Penturk Haber
2013-08-16 16:55:04

Türk Milletini Kan mı Tutuyor?..

16 Ağustos 2013, 16:55

 Bilmiyorum farkında mısınız ama son günlerde Türk Milletinin zihnine ‘barış adı altında’ yoğun bir psikolojik baskı uygulanmakta. İnsanların normal şartlar altında kesinlikle kabullenmeyiz deyip, kırmızı çizgiler çekerek sınır koydukları haller, (algı yönetimi ile birlikte) şimdilerde zihinlere dikte edilerek, kabullendirilmiş vaziyette… 

En sade şekliyle,‘ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ hali, durumun özetidir. Tıpkı 12 Eylül 1980 İhtilalı’nda olduğu gibi...

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’ni yaşayanlar bilir. Her gün bir başka ölüm haberiyle uyanan ve evlerinden sokağa çıkmaya korkan insanlar; darbeyle beraber o günün sabahı nasıl da derin bir nefes almıştı… Ve derken, yıllardır süre gelen kargaşa ortamı, bir gecede bıçak gibi kesilmiş ve her şey normale dönmüştü. 

Hangi normalliğe derseniz, dış güçlerin istediği, arzuladığı ‘normalliğe’ tabi ki…

Yani onlara göre normalleşme, bize göre ise etkisi hala devam eden ve bundan sonrada uzun yıllar devam edecek olan ‘anormalleşme’ haline… Türk Milleti o günlerde, ‘Kenan Evren’le başlayan bu yeni sürecin ileride nelere gebe olduğunun, bize hangi faturaları ödeteceğinin farkında bile değildi. Çünkü artık kan durmuş, ölümler bitmişti. Derin bir nefes almak gerekiyordu, huzur gelecekti... Evet, yanlış algılamadınız, ‘darbeyle’ birlikte gelecek bir huzur… İşte bu sebep ve düşünce ile o günün darbecileri, vatandaş tarafından adeta ‘bizim darbecilerimiz’ diye baş tacı edilmişti. 

Sebep belirttiğimiz gibi, bugün ‘barış süreci’ adı altında sunulan ve vaat edilen şeylerle aynıydı: Kan duracak, analar ağlamayacak, kardeş kardeşi vurmayacak…

Öyle ki, insanımız yeni kanların akmayacağı rahatlığı içinde, milyonlarca insanımızın yaftalanıp, fişlenmesine, sürgünlere gönderilip, mesleklerinden edilmesine, suçsuz insanlarımızın hapislere atılıp, işkence görmesine ve de maalesef asılmasına dahi seyirci kalmıştı. Barış sarhoşluğu içindeydik ve başımıza gelen en doğru işin darbe olduğu düşüncesiyle, halimize şükrediyorduk.

O günlerde darbe, Türk Milleti tarafından sorgusuz, sualsiz nasıl kabul görmüşse, bugünkü siyasi iktidarın Güneydoğu politikaları ve sözde barış girişimleri ve de terör örgütü PKK ile yaptığı müzakerelerde dâhil, bazıları tarafından sorgusuz sualsiz kabul görmekte. Şimdi ki bu sessiz kalışın psikolojik çağrışımları, maalesef ‘seksen’le aynıdır. 

1980’de orduyla bizi normalleştirmeye(!) çalışanlar, şimdi 2013’te, iktidarda ki AKP eliyle normalleştirmeye çalışıyorlar. 

1980 İhtilal’ının devamında, gencecik fidanlarının darağacında asılışına sadece seyirci kalanların, bugün Balyoz ve Ergenekon gibi sözde davalarla, insanlarımızın kanıtsız, sorgusuz kesilen müebbetlerine sessiz kalışları da, aynı kabullenilmiş çaresizliğin eseridir. Allah’ın kelamını yer yüzüne yaymayı kendine şiar edinmiş, âleme nizam vermek adına onlarca cenge girmiş, nice şanlar alıp, nice canlar vermiş asil soylu milletimizi, ilginç bir şekilde bugün yeniden, “kan tutuyor’ anlaşılan. Dolayısıyla da “kansız ölümlere”, boyun eğip, razı oluyorlar...

Hiç bir ülke kendi ulusal güvenliği için tehdit unsuru oluşturacak örgütleri, projeleri desteklemez, kendi içinde barındırmazken; Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin terör örgütüyle olan muhabbetinin ve ona hoşgörüsünün, bir açıklaması olmalı. 

Altmışlardan, yetmişlerden, seksenlerden bu yana bir türlü anlayamadığımız gerçek şu ki; ABD için, Ortadoğu’da Türkiye’de birer teferruat. Önemli olan tek şey, kendi ülkelerinin geleceği ve menfaati… Bu yüzden bugün Türkiye’de haksız yere insanların ceza almasının da, Doğu Türkistan’da, Kerkük’te, Suriye’de, Irak’ta her gün onlarca insanın ölmesinin de, Mısır’da meydanlarda patlayan bombalarla, silahlarla taranıp yok olan Müslümanların da, ABD için hiçbir kıymet-i harbiyesi yok!..

Hâl böyleyken, Türk Milletinin üzerine düşen görev;yıllardır uyutulduğu(barış,demokrasi ve bölgenin abisi gibi) masalların etkisinden bir an evvel kurtulup; özüne dönerek, bir olup, iri olup, toplu vuran sinelerle, İslam’ın ve dolayısıyla onun en büyük savunucusu olan Türk’ün gücünü tüm dünyaya göstermek olmalıdır. 

Not; Kan tutanlara Ümit Özdağ’ın söylemiyle sesleniyorum; “Türkiye’nin toprakları üzerinde Kürdistan kurulacak bunun için kan akmaya devam edecekse etsin. Bu topraklar Türkiye’dir ve Türkiye olarak kalacak.”
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.