20.05.2013, 01:57

Başbakan Erdoğan ABD’de Suriye konusunda neler duyabilir

 Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında gündemindeki en önemli konu; hele Reyhanlı katliamından sonra Obama’nın Suriye ziyaretini değiştirerek, Şam’da rejimi devirecek bir askeri-politik stratejiyi benimsemesi için Ankara’nın talepleri olacakOysa Amerikan Yönetimi ısrarla, Suriye’ye yapılacak bir Amerikan askeri müdahalesinden hatta muhalefetin silahlandırılmasından dahi uzak duruyor.Hatta Obama kırmızı çizgi ilan ettiği  “Esad rejiminin kimyasal silah kullanması” eylemi gerçekleşince, müdahale yerine yeni kırmızı çizgiyi “sistemli kimyasal silah kullanma” şeklinde değiştirdi. 

ABD’nin Suriye’ye müdahaleden uzak durmasının aşağıda ele alacağımız bir çok nedeni var. Bu nedenlerin dışında üstelik ABD ile Rusya, Amerikan Dı işleri Bakanı Kerry’nin son Moskova ziyareti sırasında Suriye’de barış sürecinin başlamasını hedefleyen bir konferans için anlaştılar. Ve Savaş Süzal’ın Yeniçağ’da 14 Mayıs’da yazdığına göre Washington’da bazı istihbarat çevreleri, Reyhanlı katliamının gerçek amacının, ABD ile Rusya’nın üzerinde uzlaştığı konferansı sabote etmek olduğunu düşünüyorlarmış. Benzer bir düşünce katliamdan hemen sonra Rusya Parlamentosu Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı tarafından da açıklandı. 

Moskova ile ABD’nin üzerinde anlaştığı bir konferans olmasaydı da Washington’un Suriye’ye müdahale etme konusunda isteksiz olmasının bir çok nedeni var. Öncelikli olarak bu tür müdahalelerde karar verici olan Amerikan Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, CIA Başkanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı’ndan oluşan savaş kabinesi diyebileceğimiz karar mekanizmasının bütün üyeleri Amerikan ordusunun önümüzdeki yıllarda Orta Doğu’da savaşmasını Amerikan menfaatlerine aykırı görüyorlar. Sadece onlar değil, Zbigniew Brzezinski gibi Amerikan stratejik düşüncesinin temellerini oluşturan insanlar da Amerikan müdahalesinin olayları daha da içinden çıkılmaz hale getireceği düşüncesinde. Brzezinski bir Amerikan müdahalesinin ABD-İran çatışmasına neden olabileceğini, bunun da Afganistan’da Amerikan menfaatleri aleyhine sonuçlar verebileceğini söylüyor. Ayrıca Rusya ve Çin ile de sürtüşme doğuracağını düşünüyor.

ABD’nin Suriye’ye müdahale etmek istememesinin yukarıda andığımız değişik nedenlerine gelince: 

1) Amerikan ordusu savaş yorgunu. Bundan dolayı Libya’ya müdahale söz konusu olduğu zaman Amerikalı generaller karşı çıkmıştı. 

2) Amerikan halkı 2002’den buyana süren ve sonu görünmeyen savaşlardan çok yorgun. 

3) Amerikan Yönetimi Orta Doğu’da oyalandıkça, Çin’in Pasifik’teki, Afrika’daki ve Güney Amerika’daki yükselişinin devam ettiğini görüyor. 

4) Amerikan ekonomisi de savaş yorgunu ve kriz aşılabilmiş değil. 

5) Afganistan’da savaş devam ediyor. Savaş hâlâ sonuç almaktan çok uzak. Amerikan ordusu çekilir çekilmez Taliban, Afganistan’ı devralacak, El Kaide muzaffer güç olarak dönecek. 

6) Irak’ta Amerikan müdahalesi, gerisinde parçalanmış bir Irak bıraktı. ABD’nin gizli gündemi bağımsız Kürdistan olsa da bunun istenmeyen yan çıktısı, Şii ve İran’ın müttefiki olan bir Irak. 

