Bu bahse konu partiler, temsilcileri ve onun zihniyetindekiler; yanlışlıkla bozuk para üstünü eksik veren mahalle bakkalını telin için eylem yapıp cadde ve sokakları terör eylemleriyle yaşanmaz hale getirip, ölüm oruçlarından açlık grevlerine kadar her türlü eylemi kontrolsüz ve fütursuzca yaparken, ne oldu da sesleri çıkmıyor sus pus sükût haldeler? Nedeni çok açık ve basit; Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan değil hazır pişmiş içinde bin bir çeşit karışımı olan dumanı üstünde aşureden olmak istemiyorlar. Peki, evdeki aşure nedir? Evdeki aşure ayrılıkçı, bölücü terörist hareketin ilk gününden başlayarak yani ortalama 100 yıllık mazisi içerisinde hiçbir devlet, hükümet ve ideolojiden alamadığı desteği almış, muhatap bulup hiçbir devlet hükümet ve bürokratlarla imzalayamadığı metinler, anlaşmaları imzalayarak, dünya çapında kan kusan terör örgütüyken; hükümetimiz sayesinde yarı resmi kuruluşlar, özgürlük savaşçıları ve rakip devlet ordusu kıvamına ulaşmışlardır. Bu ulaşmışlıkta onları azgınlıkta zirve yaptırmış ve diğer komşu ülkelerdeki ayrılıkçı bölücü hareketinde lokomotifi haline getirmiştir.
Basına sızan metinler ve azgınlıklarının derecesinden anlaşıldığı kadarıyla böyle bir anlaşmayı birinci cihan harbi sonrasında yenilmiş devletimize rağmen o zamanın galip devletleri İngiliz, Fransız, İtalyanlarla bile bu kadar garanti metinler, anlaşmalar imzalayamamışlardı. Şimdi bu kadar kazanç, bu kadar taviz, milyar dolarlarla ölçülebilecek bir paha mıdır? Yolsuzlukları gündeme getirerek Allah muhafaza! bu hükümetin düşmesine vesile olup bu anlaşmaların çöpe gitmesine sebep olurlarsa önderlerine nasıl hesap verecekler.
Hiç kimse unutmasın ki, bu anlaşmalarda çöp olacak, bu anlaşmalarla memleketi parsellemeye çalışanlarda beyt-ül malı soyarak kul hakkı yiyenler de illaki hesap verecekler.
Kimler hesap vermediler ki?
Özallar, Demireller, Uzanlar… Yargı önünde olmasa da tarih önünde hesap vermediler mi? Yeğenleri, yiyenleri, kamu vicdanında mahkûm olmadılar mı? Bunların yolsuzları da hırsızları da elbette hesap verecekler. Ne kadar yönetmelik, mevzuat değiştirirlerse değiştirilsin bu kadar kirliliği boya badana kapatmaz.
Ülkenin gündemi açılımla meşgulken, BDP-PKK-Hükümet müzakereleri epey yol kat etmişken, gündem yolsuzluklarla sarsıldı. Ülkemizin yöneticileri keşke yapamadıklarıyla eleştirilselerdi de, şu PKK’ya verdikleri ve yolsuzluklarla değil.