Penturk Haber
2015-07-26 00:14:56

Sahiplenilen Hain(lik)ler!..

26 Temmuz 2015, 00:14

 Eğer bir yerlerde savunmasız insanımız öldürülüyorsa, eğer bir yerlerde vatandaşımız haksızlığa uğruyorsa, yine birileri ülkemin geleceğini ve varlığını bilinmezliğe doğru sürüklüyorsa, orada devletin varlığı ve gücü elbette ki sorgulanır. Lakin bununla birlikte, vatandaş kendini de sorgulamalıdır. Neden mi?

Çünkü ülkeyi güzelleştirmek, yüceltmek ve devleti yaşatmak görevi bütün bir milletin sorumluluğundadır. Toplu yaşama kültürüne ve bu bakış açısına sahip herkes bunu böyle bilir. Bu tür 'sorumluluk kültürüyle' beslenmiş insanlarımız da, diğer insanlarla kader birliği yapmaya ve beraber yaşamaya özen göstermek suretiyle yeni değerler üretirler, ki bütün bu adımlar insanı devletleştirir..

Zaman zaman tartışılan bir konudur; birey resmi anlamda devletini temsil edemez ama her birey kendi özünde devletini ve milletini hisseder. Hissetmelidir de..

"Bu sebepten dolayı devletin acziyeti, biz vatandaşları siyasilerin yanlış kararları neticesinde oluşmuş otorite boşluğuna götürse de, sorgulanacak olan şey, ülkemizi yönetmek için görevlendirdiğimiz iktidar kadar, bu iktidara onay veren fertlerdir" diyor ve gündemimize geçiyorum.
******
Uzunca bir zamandır, Suriye-Irak havzasında varlığını hissettiren, ancak hakkında fazla ve kesin bilgi sahibi olmadığımız IŞİD terör örgütü, Türkiye'nin sınırlarında, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde canlı bomba eylemi ile kendisini gösterdi. Sonuç nedir derseniz, vahşet, panik ve korku.

Peki bu kanlı eylemi IŞİD mi yaptı? Emniyet kaynakları ve çeşitli emareler dikkate alındığında ve ilave olarak AKP'nin Suriye politikaları ve (ABD-İsrail kaynaklı) çeşitli projeler gözönünde bulundurulduğunda oklar IŞİD'i açıkça gösteriyor.

IŞİD tıpkı PKK gibi bir terör örgütüdür, evvelâ bu gerçeğin bilinmesi lâzım. İslam dünyasında ikilikler meydana getirmiş, karşıtlık duygusunu körüklemiş ve Allah nidalarıyla vahşice Müslüman kanı akıtmıştır.Hiçbir meşru sebebi yoktur! Çünkü hiçbir gerekçe vahşice akıtılan Müslüman kanından daha önemli değildir. Sözde sebepsiz ama iyi planlanmış bir projenin parçası olan IŞİD, küffarın yapamadığını 'İslam adına' diyerek Müslümanlara yapa dursun; bir olmuş bu rezilliği seyrediyoruz..

Gelelim Suruç olayına..
Her şeyden evvel, Suruç'ta kimler hangi sebeple toplandılar? Toplanma yeri neden Suruç olarak belirlendi? Aslında bu soruların cevabını sizlerde biliyorsunuz. Ayn-el Arab yani sözde Kobani'ye destek.
Türk Solu'nun 1960'lardan beri devam eden Türkiye ihaneti, malûmunuz 7 Haziran seçimlerinde HDP/KK'yı TBMM'ye taşımakla zirve yapmıştı. Şirin ama öngörüsüz Türk Solu büyük yanlış içinde olduğunu yine iş işten geçtikten sonra kavrayacak maalesef; ve yine hem bağcıyı hem de bağdaki üzümleri yok edecek!

Yine oyun içinde oyun, insan diyemiyor işte, 'Keşan yahut Dinar dururken neden Kobani'ye destek?'.
****
Yaklaşık dört yıldan bu yana devam eden Suriye'deki iç çatışma, AKP'nin yanlış dış politikaları nedeniyle maalesef Türkiye'nin de başının belaya girmesine sebep olmuştur. Başbakan Davutoğlu'un bile Dışişleri Bakanlığı esnasında IŞİD'i terör örgütü olarak nitelendirmemesi, Hükûmet olarak el altından IŞİD'i desteklemeleri, hatta faaliyet sahasını genişletirken IŞİD'e göz yummaları bugünkü neticeleri doğurmuştur.

Suriye ve Irak'taki otorite boşluğundan istifade eden yalnızca IŞİD olmadı elbette. Kürdistan hayali ile kavrulan bir başka taşeron terör örgütü PKK'nın Suriye kanadı olan PYD ve benzeri örgütler de Güney'deki güç ve hakimiyet kavgasında karşı karşıya gelmişlerdir. Bu savaş onlar arasında sürerken, daha doğrusu Türkiye öyle zannederken, meğer savaşın etki alanı çoktan Türkiye'yi içine almış bile!..

Bugünkü durum: Topraklarımıza kan damladı!
Baksanıza, NATO üyesi bir ülkenin sınırları içinde güpegündüz onlarca insan ölüyor, sınırın karşı yakasından Ordu hedef alınabiliyor...

Bugün, pikap kamyonetlerin arkasında ciğersiz ve sıradan üç beş insan olarak küçümsediğimiz IŞİD, bana Turgut Özal'ın 1980'li yıllarda meşhur ama talihsiz sözünü aklıma getirdi. Zira Özal'ın kendisi PKK için "endişelenmeyin, üç beş eşkiya" demişti, işte bugün o 'üç beş eşkiya' devlete meydan okuyor, topluma kan kusturuyor.

Demem o ki; dikkat edin, dikkat!.. 
Bu kanlı ortamın kazananı kim olur derseniz, ne IŞİD, ne PKK, ne o, ne şu; patronlar elbette..

Orta Doğu'yu şekillendirme, İsrail'i Orta Doğu'ya tamamıyla yerleştirmenin proje babaları her zaman ki gibi kan üzerinden 'İsrail nefesli Kürdistan'ı ve düzenlerini' kuracaklardır...

Türkiye’mizi ne bekliyor derseniz; Kanımızdan, canımızdan, birliğimizden, dirliğimizden, en kötüsü de toprağımızdan olma ihtimali!.. Allah korusun diyorum, neden korusun dediğimi anlıyorsunuzdur umarım?. 

Ve bitirirken; Milletimize sabır diliyorum. Rabb'im, bugünlerin baş müsebbibi AKP'ye ise akıl, fikir, vicdan İhsan etsin!.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.