07.08.2012, 05:08

Atatürk

  Suriye-PKK arasına sıkışan konu ekseninden çıkarak, bugün Ergun Maraşlı’nın “Hayırla Anılmak” yazısından alıntıları sizinle paylaşmak istiyorum. Ancak söylemeden de yapamayacağım. Davutoğlu, 75 yıldan bu yana Kerkük’e giden ilk Türk Dışişleri Bakanı olduğunu söylüyor. Doğru değil. 1955’de Başbakan Menderes ile birlikte Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü Kerkük’ü ziyaret ediyor. 1967’de Başbakan Süleyman Demirel ile birlikte Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil Kerkük’ü ziyaret ediyor. Bunları saymaz iseniz Davutoğlu, Türkiye’nin Irak’taki kırmızı çizgilerini pembeleştiren, Kerkük ve Telafer’in Barzani tarafından işgal edilmesine göz yuman AKP iktidarının Dışişleri Bakanı olarak Kerkük’e gitti. 

Gelelim Ergun Maraşlı’nın makalesine: “İşte o kara günlerde, Ankara’da bir Ramazan günü Cuma namazı ve akabinde Mevlit vardı. M.Kemal Paşa vatan uğruna can verenlerin yasını taşıyor gibi siyahlar giymiş, Ramazanın ilk Cumasında camide bulunması herkesin maneviyatını güçlendirmişti. Başkumandan mevlitten sonra ayağa kalktı, yanında yürüyen Hüseyinzade’ye halkı göstererek; ‘Allah büyüktür, bizi kurtaracaktır. Allah’ın inayetine inanıyorum’” der.

Balıkesir Zağnos Paşa Camiinde okuduğu hutbe ile gönülleri coşturmuştur. (7 Şubat 1923)Erzurum Kongresi’nin açılış ve kapanış konuşmasında inancın gücünü ve bu inancın Anadolu’yu düşman işgalinden kurtaracağını (23 Temmuz 1919) ifade etmiş, “Din kardeşleri gibi yaşayalım ve düşmanlarımızı perişan edelim.” (Suriyeliler Beyannamesi 9 Ekim 1919) diyerek Müslümanların bu Haçlı zihniyeti karşısında birlikte olma gereğine dikkat çekmiştir. “Nasıl olacak?” diyen Amerikalı gazeteci Show Moor’e, “Allah’ın yardımı ve Türk Ordusunun yenilmez kuvveti sayesinde” demiştir. Kocatepe’de ellerini semaya kaldırıp, Yaradan’ına dua ederken dudaklarından dökülen cümleler de, O’nun inancını ve teslimiyetinin bir kanıtıdır.  “Ya Rabbi! Sen Türk Ordusunu muzaffer et. Türklük ve Müslümanlık düşman ayağı altında kalmasın, müsaade etme.” (1922)

“Hz. Muhammed öldükten on dört asır sonra bile İslamiyet hala kalplerde ihtizaz husule getirmektedir.” (1930) diyen Atatürk. “Düşmanlarımız bizi dinin tesiri altında kalmış olmakla suçluyorlar, duraklama ve gerilememizi buna bağlıyorlar. Bu hatadır. İslam toplumunun düştüğü zulüm ve yoksulluğun elbette birçok nedeni var. İslam dünyası din gerçekleri dairesinde Allah’ın emirlerini yapmış olsaydı; böyle bir sonla karşılaşmazdı. Allah’ın emri çok çalışmaktır. İtiraf ederim ki, düşmanlarımız daha çok çalışıyorlar. Bizler de onlardan daha çok çalışmak zorundayız. Çalışmak boşuna yorulmak ve terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve fen ve her türlü uygarlık imkânlarından faydalanmaktır. Bu hususta hatalarımız çok büyüktür” sözleriyles tarihe önemli bir not düşüyordu.

2. Abdülhamid’in torunu Emine Satia Hanım ile evlenen Prof. Dr. Osman Turan şöyle demektedir; “Tarihte ikinci Türk adlı devleti kuran O’dur. Cumhuriyete gelince, Ankara yakınlarında ‘Bayramiye’ tarikatı mensupları, cumhuriyete benzeyen bir site devleti kurmuşlardı. Bakın size ilk kez duyacağınız bir vak’ayı anlatacağım. Cumhuriyet ilan edilmeden kısa bir süre önce, M.Kemal Paşa bir gece yanına bir yaverini alarak Ankara’daki Bayramiye’ye/Hacı Bayram Dergâhını ziyarete gider. Cumhuriyeti kuracağını söyleyerek bekler. Tepki yerine destek gelir, memnun olarak oradan ayrılır. Bunu neden yaptı bilir misiniz? Osmanlı devleti de kurulurken; Osman Gazi’de Şeyh Edebali’ye gitmişti. Paşanın gidişi de böyle bir gidiş.” 

Ben de bir başka boyutu hatırlatmak isterim. 1911’de Osmanlı Ordusu’nda on bin subay varken Trablusgarb’a terfi, maaş, takdir umudu bile olmadan gönüllü olarak İtalyan Ordusu ile savaşmaya giden on beş subaydan birisi Mustafa Kemal değil mi? O çölü vatan bilmeseniz uğruna savaşır mısınız? Çanakkale’de İngiliz, Yeni Zelanda ve Avustralya’dan gelen ordular ile savaşan Mustafa Kemal değil mi? Sonra Doğu cephesinde Rus Ordusu ile savaşan. Ve tekrar Filistin cephesinde İngiliz ordusu ile savaşmadı mı? Nihayet, Yunan Ordusu. 

Bunların hepsi cihad değil mi? Atatürk, Allah’ın Türk milletine hediyesidir. Atatürk de ‘İstanbul feth edilecektir. Onu feth eden asker ne güzel asker, onu feth eden komutan ne güzel komutandır’ diye müjdeleyen peygamberimiz efendimizin müjdesine, işgal altındaki İstanbul’u ikinci kez fethederek övgüye mazhar olmuş, güzel komutandır.
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 35 76
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Betis 35 55
7. Real Sociedad 35 54
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 35 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Rayo Vallecano 36 38
15. Celta Vigo 36 37
16. Las Palmas 35 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 35 17