Penturk Haber
2014-05-05 18:42:11

Şehit Anasından Teşkilatçılık Dersi Ve Pozitif Ülkücülük!

05 Mayıs 2014, 18:42

 Geride bıraktığımız kandil akşamı hayatımın en anlamlı ziyaretlerinden birisini gerçekleştirdik.

Üç güzel insan; Ülkücü öğretmen Cem Başkan, Milli Pehlivan Zekayi Ünallı ve vefa abidesi Halis Yıldırım ile birlikte Bursa Ulu Camii’de yatsı namazına niyetlenmiştik.

Akşam namazı sonrası Yalova’dan Bursa’ya hareket ettik. Halis Bey, yol boyunca telefonla eski arkadaşları ile ziyareti organize etmiş, ruhumuz bile duymadı.

Bursa’ya girdiğimizde, Ulu Camii yerine başka istikamete revan olunca bir şeyler çevirdiğini anlayabildik.

Vardığımızda nurlu cemali ile kapıda bizi “Hasibe Ana” karşıladı, çayı böreği önceden hazırlamış, Umreden gelmiş, hurma-zemzem de mübarek geceyi daha kıymetli hale getirdi.

Hoş geldiniz, siz geldiniz oğlum geldi! Dedi, Şehit Anası. Şehidimizin muhterem Babaları da, 2010 yılında rahmete kavuşmuş. Hasibe Ana’nın iki de kız evlatları var, ama kimseye yük olmak istememiş, yalnız yaşıyor...
Duygulanmamak imkânsızdı.

Hasibe Ana’nın oğlu, Şehidimiz Erol Ateş, 12 Eylül 1979 tarihinde, ihtilalden tam bir yıl önce hain saldırı da şehadete ulaşmış.

Kunduracı dükkânında, ayakkabı çakarken taramışlar...

Erol Ateş, 1951 yılında Bulgaristan’dan, komünizm asimilasyonundan kaçarak Türkiye’ye, Anavatana gelmiş bir ailenin tek erkek çocuğu olarak 1959 yılında dünyaya gelmiş.

Katledildiğinde 20 yaşında...

Hasibe Ana ile sohbetimiz, geçmişle günümüzün mukayesesi üzerine kuruldu.

Hasibe Ana, Ülkücülerin; ben Ocakçıyım, ben Partiliyim, ben Eski Ülkücüyüm tarzı yaklaşımlarına oldukça öfkeli.
“Türkeş Bey bu davayı kurarken yanında kimseler yoktu. İki-Üç kişi ile yola çıktılar, şimdi milyonlarca Ülkücü var, Ocakçısı-Partilisi hepsi Ülkücü, neden böyle anlamsız ifadelere gerek duyuyorlar” diyor.

Bir de, Ülkücü olup da başka partilere gidenlere çok kızıyor.

“Kırılabilirsin, yarışıp kaybedebilirsin” Ülkücüye düşen, adabıyla durmaktır, başka yerlerde menfaat aramak onurlu bir davranış değildir” diyerek hayrete düşüren bir teşkilatçılık dersi verdi bizlere.

Ve Üç Güzel İnsan!

Cem Başkan, Zekayi Ünallı ve Halis Yıldırım...

Cem Hoca, Sivas Ocak teşkilatından, genç yaşına rağmen hem aileden, hem bireysel samimiyeti ile eğilmez bükülmez bir Ülkücü iradeye sahip. Ülkücü hareketin hangi kademede neye ihtiyacı olursa yetişmeye çalışan, öğrencilerine vatan aşkını aşılayan, yüzde yüz Türkçü kıymetli bir insan.

Pehlivan Zekayi, İzmir Ocak teşkilatından, Yalova’da mermer işi ile uğraşan başarılı bir iş adamı. O da, teşkilatlara her türlü desteği veren, Ülkücü Hareketin Yalova’da ki orta yaş ağabeylerinden.

Vefa Ülkücüsü Halis Yıldırım, Bursa Ocak’tan, bizi Hasibe Ana ile buluşturan, Ülkücü Hareket’in kıyıda köşede olan insanlarına karşı ilgisiyle ön planda. Aslen Erzurumlu, günümüzde sayısı hayli azalan idealist bir tip!

Şehidimizin anasını ziyaretimiz sonrası, yukarıda isimlerini zikrettiğim üç kıymetli Ülküdaşımız bir de hayır işine niyetlendiler; Şehidimiz Erol Ateş’in kabrini yeniden düzenleyerek daha güzel bir hale getirmek.

Kandil akşamı, bana bu güzel manevi havayı soluttukları için Başta Hasibe Ana’ya, Cem Başkan Bey’e Zekayi Ünallı Bey’e ve Halis Yıldırım Bey’e minnettar olduğumu belirmek isterim..

Cümle Ülküdaşlarımızın hayır ve hasenatta yarışması dileklerimle...
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.