10.05.2020, 17:20

Bir sahurun getirdiği

Çok nazlı oluyor kızım sahurda. Neredeyse hiçbir şey yemiyor. Ne yumurta ne börek. Hele pilavın falan adını duymaya tahammül edemiyor. Bütün derdi, bir an önce sahur sofrasından kalkıp yatağa dönmek ve kaldığı yerden uykunun kollarına düşmek. Eh, sahuru böyle olunca oruçluyken ikindi sonraları “çok acıktım” diyerek pelteleşiyor.

Ramazan’ın ilk birkaç günü “ne yapalım sana sahurda, ne istersin?” deyip pervane olduk, o da bazı siparişler verdi ama ı-ıh. Hiçbirini yemedi. Sonunda “bir ihtimal” deyip semtimizin en sevdiği pastanesinden kurabiyeler aldım. Eh, toplamda üç kurabiye yiyip, biraz kefir içip yatıyor bir süredir. “Bu da bir şeydir” deyip seviniyorum ben de…

Bu sahurda da öyle oldu. Üç kurabiyesini yiyip, iki yudum kefirini içip, yanağıma öpücüğünü kondurup gitti hemen yatağına. Ben de yazı yazmaya oturdum.

Yazı yazmaya oturunca içimdeki “cız” yine büyüdü. Aslında bu, o “cız”ın hikayesidir.

Şimdi bu saatlerde Gazze’de bir anne vardır. Geçen Ramazan’ı, bir Türk yardım kuruluşundan gelen ihtiyaç kolileriyle atlatmıştır. Çocuklarına fasulye, nohut, pilav pişirmiştir. Çay demlemiştir yanına. Paketten çıkan helvayı azar azar üleştirmiştir. Belki o annenin çocukları da nazlanmıştır sahurda. Hatta belki canları başka yiyecekler de çekmiştir lakin varsın olsun. O Gazzeli anne geçen yılın sahurlarını o koliyle halletmiş, çocuklarının karnını doyurmayı başarmıştır. Fakat bu Ramazan Türkiye’den koli gelmemiştir. Niçin gelmediğini biliyordur elbette. Dünyanın durumunun farkındadır. Salgının ne menem bir bela olduğunun ayırdındadır. O yüzden ellerini gökyüzüne doğru açıp “Yarabbi, bu imtihanı başımızdan kaldır” diye dua ediyordur. “Başımız” derken o başın içine dünyadaki tüm insanları da dahil ediyordur. Dünyanın pek azı o annenin başındaki başka belaların kalkması için uğraşıyordur ama varsın olsun. O anne yine de bütün insanlık için açıyordur ellerini.

Şimdi bu saatlerde Makedonya’nın tee öte dağ köylerinde bir yaşlı amca vardır. “Sofrayı ben kurayım da o az daha uyusun” diyerek mutfaktadır. Kıyamamıştır can yoldaşını, kırk beş yıllık omuzdaşını uyandırmaya. Yumurtalar suda tıkırdarken mutfağın penceresinden karanlığa dalıp “bu sene gelmedi bizim yavrular be. Her sene gelirlerdi halbuki” diye düşünmüştür. Her sene, ellerinde Ramazan erzakıyla gelen Türkiyeli kızanlara elmadır, armuttur, eriktir Allah ne verdiyse ikram ettiğini hatırlamıştır. Birbirlerinin gözlerine gözlerine gülümsediklerini hatırlamıştır. “Bu da geçer yahu” diyerek boşluğa salmıştır ciğerinden gelen o eskimiş nefesi.

Şimdi bu saatlerde İdlib’te kardeşlerine analık eden bir cesur kız vardır. Şimdi bu saatlerde Somali’de köylerindeki kuyudan su çeken elleri kemikleşmiş bir adam vardır. Şimdi bu saatlerde Arakan’da acıkmış bir bebek vardır.

İki ay önce Türkiye’deki salgın sebebiyle “bu süreçte bütün gücümüzü Türkiye’ye vereceğiz” diyen IHH Başkanı Bülent Yıldırım’ın sözlerini duyunca başlamıştı aslında o “cız.” Bu yaptığım sahurun gündüzünde Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık’tan “bu sene bu pandemi sebebiyle uluslararası Ramazan yardımlarımız epeyce sekteye uğradı. Can güçlü olacak ki canana yetişebilsin” deyince artırmıştı etkisini o “cız.”

Dünyanın dört bir yanında “bu Ramazan’ı nasıl atlatacağız?” diye bekleşen milyonlarca insana Hızır makamından yetişiyordu Türkiye. Candı çünkü. Cananın derdine koşuyordu. Şimdiyse işte bu salgın “can”ın takatini zayıflatmış, elinin ulaştığı yerleri mecburen azaltmıştı.

“Verememek” ne büyük imtihanmış meğer. Kardeşinin derdine yetememek ne büyük dert imiş meğer.

Lakin biliyorum. Geçecek bunlar Allah’ın izniyle. Geçecek. Ramallah’ta, Kerkük’te, Nijer’de, Moğolistan’da “bizi hatırlasa hatırlasa bir Türk kardeşlerimiz hatırlar” diyen insanlarımızın, kardeşlerimizin derdine derman olma lütfunu bahşedecek bize yeniden Allah.

Yazı bitiyor. Sahur da. “Türkiye niçin Türkiye’den büyük olmalıdır?” sorusuyla çıkacağım birazdan balkona. Müezzin efendi, o güzel sesiyle “Allahuekber” diyecek. Ben de katılacağım ona ve diyeceğim ki, “haklısın hocam: Allahuekber.”

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 33 86
3. Trabzonspor 33 55
4. Beşiktaş 33 51
5. Başakşehir 33 49
6. Rizespor 33 48
7. Kasımpasa 33 46
8. Antalyaspor 33 45
9. Alanyaspor 33 45
10. Sivasspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Samsunspor 33 39
13. Ankaragücü 33 37
14. Kayserispor 33 37
15. Konyaspor 33 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 33 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 33 30
20. İstanbulspor 33 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 31 69
2. Göztepe 31 63
3. Ahlatçı Çorum FK 31 55
4. Sakaryaspor 31 54
5. Bodrumspor 31 52
6. Kocaelispor 31 52
7. Bandırmaspor 31 47
8. Boluspor 31 47
9. Gençlerbirliği 31 47
10. Erzurumspor 31 42
11. Ümraniye 31 37
12. Manisa FK 31 36
13. Keçiörengücü 31 36
14. Şanlıurfaspor 31 34
15. Tuzlaspor 31 33
16. Adanaspor 31 32
17. Altay 31 15
18. Giresunspor 31 7
Takımlar O P
1. Arsenal 34 77
2. M.City 33 76
3. Liverpool 34 74
4. Aston Villa 34 66
5. Tottenham 32 60
6. M. United 33 53
7. Newcastle 33 50
8. West Ham United 34 48
9. Chelsea 32 47
10. Bournemouth 34 45
11. Brighton 33 44
12. Wolves 34 43
13. Fulham 34 42
14. Crystal Palace 34 39
15. Brentford 34 35
16. Everton 34 33
17. Nottingham Forest 34 26
18. Luton Town 34 25
19. Burnley 34 23
20. Sheffield United 34 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 32 70
3. Girona 32 68
4. Atletico Madrid 32 61
5. Athletic Bilbao 32 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 32 42
10. Getafe 32 40
11. Osasuna 32 39
12. Sevilla 32 37
13. Las Palmas 32 38
14. Deportivo Alaves 32 35
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 32 31
17. Celta Vigo 32 31
18. Cadiz 32 25
19. Granada 32 18
20. Almeria 32 14