Türk’e Şaşı Bakan Başbakan/ın Şiddeti!

 Son günlerde özellikle başbakan tarafından, ‘Türk’ kimliğine uygulanan yoğun bir duygusal şiddet var. Bu, sadece benim değil Türk Milletinin şikâyeti. Bu yüzden, hukukun acilen harekete geçmesini istiyorum.

Başbakan Erdoğan, Viyana'da MÜSİAD ve VONDER'in düzenlediği yemekte konuşurken orada yaşayan vatandaşlarımıza: "Burada, siyasette, ekonomide, sosyal hayatta varlık gösterin ama aslınızı, özünüzü yani bizi asla unutmayın. Biz sizi unutmuyoruz, unutmayacağız." dedi. Aslında sözünün devamında dilinden"Türk'lüğünüzü unutmayın" diyecekti ama durdu, bir yutkundu ve ‘Türk’ diyemeyince; Türk kelimesi birden ‘biz’ oluverdi ve ‘bizi unutmayın’ diye kıvırarak sözünü bitirdi. 

Sayın başbakanım galiba siz de, sadece bilgi değil, duygu ve inanç eksikliği de var. Şimdi soruyorum: ‘Bizi unutmayın’ diye biten cümlede, ‘biz’ kim/iz? Ve Türk kimliğini ağzına almakta bu kadar imtina eden ‘siz’ kimsiniz sayın başbakan? Milletinin kimliğini zikretmekten utanan, ‘Türk’ yerine, Türkiyelilik kavramını milletine yutturmaya çalışan başbakanın yaptığı, Türk’e şiddet, ülkesine sevgisizlik değil de nedir?

Milliyetçilik; bir millete mensup fertlerin kendi milletine karşı beslediği bağlılık duygusu ve milli şuurdur. Ruhen ve aşk ile milletini sevmeyen ve bu şuuru taşımayan bir insanın; birlik, beraberlik, iç barış temini, cihan devleti kurabilme özellik ve kabiliyetine sahip olması mümkün müdür? Ki, Milliyetçilik idealizmi, insanlığın mutluluğunu esas alan bir hoşgörü ve sonsuz iyimserliğe de sahiptir. Dolayısıyla ruh ve manaya önem verir.Bu bakımdan Batı Dünyası’nın da bugün dört kolla sarıldığı ve hiçbir zaman ayrıştırıcı değil, daima birleştirici nitelikte gördüğü bir fikir olmuştur.

Mustafa Kemal'in dediği gibi: "Milliyet davası, şuursuz ve ölçüsüz bir dava tarzında düşünülmemelidir. Milliyet davası, siyasi bir mücadele konusu olmadan önce şuurlu bir mefkûre meselesidir."

Bu idealizme sahip Türk insanına; ırkçı, şöven, faşist, dinsiz gibi saçma sapan şeylerle saldırılıp, her seferinde ‘Türk kimliğine’ şiddet uygulanmasının asıl sebebi: “Türk Milliyetçiliğinin köleliği reddedip, sömürü düzenine ve emperyalizme karşı olmasıdır.”

Şimdi, bu gerçeği bile bile Sayın Erdoğan’ın samimi bir vatansever olabileceğini düşünebileniz var mı?Çok fazla büyük büyük laflar etmeye gerek yok. Başbakanın derdi, verilen (BOP Eş başkanlığı )görevini yerine getirmek, bu yolla kendi geleceğini garanti altına almaktır. İşte bu egosu değil midir ki, ona türlü türlü yanlışlar yaptırmaktadır.

Son günlerde, İmralı ve PKK konusunun tartıştırılarak bilinçli bir şekilde gündemde tutulması elbette AB/D senaryolu tiyatro gereği… Bülent Arınç ve başbakanın, Apo katili için sürekli; ‘önemli bir aktör’tanımlamasını başta anlayamamıştık. Lakin millete oluşturulan suni gündemin başı ve sonu tartıştırılırken;hep son noktayı ‘İmralı canisinin’ koyuyor olması bu durumu bize açıkladı. (Önemli bir aktör olmasa, her sıkıştıklarında niçin İmralı’dan gelecek olan yönerge ve talimatları beklesinler ki?..)

İmralı Canisinin PPK’ ya talimatları, BDP’ ye talimatları, Sayın Erdoğan'a talimatları... Ve süreç(!) ‘Türk’süz Türkiye’ talimatlarına kadar gidiyor… Dolayısıyla yeni anayasaya katkı kapsamında: “Özgür iradesiyle kendisini bu ülkeye bağlı hisseden herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.” diyerek, ‘vatandaşlık tanımı’ ile ilgili görüş bile sunabiliyor. Hatta bölücü başı normalleşme başlığı altında: 
“Herkesin siyaset yapmasının önü açılmalı.” diyerek, bir taraftan AKP’nin elini rahatlatmaya çalışırken, diğer taraftan da kendi siyasi geleceğinin de önünü açmış oluyor.

“Bu pazarlıklarda en karlı kim çıkacak” bilmiyorum fakat; “en büyük zararı şüphesiz ki Türk Milleti” görecektir. Çünkü süreç diye isimlendirilen pazarlıklarda, Sayın Erdoğan’ın sayesinde, Türk’ün ne ismi ne de cismi var. Maalesef her iki tarafın da gözü ‘Türk’e şaşı bakıyor. Dolayısıyla Türk’e şaşı bakıp, Apo canisine kucak açan başbakanları yüzünden; ülkesine sevdalı Türkler’in, vicdan ve duyguları ciddi şekilde şiddet görüyor!.. 

Yüce Allah’ım Türk Milletini ve yurtlarını düşmanın şerrinden koru ve sakla. Türk’ün gönlünü sevgisiz ve idealsiz bırakma. Âmin.