Penturk Haber
2015-03-15 11:51:55

Deniz Bitti Kara Göründü!

15 Mart 2015, 11:51

 “İnsanlar toplanmışlar, minarede mahsur kalan müezzini kurtarmanın yollarını hararetli bir şekilde tartışmaktalar... Etrafa tam bir kargaşa hakim... Her kafadan farklı bir kurtarma önerisi çıkmakta... İnsanların heyecan içindeki tartışmalarına şahit olan Temel kalabalığa yaklaşır, ''durun'' diye seslenir ve devam eder:
-Müezzini minareden kurtarmanın yolunu ben biliyorum!..
Meraklı bakışların üzerine çevrilmesinden sonra Temel yöntemi de söyler:
-Ben vaktinde bir yerde şahit olmuştum. Mahsur kalan bir adamı halatla kurtarmışlardı!...
Temel'in bu teklifi üzerine insanlar hemen uzunca bir halat tedarik ederler. Temel halatı alır bir ucuna taş bağlar ve müezzinin yakalaması için fırlatır. Müezzin ipi yakaladıktan sonra Temel ona seslenir:
-Halatı beline bağla!
Müezzin denileni yaptıktan sonra, Temel halatın diğer ucunu tutan yerdeki insanlara ''şimdi hep beraber çekin'' der. Çekerler ve müezzin yere çakılır. İnsanlar Temel'in üzerine yürür. Temel ise şaşkınlık içinde şu şekilde savunma yapar:
-Allah Allah! Ben karıştırdım galiba. Benim daha önce şahit olduğum olayda, kuyudaki adamı bu şekilde kurtarmışlardı!”

Bu fıkra, geçmişi değiştirmeyi gömlek değiştirmeye benzetenlerin yöntemiyle ilgili özetleyici bir bilgi verdiği için burada kullanıldı. Dün giymiş oldukları gömleğin her anlamda ''Milli gömlek'' olduğunu savunanların, şimdiki tavır, duruş ve eylemlerinin millilik ile hiç bir yakınlığı bulunmamasının ve teslim aldıkları ülke idaresini yöntem bozukluğu sebebiyle getirdikleri durum, ancak bu fıkrayla paralel düşebilirdi.

Milletlerin içe dönük, kendi sosyal durumlarını yansıtan toplumsal hayatta birçok olmazsa olmazları vardır. Hiç şüphesiz ''din'' anlayışı bu anlamda sıralamanın başını çekmektedir. Bu anlayış toplum hayatının geneline hissi bakımdan oldukça egemendir. Bu manevi egemenliğin farkında olan siyasetin fosilleşmiş zihniyeti dini istismar ederek, ülkede her daim iktidar olmayı hedeflemektedir. Üzülerek belirtmeliyiz ki bu sonuç memleketimizde dinimiz olan İslam’ın ne derecede doğru anlaşılamadığının açıkça bir ifadesidir.

Politika hayatına böylesine önemli bir konuda taraf olarak ülke insanın karşısına çıkan takiyyeci bedenler, zirvede geçirdikleri 13 yılda insanımızı canından bezdirir hale getirdiler.

Bunun en açık ve somut örneği ise, iktidar olduklarında ortaya sunmuş oldukları acil eylem planında altını çizerek belirttikleri ‘işsizliğin kökünü kurutacağız' sözleri idi. Ancak yaşanan süreçte hep beraber müşahede ettik ki verilen bu sözler yerine getirilmedi. 2002 yılında işsizlik 1 milyon civarında iken, günümüzde kayıt dışı verilerin toplamı ile bu rakam korkutucu bir seviyeye ulaşmıştır. Resmi bilgilere bakıldığında 2014 yılının borç stoğunun yüzde 40'ı kamu kesimine, yüzde 9'u T.C. Merkez Bankası'na, yüzde 18'i banka kesimine ve yüzde 33'ü bankacılık dışı özel sektöre ait. Ayrıca dolar kurunda şuursuzca artışların sonucunda bu yıl borç stoğunun yaklaşık 17 milyar dolar yükselmesi düşündürücüdür. Ülke ekonomisinin ne kadar yanlış ve acemi ellere teslim edildiğinin bir başka örneği ise, bu yıl açıklanan ekonomi raporunda döviz piyasalarına hakim olamayan hükümetin, dalgalanmaların etkisi sonucunda, iç borçta yaklaşık 7 milyar dolarlık artış görülmesine neden olması olayıdır. 

AKP döneminde en hızlı artış hane halkının borçluluğunda yaşandı. Son 10 yılda uygulanan ekonomi politikaları nedeniyle reel alım gücü gerileyen halk, sürekli borçlanarak tüketiyor. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları ile yapılan borçlanma 2002-2012 yılları içinde tam 38 kat büyüdü. Kredi kartlarındaki borç bakiyesi yine son on yılda 4.1 milyar TL'den 68.3 milyar TL'ye yükseldi.

Cennet mekan eskiler böyle durumlarda 'deniz bitti kara göründü' derlerdi. Hal-i ahvalimiz tam olarak budur değerli okuyucularım.
...

Bu arada değerli okuyucularım, kadirşinas dostlarım; 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlerde MHP'den Trabzon Milletvekili Aday Adaylığımı geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladım. Derdim Ülkem. Amacım hizmet. Beklentim hayırla anılmak. Kirlenen dünyayı temizleyebilir, kalplerimizdeki gürültüyü susturabiliriz elbet; yeter ki yaptığımız işi inanarak yapalım ve bu uğurda olmazsa olmazımız çalışkanlık olsun. Her şeyin bir nasip olduğunu biliyorum. Dualarınızı eksik etmeyiniz lütfen.

Esen kalınız... 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.