Penturk Haber
2014-01-13 08:27:42

ASKERE İTİBAR, SİYASETE ÖRNEK: ENGİN ALAN

13 Ocak 2014, 08:27

 Medyada resimler, mesajlar film şeridi gibi hızla akıyor ve millet sadece bakıyor… Eylemler, söylemler ve de duruşlar, çok fazla akıl yürütmeksizin, iktidarın yönlendirmesiyle yorumlanıyor. Bizim yapmamız gereken olayların doğru biçimde algılanması ve görülmesi için gerekli olan zeminin oluşturabilmesine yardımcı olmaktır. Moda deyimle diyoruz ki: “Lütfen büyük resmi görün!”

 

 Bakıldığı zaman halkımıza güven veren, itimat telkin eden kurumların bütünü itibarsızlaştırıldı. Bu durum zaman zaman sosyal medyaya, şeytan taşlama seanslarına dönecek şekilde servis edildi. Asker, polis, doktor, öğretmen derken en son olarak da yargı bu fotoğrafa dâhil edildi.

 

Devlet-Millet, kendini koruması için kullandığı kaynaklarını kaybetti. Öyle ki iktidar bütün kurumları kendi hizmetine almaya kalkışınca, devlet elsiz, ayaksız bırakılıp; etkisiz hale getirildi. Kendi iç kaynakları tüketilen devletimiz, eli kolu uzun, dışarıdan destekli başka bir (paralel, eş) yapılanmanın kontrolüne geçirildi. Görünen son durum bu kadar net!..

 

Devleti farklı yapılanmalarla derinden paralele, paralelden teğete sokanların; askeri ve polisi iki dudakları arasında infaz etmeleri yetmiyormuş gibi, şimdi de gözümüzün önünde en güvendiğimiz organ olan yargı organını katlediyor olmalarına, seyirci kalınmasına şikayetçiyiz..

 

‘Engin Alan Paşamızın’ hala cezaevinde olma durumunu, sadece sosyal medyadan izleyerek, hükümetin sıkma hukuk söylemleriyle yorumlayıp geçiştirmek yetmez!.. Milletin iradesiyle vekil seçilen birinin yeri meclistir. Böyle bir irade hiçe sayılıp, bu durumun iktidar tarafından, hainlerin değirmenine bakraçla su taşımak için kullanılmak istendiğini görmemiz ve de göstermemiz gerektir!..

 

'Beni, çıkartılmak istenilen PKK'lılara takas malzemesi yapamazsınız' deyip; avukatının kendisinden habersiz verdiği, tahliye talebi dilekçesini geri çektirten 'Engin Alan Paşa', tarihimizin gördüğü yaşayan soylu Türk Subaylarındandır!.. Elbette ülke değerlerine sahip çıkmada ki kararlılığı ve de inancı, layıkıyla taşıdığı Türk Askeri kimliğindendir.
Subay, yalnız askere savaş vasıtalarını öğreten ve ona harpteki vazifesini gösteren bir insan değildir. O, insani ve milli hisleri de işler ve gereğinde düşman karşısında silah kadar tehlikeli bir duruma getirir. Kışla bizde sadece bir harp öğretim yeri değil, aynı zamanda bir kültür ocağı, bir sanat okuludur ve böyle olmakla da memlekete yaptığı hizmet ölçülemeyecek kadar büyüktür...” (E. Ziya KARAL, Atatürk’ten Düşünceler, Ankara, 1981, s. 112)

Bu kadar üstün meziyetlere sahip askerlerimizin, son yıllarda nasıl hedef alındığını, siyasi iktidar tarafından geçmişten gelen kin ve husumetle nasıl itibarsızlaştırmaya çalışıldığını, devamında ise hainlere nasıl prim verildiğini yaşayarak gördük.

 

Bu amaçla ne yapılırsa yapılsın, özgürlüğümüz ne kadar iğfal edilmeye çalışılırsa çalışılsın; bizim gözümüzde Engin Alan Paşa, Plevne’de vatan müdafaasında yenik düşse dahi kılıcını düşmana vermeyen, kahraman Gazi Osman Paşa’nın ta kendisidir. Kendisini Türk Milliyetçisi olarak addedenlerin şerefidir, namusudur, onurudur!..

 

Umarım Engin Alan’ın bu duruşu, TSK’nin bütününe, Türk askerinin aslında nasıl bir duruş sergilemesi gerektiği gerçeğini de hatırlatmış olmuştur. Bu haliyle TSK’nin itibarına itibar katan Engin Alan Paşa, sadece MHP’liler tarafından değil, toplumun vatanına bağlı tüm kesimi ve kurumlarıyla beraber topyekûn bir halde kucaklanmalıdır.

Her fırsatta “Birlik ve beraberliğin Kader-i İlahiden gayri her güçlüğü yeneceği” gerçeğini seslendirenMHP'nin ve de Engin Alan’ın şahsında verdiği mesajlar iyi okunmalı, aynı duyarlılıkla da yanıt bulmalıdır. ‘Yara oyuk oyuksa; susmak hiçbir şeyi halletmeyecektir!..

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.