Zavallı Bir İtiraf...

 Hiç sevmediğim bir şeydir, "ben demiştim" söylemi, ama maalesef tekrar tekrar söylüyorum işte; "evet ben söylemiştim, söylemekle kalmadım defalarca yazdım."

7 Haziran seçimleri öncesi, siyasiler miting meydanlarında insanlara bayram şekeri gibi vaatlerde bulunurken, daha çok, Güneydoğu gerçeğini öne çıkarmaları, yarın olabilecekler konusunda insanları uyarmaları ikazında bulunmuştum.

Parayla ilgili vaatlere, paralı sohbetlere, para üzerinden seçim kazanılacağı inancıyla, paralı çalışmalara öyle sarıldık ki, asıl gündemimizi, dünü ve bir adım ötemizi, toprağımızı canımızı dile getirmeyi unuttuk.
Yani PKK'yı ve AKP-PKK pazarlığını unuttuk, yani kan emicileri, yani anne karnındaki bebeklere kurşun sıkan insanlıktan nasibini almamış canileri unuttuk.. Bizler su gibi uyurken, düşmanın hiç uyumayacağı hakikatini unuttuk veya birileri bizlere unutturdu.

Hakikat gecikmeyi sevmez...
Hakikat, er geç belli olur.

Bu ülkenin hakikatleri arasındadır, PKK terör örgütü. Senelerdir söylemekten dilimiz şişti; 'Türkiye'de ortaya getirildiği şekilde bir Kürt sorunu yoktur, PKK terör sorunu vardır' diye. Bas bas bağırdık, 'siz bu süreçte sadece PKK'yı palazlandırıyorsunuz' diye, fakat kimse sesimize kulak vermedi.

Şimdi ise, yine 'kahrolsun PKK!' sloganları atılıyor. Hayır arkadaş, hayır! Suç biraz da bizimdir, nedir bu körlüğümüz, nedir bu sağırlığımız ve nereye kadar bu vurdum duymazlık?!

*****
Peki devleti yönetenlere daha doğrusu yönettiğini zannedenlere ne demeli..

Ah siz yok musunuz, siz?

Siz gerçekleri saklamak adına, hakikatle masalı karıştırdınız.. Adına 'çözüm süreci' dediğiniz bir masal ürettiniz.Bu masalla insanları on yıl uyuttunuz, kandırdınız.

Yetmedi, adına 'çözüm süreci' dediğiniz bu masalı, demokrasi, barış, kardeşlik söylemleriyle süsleyip, İmralı'yı da baş kahraman olarak sürece monte ettiniz. Bu masalın en iç acıtıcı yanı ise, teröristlere ve destekçilerine itibar kazandırmanızdı.... Barzani'yi kırmızı halılara çıkartıp barış elçisi ilan ettiniz, üstelik bu kepazeliğe AKP seçmeninden bile alkış istediniz. (Kusura bakmasınlar ama AKP'liler de maalesef alkış tuttular. Unutmuş değiliz.)

Teröristlerle kafa kafaya verip Türkiye'nin geleceğini planlamaya kalktınız. O kadar yanlışlar yaptınız ki kanlı bir terör örgütünün halk nezdinde karnesini bir gece de değiştirme, dünün katillerini masum gösterme gafletine düştünüz.

AKP'nin iktidarda kalmak için yanlışlarında ısrarcı olması ve PKK ile girdiği resmi dansın faturasıdır, şu an da yaşanan kaos ortamı..

Türkiye'nin doğusunda meydana gelen devlet boşluğunun sonuçları ile doğrudan bağlantılıdır, her gün bir askerimizin yahut polisimizin şehit olması.Hakikatler üzerinden değil de masallar üzerinden ülkeyi yönetmenin neticesidir, gelinen bölünme noktası.

Bu kadar siyasi cehalet olur mu?..

Biz terörle, bilhassa PKK terör örgütü ile yeni tanışmış bir ülke değildik ki, 1984'ten bu yana PKK'yı tanıyor, neler yaptığını ve Türkiye'ye karşı hasmane duruşunu iyi biliyorduk. Bugüne kadar kaç hükümet geldi geçti, siz AKP iktidarı olarak bütün hükümetlerden ayrı bir siyaset güttünüz ve PKK'nın eylemlerine farklı anlamlar yüklemeye, bazı gerçekleri ürettiğiniz masallarla Türk Milletine unutturmaya kalktınız, resmen uyuttunuz.Neticesine bakar mısınız; ölüyoruz...

Şimdi çıkmış hep bir ağızdan "Birliğimize kast edenlerle çözüm süreci sürdürmek mümkün değil' diyorsunuz.

Böyle çirkin, böyle zavallı bir itiraf olabilir mi?.. Sizin itirafınızdan sonra halk "MEĞER PKK DURDUĞU YERDE DURUYORMUŞ" şaşkınlığında.

Günaydın AKP!!! Gerçekten günaydın! Üsküdar'da sabah oldu!..