7) Libya’da ABD’nin müdahalesi ile Kaddafi rejimi devrildi ancak yerine Amerikan veya Batı yanlısı istikrarlı bir rejimin geldiğini söylemek mümkün değil. Aksine Libya her geçen gün biraz daha radikal Selefi güçlerin kontrolüne giriyor, ülke parçalanma sürecine doğru kayıyor. Üstelik Libya ordusunun cephanelikleri, Afrika başta olmak üzere değişik coğrafyalarda Amerikan karşıtı güçlerin eline geçiyor. 

8) Nihayet Pakistan, artık Amerikan strateji literatüründe Afganistan ile birlikte “AfPak” olarak anılacak kadar iç içe geçmiş ve istikrarsızlaşmış bir ülke. Üstelik ABD’nin müttefiki görünmesine rağmen kendi stratejik gündeminden dolayı El Kaide liderlerini saklayan bir ülke. 

Amerikan karar alıcıları böyle bir ortamda Suriye’ye müdahale fikrine çok cazip bakmıyor. Suriye, İran ve Rusya açısından sırası ile yaşamsal müttefik ve çok önemli müttefik iken, Amerikan menfaatleri açısından çok büyük bir önem taşımıyor. Ayrıca ABD, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesi durumunda bütün Suriye’yi kontrol edebilecek bir siyasi güç olmadığını görüyor. Üstelik Esad rejimi de düşünüldüğü kadar zayıf değil. Son aylarda rejim güçlerinin, büyük bir atağa geçerek bir çok şehri kontrol altına aldığı görülüyor. İran ve Hizbullah, 16 bin kişilik elit birlikler ile Esad rejiminin yanında savaşmaya başladı.Bu sırada İsrail’in Esad güçlerine saldırması, Esad’ı Arapların ortak düşmanı “İsrail’e karşı savaşan lider” konumuna oturttu. Esad güçleri toparlanırken, Özgür Suriye Ordusu’nun zayıfladığına dair güçlü veriler var. Özgür Suriye Ordusu’ndan ayrılanlar El Kaide’ye geçiyor. 

Üstelik El Kaide öncülüğündeki muhalefetin Şam’ı ele geçirmesi durumunda iki ihtimal var. Bunlardan birisi; Esad güçlerinin bu durumda Akdeniz kıyısında Lazkiye’den başlayıp güneye doğru inen Nusayristan’a çekilmesi ve burada Nusayriler, Hıristiyanlar ve laik Sünniler ile yeni bir savunma hattı kurması. Diğer ihtimal ise Nusayrilerin ve Hıristiyanların imha edilecekleri kaygısı ile güneye, Lübnan’a kaçmaları. Bu da Batı başkentlerinde konuşulan bir ihtimal. Bu durumda istikrarsızlığın Lübnan’a taşınacağı düşünülüyor. Bütün bu ihtimaller Washington’u, Suriye’ye müdahale fikrinden uzak tutuyor. 

Brezinski’nin gündeme getirdiği bir ihtimal daha var; Amerikalı stratejist, Amerikan ordusunun kuzeyden Türk ordusunun da desteği ile Irak tipi büyük bir güçle müdahale etmesinin hızlı sonuç alacağı için bazı olumsuzlukları ortadan kaldıracağını veya azaltacağını ifade ediyor. Ve ekliyor,  “Ancak bu, Türkiye’nin özellikle Kürt azınlıkla olan sorunları başta olmak üzere iç sorunlarından dolayı pek muhtemel değil” diyor. 

Eğer PKK, Kuzey Irak’a çekilip, oradan Suriye’nin kuzeyine geçer ise Suriye’de rejime karşı Türkiye-ABD-El Kaide-PKK ittifakı oluşur mu?Bu ihtimal dışında Erdoğan’ın Washington’dan bu aşamada, çok güçlü bir Suriye politikasına destek çıkarması mümkün görünmüyor.
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 34 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 32 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14