Penturk Haber
2014-10-11 16:24:22

Başbakandan Beklediğim!..

11 Ekim 2014, 16:24

 Başbakan’ın açıklamaları gösteriyor ki HDP’nin “sokağa çıkın” çağrısıyla Ayn el-Arap’taki (Kobani’deki) IŞİD saldırılarını protesto etmek için sokaklara dökülenlerin ortaya koyduğu şiddet eylemleri, çok rahatsız edici boyutlara erişmiş bulunuyor. 

Buna rağmen, Sayın Başbakan’ın, sokakları yakıp yıkanları, kanlı terör örgütü PKK taraftarları ve de kandırılmış Kürtler olarak tanımlamak yerine, sadece “vandallar” olarak tanımlaması elbetteki yerli yerine oturmuyor. 

Tıpkı, PKK için 1984'te, “Bir avuç eşkıya" yaklaşımı nasıl yanlış idiyse, sokakları yakanları "bir avuç vandal" olarak geçiştirmek de aynı hatayı tekrarlamak oluyor.

Oysa Başbakan’dan; sadece Türk Milletini değil, müzakere masasında verdikleri sözde durmayıp menfaatleri söz konusu olduğunda “iktidarı” masadan sokaklara satarak kendilerine de hainlik etmiş olanları, daha açık ve net bir dille afiş etmesini beklerdim. 

Belli ki “iktidar” hala Oslo’da verdiği sözlerin arkasında durmakta ve sözde “Çözüm süreci”nin zarar görmemesi adına, sanki çevreci bir örgütten bahseder gibi, olup biteni yumuşatarak kanlı tabloyu “hem kendi gözünden” hem de halkın gözünden kaçırmaya çalışmaktadır. 

Aylardır süren IŞİD zulmü görmezden gelinirken, ne oldu da birden bire IŞİD savaş nedeni sayıldı?

Belli ki kestiği kafalardan çok daha önemliydi işgal ettiği o alan. PKK “toprak”, ABD “petrol” diyor. Bu paylaşımdan Türkiye’ye ne düşer derseniz; yine aynı nakarat: “Biz büyük bir ülkeyiz!”

İktidarın evdeki hesabı ne kadarı çarşıya uydu, bilemem; ama ülkemizin büyük bir kaosa doğru sürüklendiği ortada. 

Ülkeyi yönetme konusunda başarısız olanların, hiç olmazsa gitme konusunda başarılı bir atak yapmalarını bekliyoruz. Özellikle ülkemizin dış siyasetteki yanlışlarını yurt içine taşımada ustalık gösteren çiçeği burnunda Başbakanımızın, dünkü hatalarını da itiraf ederek istifa etmesi gerekmektedir. 

Yoksa, bu kargaşa aynen böyle devam ederse, ülke olarak nereye doğru gideriz derseniz? ABD ve AB’nin, "Sizler bir arada yapamazsınız" diyeceği günlere doğru gideriz elbette. Yani sınırları çizilmiş bir bölünmeye doğru... 

Sözde 'çözüm' sürecinden “çözülme ve üzülme” sürecine girmiş bulunduğumuz bu günlerde, halkımızı “sakin olmaya” davet ediyorum. 

Geçmişte sokaklara çıkan gençlerimize “bilgilenmeyi”, sorunu “kendi güçlerine değil, devlet güçlerine” bırakmalarını tavsiye ediyorum.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.