Penturk Haber
2012-11-17 09:09:56

Başkan Erdoğan Kesin Gitsin!

17 Kasım 2012, 09:09

 Dün bazı kesimlerin(!) şişirmesi sonucunda, ‘damdan düşenlerin partisi’yiz diyerek siyasette varlık gösterenlerin, bugün balonları sönünce durum düzeltmesine(!) gitmesi; ‘deve kuşu’nun toprakla olan münasebetine ne de çok benzemekte. AKP siyasetinin bol sorunlu adımları ile, Sayın Erdoğan’ın “başkanlık” egoları o kadar tavan yaptı ki, ne yapılırsa yapılsın neyin altına saklarlarsa saklansınlar, açıkta görünenleri(!) “Türk Milletine göre” ayıp şeyler.

“Ağustos 2002’de TBMM, savaş hali dışında idam cezasını kaldırırken, bugün AKP’de görev yapan 53 milletvekilinden 47’si lehte oy kullanmış; siyasetten yasaklı AKP genel başkanı Erdoğan’da bunu ‘büyük bir başarı’ olarak nitelendirmişti. Haziran 2006’da idam cezasını savaş halinde de kaldıran kanuna yine AKP hükümeti öncülük etmişti. Bütün bu gerçeğe rağmen Sayın Erdoğan daha sonra: ‘Bu ülkede on binlerce insanın ölümüne vesile olan bir terörist başına idam verilmiştir ama; bu ülke birilerinin, bazı malum yerlerin baskılarıyla idamı dahi kaldırmıştır…’ diyebilmiştir.

Yine aynı Erdoğan bugün, "Uluslararası camia AB'den ibaret değil; ABD, Çin, Rusya ve Japonya'da idam var. Siyasi suçlarla ilgili olarak değil ama terör ve ölüme sebebiyet verme kapsamında idamı tartışmak elbette mümkün olabilir." diyebilmektedir.

Falcı olmaya gerek yok. Gündem değiştirmekte ve kendini ön planda tutma konusunda usta olan Sayın Erdoğan’dan beklenen ikinci hamle; her seferinde kendi sistemine ve Osmanlı geleneğine sahip çıktığı ifadelerinden yola çıkarak; ‘ülkemizde, asma yöntemi ile yerine getirilen idam cezalarının bundan böyle, kafa kesme ya da boğdurma olarak yerine getirilmesi’ yolunda olacaktır.
Ne diyelim… Yıllardır kendilerini, demokratik ve özgürlükçü olarak sunma adına bazılarını suçlayıp ve özellikle MHP üzerinden karalama siyaseti yapan AKP, bu son çıkışları ile ‘suçlu olay mahalline geri döner’ tezini doğrulaşmıştır…

Şimdi de, MHP’yi / MHP’nin konuşma zamanı...

MHP yönetimi, kongrenin kaynaşma, hesaplaşma ortamından daha çok ‘MHP’de tazelenmeyi getirmesi dileğinde olan Türk Milleti’nin bu beklentisini iyi okumalıdır. Bu tazelenme yeni kişiler, yeni çalışma yöntemleri, yeni tanımlar, yeni bakış açıları, yeni araçlar, yeni hedefler… vb gibi kazanımlar demektir ki; MHP çok acil alarak Türk Milleti’nin geleceği için yeni siyasi (yol haritaları, mücadele ve propaganda) yöntemleri geliştirmek ve de üretmek durumundadır.

Ülkemiz, birilerinin ‘Başkanlık’ egosu için değerleri ile birlikte bölük pörçük edilirken, Türk Milleti’nin Milli değerlerini ideolojisi haline getirenlerin elbette daha duyarlı ve uyanık olması gerekir. Karşınızda ‘Türk Milleti’ni bölmeyi kafasına koymuş bir emperyalist güç ve onun yanında, işin neresinde olması gerektiğine bir türlü karar verememiş, dolayısıyla da iç ve dış siyasetiyle ülkemizi çıkmazlarda bırakmış bir iktidar var.

Bu manzaradan rahatsız olmayacak bir Türk Milliyetçisi olabilir mi? İşte MHP’nin sorumluluğu burada başlıyor. Bütün çaba, bu rahatsızlıkların dile getirildiği ülke sevdalıların tek adresi “MHP” olabilmekte.
‘Büyük ş/zehir yasası’ olarak adlandırılan ve ülkemizi bölmenin alt yapısı kabul edilen ‘yasa’nın MHP vekilleri tarafından nasıl engellenmeye çalışıldığını, ‘yasaya’ karşı göğüslerini nasıl siper ettiklerini izledik. Ama yetmez! Bu tür kimliksiz ve karaktersiz yasaların Türk Milleti’ne daha iyi anlatılması gerekir. Bunun da en iyi yöntemi iyi planlanmış bir parti taban hareketi ve de ülkemizin en ücra köşesine kadar ulaşacak propaganda çalışmalarıdır. Burada propaganda da ki amaç, kendi kitlenizi bilgilendirmek, sizin doğrularınıza yeni taraftarlar edinirken de, iktidarın yanlışları konusunda insanları bilinçlendirerek ciddi tepkiler oluşturmaktır. Bu da ancak halkımızla kurulacak olan çift yönlü iletişimle olabilir… 

İnsanların düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünü olan Propaganda da, en temel ilke etki alanınızı hep diri tutmaktır. Bu yüzden MHP 10. olağan kurultayı, ‘diriliği ve iriliği’ ile iyi bir propaganda alanı oluşturmuş, salon havası, birlikteliği, söylemlerin ikna ediciliği, bunun da salonda karşılık bulması ve de dışarıya yansıyan resimleri ‘Türk Milleti’ tarafından çok değerli bulunmuştur. Kendi içinde ne yaşanırsa yaşansın, dışarıda oluşan olumlu bakışlar sonucu MHP’den umut bekleyenler ve de ‘MHP’ye doğru yol almak isteyenler şimdi, ‘MHP’den daha büyük hamleler beklemektedirler.

Kısacası, Sayın Erdoğan başka başka durumlardan durumsuzluk ortaya koymadan, MHP bütün durumları gözden geçirilmelidir. Bu yüzden şimdiden kolay gele.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.