Penturk Haber
2012-12-21 10:31:05

Gazisi Fırat Zorba'dan Utanan Devlet!

21 Aralık 2012, 10:31

 7 Haziran 2009 tarihinde, Şırnak kırsalında PKK’lı teröristlerin açtığı ateşle başından vuruldu.

Yapılan ilk müdahalenin ardından ambulans uçak ile GATA’ya getirildi ve tam 111 gün yani yaklaşık 4 ay kadar koma vaziyetinde kaldı. Bu 111 günlük süre içerisinde defalarca ameliyata alındı, beyninin hasarlı kısmı vücudundan ayrılarak yaşatılmaya çalışıldı.

GATA’da yattığı süre içerisinde emekli polis olan Babası, Annesi, Asker eşi olan Ablası ve birçok yakını hastane koridorlarından bir an olsun ayrılmadılar. Sürekli dua edip, Allah’tan Fırat için mucize yaratmasını dilediler.

Vatan hainlerine inat; Komando Uzman Çavuş Fırat Zorba tam 111 gün sonra uyandı. Yoğun tedavi sürecinden sonra fizyoterapi aşamasına geçildi ve yıllarca GATA’da yattı. 

Taburcu edildikten sonra ailesi kıt imkanları ile yurtdışından özel bir fizyoterapist ayarladı ve yapılan terapi olumlu sonuç verdi. Nihayet Fırat ayağa kalktı.

Fırat’ın; kafatasının bir bölümü ile ödediği vatan hizmetine vefa olsun diye Tosya Kaymakamlığı kendisine ikamet edebileceği bir ev için kampanya tertip etti. Bu süre zarfında Genel Seçimler yapıldı ve bazı Milletvekili adayları destek vaadinde bulundular. 

Seçimler bitti vaatler unutuldu.

Kaymakam Bey sözünü gerçekleştirmek için elinden geleni yaptı, Türkiye’nin 81 vilayetinden, Kıbrıs’tan, Elçibey’in kabrinden, vatanseverlerin gönderdiği topraklar evin temeline konularak kampanya daha da anlamlı hale getirildi.

Sonra Kaymakam Bey başka bir yere atandı ve evin tamamlanması gecikti. Nihayet 18 Aralık 2012 tarihinde Fırat için yapılan ev gazetelerde yer aldığına göre sade bir törenle! Sahibine teslim edildi.
Allahın iki defa hayat bahşettiği Gazi Uzman Çavuş Fırat Zorba taburcu edildikten sonra, ata-dede toprakları olan Tosya’ya getirildi. Tosya girişinde binlerce vatandaş ve devlet erkânı törenlerle karşıladılar.

Fırat’ın vurulduğu günden sonra Türkiye’de birçok şey yaşandı.

Bunlardan birisi de Uludere olayıdır. 28 Aralık 2011 tarihinde, yanlış istihbarat neticesinde Şırnak, Uludere’de roboskiler kaçakçıları bombaladı, 37 vatandaş öldü. Cenazeleri PKK’nın gövde gösterisine dönüştü. Devlete vergi veren, elektrik, su parası ödeyen, yetmeyip bir de evlat kurban eden Şehitlerin ailelerine ödenen tazminat miktarı 50 Bin TL iken, Uludere’de ölenlerin ailelerine 123’er Bin TL tazminat ödendi.

Bu arada; malum bir emniyet Müdürü de “teröristlere ağlamayan insan değildir” dedi.

Bir devlet büyüğümüz ise; “ Ben olsam ben de dağa çıkardım” diyerek müthiş bir hümanistlik(!) örneği sergiledi.

Yetişmiş üst düzey bürokratlardan bazıları APO ile hatıraları hakkında demeç vermeye başladılar. 
Abdullah Öcalan’ın abdestli namazlı, mütedeyyin kişiliği hakkında kamuoyu aydınlatıldı. 

Diğer bir önemli gelişme de Ergenekon Davasında yaşandı; örgütün ikinci adamı olarak yıllarca kan döken Şemdin Sakık’ın gizli tanık olduğu açığa çıktı. Eski Genel Kurmay Başkanı ve birçok üst rütbeli asker Sakık’ın ifadeleri doğrultusunda yargılandı.

