akıl yok… Akıl olsa Apo'nun aklıyla yol yürüyüp, Ülkücülere hakaret eder miydi?

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 35 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 35 44
12. Samsunspor 35 42
13. Kayserispor 35 41
14. Ankaragücü 35 39
15. Karagümrük 35 37
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 35 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 33 72
2. Göztepe 33 69
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 9
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 36 83
2. M.City 35 82
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. Newcastle 35 56
7. M. United 34 54
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 36 48
11. Wolves 36 46
12. Fulham 36 44
13. Brighton 34 44
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 36 36
17. Nottingham Forest 36 29
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 36 24
20. Sheffield United 36 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 34 87
2. Girona 34 74
3. Barcelona 34 73
4. Atletico Madrid 34 67
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 34 54
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 34 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 34 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 34 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14