Penturk Haber
2012-11-02 04:18:13

Selam Yeni Başbuğ'a!

02 Kasım 2012, 04:18

 Yeni bir kongre ve yeni bir heyecan… 

Bu heyecandan Türk Milliyetçileri olarak ne bekliyoruz?

Bizim beklediğimiz tek şey var; eğip bükmeye hiç gerek yok, Biz tek bir şey bekliyoruz; yeni bir BAŞBUĞ…

Yeni bir Başbuğ çıkarabilecek miyiz, çıkaramayacak mıyız? 

Lütfen dikkat buyurunuz; çıkacak mı, çıkmayacak mı demiyorum. Çıkarabilecek miyiz çıkaramayacak mıyız diyorum.

Başbuğlar durup dururken, kendi başlarına Başbuğ olmazlar. Onları Başbuğ yapan tarihin yüklediği misyon kadar da arkalarında ki kitleler ve inanmışlıktır. Tarihteki bütün büyük Başbuğlarda bunun örneği görülebilir. Elbette ki liderin kendi kişisel gelişimi ve liderlik vasıfları, Başbuğ olabilmesi için en önemli özelliklerdir… 

Başbuğ olabilmek için; liderlik vasfı kadar gerekli olan başka bir şey de arkasındaki inanmış, tek yumruk olmuş, aynı anda aynı nefesi alıp verebilen dava adamlarıdır, dava adamlarının oluşturduğu kitlelerdir.

Bu Kongre’de Ülkücüler kendini sınamalı, Kongre’nin Genel Başkanlık görevini tevdi ettiği adaylardan hangisi olursa olsun “Başbuğ” unvanını gönüllerinin derinliklerinden, yürekten vermelidir.

Kongre öncesi; meşru her türlü mücadele yapılmalı, Kongre’den sonra da seçilen genel başkanın sadece Ülkücülerin değil, Dünya Türklüğünün “gönül sultanı” ilan edilmeli, Dünya Türklüğünün Başbuğu olmalıdır. Başbuğ olarak değer verilene de Başbuğ gibi davranılmalı, arkasında sonuna kadar durulmalıdır. 

Bizler Başbuğ'a; Başbuğ deyip ona göre hareket edersek bütün herkes, yedi düvel, cümle âlem bizim davrandığımız gibi davranacaktır. Buna mecbur olacaktır… Bu durumda doğal olarak Türkiye’deki vatandaş da, dünya milletleri de Liderimize ve Ülkücülere, saygı duyacaktır…

Başbuğ namzetlerinin en büyük sıkıntısı; Son Başbuğ ile Başbuğ Türkeş'le doğal olarak kıyaslanacak olmasıdır. Ülkücüler Başbuğ namzetlerini rahmetliyle kıyaslarken kendimizi de rahmetlinin arkasındaki inanmış Ülkücülerle kıyaslayalım. Namzetler kıyaslamada Başbuğ Türkeş'in yanında sönük kalıyor da, Biz Türk Milleti'nin sevdalıları, Başbuğ’un arkasındaki o efsane neslin yanında çok mu parlıyoruz? Biraz da kendimizi sorgulayalım. Biz de o efsane nesil gibi olalım, önce millet, devlet, vatan diyelim… İşte o zaman liderimiz de ona uygun olacaktır, yeni bir Başbuğ doğacak, Türklüğün kaderi yeniden yazılacaktır…

Yani Başbuğ çıkarmak bize, Ülkücülere kalmıştır, çıkarabilecek miyiz, çıkaramayacak mıyız? 

Bizler Türk Ülkücüleri olarak artık bir Başbuğ çıkarmak zorundayız. Mehdi bekler gibi Tanrı'nın kırbacı Attila'nın, Mete Han'ın, Timur'un, Fatih'in, Yavuz'un Şah İsmail'in, Mustafa Kemal'in, Alparslan Türkeş'in çıkıp gelmesini bekleyemeyiz. Yeni bir Attila, Mete Han, Timur, Fatih, Yavuz, Şah İsmail, Şeyh Şamil, Mustafa Kemal, İsa Yusuf Alptekin, Osman Batur, Mehmet Emin Resulzade, Rauf Denktaş, Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu, Başbuğ Alparslan Türkeş çıkarmak zorundayız. Çıkaracağımıza inanmalıyız… 

Artık daha fazla beklemeye tahammülümüz yok. Bu Kurultaydan çıkacak sonucu Türklüğün yeniden şahlanacağı, Allah’ın; Milletimize yeni bir kader tayin ettiği kutsal bir işaret olarak okumalıyız… Buna inancımız, imanımız, adanmışlığımız fazlasıyla yeterlidir. Seçtiğimiz Başbuğ'un kuvveti bizden aldığı destekle doğru orantılı olacaktır. 

Ben fert olarak ilan ediyorum; kazanan Türklüğün Lideri, Benim de Başbuğ’umdur… 

Artık Başbuğumuz olmalıdır… 


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.