On ikiden notlar

 Bu "on iki" rakamı enteresan gerçekten. 

Nedenine gelince, rakamın birçok kültürde yansıması var.

Bizim için "1"den başka rakam yoktur. 

Zaten matematikle alakamız da yok şükür!

Yahudilerde 12 kabile meselesi var. 

Hıristiyanlarda 12 havari. 

Alevilikte 12 imam. 

Ayların sayısı 12 diye bilinir. 

O halde nedir bu 12?

Rakamların kendince bir hakikati mi var yoksa rakamları toplayınca ulaşılan bir gerçek mi?

Bir arada "19 Mucizesi" vardı. 

Şimdilerde sakinledi 19 rakamı.

Tarot kartında 12 de asılan adam var, bu da ayrı bir konu.

Evet, Olympos sakinleri de 12 taneydi.

Öncelikle, bu rakamlarla ilgili tefsir konusunda ciddi şüphelerim var. 

Yani, ebcet ve cifr ve benzeri şeyleri umursamıyorum.

Nedeninle gelince, bu mantıkta harflerin bir rakamsal karşılığı var. 

Ve harfler ilahi değiller. 

Harf dediğimiz seslerin sembolik yansıması.

12 rakamıyla ilgili bir kutsallık yerine kübik şeklin bir yansıması diye bakmak daha doğru olacaktır. 
Aynısı teslisteki eşkenar üçgende de var

Küp'ün açılmış halinde görülmesinde çıkan parçalar 12 yüzey yapıyor. 

Kendi içinde bütünlük arz ediyor.

Yakub'un çocukları 12 taneydi. 

Yakup ise ailede 1 veya 13. figür oluyor. 

Ancak bu da temsilen Yahudi kabilelerini anlatıyor aslında.

Yani her aya bir kabile sayısı düşünce bir anlamda her bir aya tekabül eden bir evlat oluyor. 

Bu zaman devridaimini sağlıyor.

Yani burada şöyle bir çatışma da var. 

Kâbe’nin kelime anlamı “küp” tür. 

Yan ve alt duvarlarını sayarsanız kaç yapar?

Her ne kadar 12 rakamıyla gelen bir mükemmel "şekil" bir anlamda tekmil evreni ifade ederse de, Hıristiyanlıkta durum bu üç üzerinden yürüdü.

İsa'nın Havarileri bildiğimiz kadarıyla 12 idi. 

Ve İsa son ve belki temel ya da çatıyı oluşturuyordu. 

İncillerin algısı öyle.

Yedi ve yedi yüz gibi üst katları konusuna gelince, onları rakamlar olarak değil anlamsal görmek lazım.

Yedi Arapça da “sayısız” anlamında kullanılır. 

Yani yedi kat gök, sayısız gök demek.

Yedinin masonlarla alakası var mı bilmem. 

Ancak Yahudilerin şamdanları ile var.

Şamdanlarında 7 tane mumluk var. 

AB bayrağında 12 yıldız var. 

Tapınak şövalyeleri 12 kişi vs…

12 ile algı temelde İslam öncesinde var. 

Biz de 1 var ötesi yok.

Aklın yolu olur mu?

Sadık milletizdir. 

Bazen orduya, bazen hükümete, bazen basın patronlarına sadakatimiz kabarır. 

Milletin tamamına mecalimiz yetmez bizim.

Aklın yolu bir değildir. 

Akil insanlara bakınca çıkan sonuç bu!

Akıl, koltuk değnekleriyle yürürse, varacağı yer ortopedi merkezidir.

Akıl insanların neresinde diye sorarsanız, çıkan türlü türlü cevaptan türlü türlü akil insan çıkar. 

Hepsi de akildir.

Aklımız ne zaman, komutan, müdüriyet, parti ve cemaat liderinden bağımsız oldu ki! 

Öyle akla, böyle akil!

Akıllı adam dediklerimiz ya kurnaz, ya da zenginlerden ibaretse aklın hükmü nedir?

Aklı ayaklar altına aldığımız zaman kalbe ulaşma, vicdanla buluşma olacaktır.

Meddahlıkla fettanlık arasında giden aklın istikametini bulması lazım. 
("Fettan" kadınla ilgili bir kavram değildir.)

En çok "hain" ve "kurtarıcı" bizim ülkeden mi çıkar? 

Hain kaç günde kurtarıcı, kurtarıcı kaç günde hain olur?

Akıl bir şey bulur, kalp başka şey, vicdan başka şey. 

Nerede buluşurlar bilmem.

Nefsin bir kısmında "hadi bastır!" diğerinde "hop dedik! biz burada ne oluyoruz,” diyen taraf var. 
Kişiler kadar toplumlar için de böyle.

Vicdan, sanırım akıl ile kalp arasında bir yerde. 

Ani Harabelerinden başlayan süreç devam etmeliydi. 

Akim kaldı...

Bizim liberaller joker gibiler, bazen AB'ye akiller bazen hükümete.

Ukalalık sayılmasın, ama akilleri hükümetin kale aldığını sanmıyorum.

“Millet oyalansın!” dediler işte.

Demokrasi de öyle bir şeydir zaten.