Ve Fırat nihayet evine kavuştu demiştik ya? Tabii olarak bu kavuşma da tuhaf oldu. Fırat ve Ailesi Tosya’ya 15 km uzaklıkta bulunan bir karakola seslenerek, babasına alelacele bir şeyler imzalatılarak, güçlükle duyulacak kadar zayıf bir teşekkürden sonra evin tapusu sahibine teslim edildi.

Bu olay karşısında Fırat ve ailesi son derece üzgün ve şaşkınlar, şimdi kendi kendilerine soruyorlar; gazi ve gazi ailesi olmak utanılacak bir şey mi?

Üzücü ve vahim olan bu duruma karşı, Fırat’ın Emekli Astsubay eniştesi Murat Kasap Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a ve Milletvekillerine gönderdiği mektup ile bakınız tepkilerini nasıl dile getiriyor;

“19/12/2012
Gazilik utanılacak, saklanılacak bir durum mu???

Bu yazıyı yazarken çok düşündüm çok tarttım sonunda bu yazıyı kaleme aldım. Ve sizlere ulaştırmaya çalıştım.

Ben Murat KASAP Gazi Fırat ZORBA’nın eniştesi.

07/06/2009 tarihinde Fırat’ım görev yaptığı Şırnak bölgesinde teröristlerce (çapulcularca) başından vuruldu. Bu zamana kadar tedavisi devam etti sağlığına kovuşuncaya kadarda devam edecek.Bu kı
Asıl beni,ailemi,Gazimizi ve Gazilerimizi takip eden mümkün olduğunca arayıp soran yalnız bırakmayan vatandaşların 18/12/2012 tarihinde Gazimize Devlet övünç madalya töreni ve Devlet ve vatandaşın duyarlılığı ile yapılan kampanya sonucunda ortaya çıkan çok güzel bir evin çok geçte olsa tesliminin sembolik sönük olmasını anlayamıyorum. 

Ben bir gazi olsam şunu düşünürüm; (İnşallah Yaratan Bu Vatan için bana şehitlik veya Gazilik nasip eder) 

1. Bir tarihte vuruldum yaralandım tanıdığım tanımadığım insanlar aradı sordu Devlet beni yalnız bırakmadı çok sevinirdim gurur duyardım,

2. Devlet vatandaş toplamış beni yüzlercisiyle gururla karşılamış,1 yıl sonra o görüntüleri izlediğimde dünyanın en mutlu insanı olurdum,

3. Devlet vatandaş toplanmış “Bir tuğlada sen koy” kampanyası yapmış bana mükemmel bir ev yapmışlar dünyalar benim olurdu,

4. Törenden 18 saat önce akşam saatlerinde babam aranıp şurada tören yapılacak deselerdi gittiğimde ilk karşılamayla bu mekânı karşılaştırır vaybeeee zaman bizleri böyle siliyor diye düşünürdüm. 

5. Aradan zaman geçer veeeeeeeeee en önemlisi Devletin ve vatandaşın yaptığı mükemmel güzellikler saklı kapılar arkasında yapılan tören gibi bir sembolik olayla dünyam alt üst olurdu. En azından törende babama herkese verilen mikrofon uzatılsaydı ufakta olsa sevinirdim.

İnanın ben anlayamıyorum, Gazimiz ilk Tosya ya geldiğinde halkın gözü kulağı olan Tüm Türkiye’ye bu güzel haberleri basan yayın yapan kuruluşlara 55 dak. önce haber verildi veya verilmek zorunda kalındı Gazilik bu kadar utanılanacak saklanacak bir şeymiydi !!!!!!!!!!!!!

Benden önce davranan ve törene iştirak eden Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Hüsnü ACARI şahsım, ailem ve bizim gibi düşünenler adına şükranlarımı sunuyorum.

Tüm yetkili mercilerden, Gazimize yakışır bir törenle Hem evin anahtarını hemde madalyasının en yetkili mercice tekrar verilmesini ve çığlımızı duyulması konusunda basın yayın kuruluşlarından yardımlarını Rica ediyorum.
Saygılarımla 
Murat KASAP
Gazi Fırat ZORBA’nın Eniştesi”

Sayın Murat Kasap; Gazi Uzman Çavuş Fırat Zorba ve Tüm Gazi ve Şehit Aileleri adına soruyor “Gazilik Utanılacak bir şey mi?”
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.