13.09.2012, 03:19
Milletinin Hizmetinde, Milleti Tarafından Sahiplenilen Bir Kurum Olarak “Ülkücülük”
Teknoloji ve bilgi yüzyılının getirdiği şartlar ise ülkücü kadroları sosyal ve toplumsal yaşantının her sahasında ülkülerini yaşatmak için akademik eğitime yönlendirmiştir. Özellikle 1980 darbesi ile ağır yara alan ülkücü-milliyetçi hareketin üniversite kademesi, 90’lı yıllardan sonra eskisinden daha güçlü bir halde ortaya çıkmıştır. İlmi tekâmülden geri durmak mutlaka bütün siyasi ve fikir hareketi mensupları için o hareketin yok olması demektir. Ancak ülkücülüğün mevcut yapısal mertebesini her alanda daha çok kabul görülür vaziyete getirmek için her ülküdaşın eğitim meselesine daha bir ehemmiyet vermesi gerekmekteydi. Bu vizyonun geliştirilmesi için yeni dönemde “ülkü ocakları” çağın gereklerine uyan, milli ülküyü benliğinde taşıyan gençleri yetiştirmek üzere tesis ettiği faaliyetlerine önem göstermiştir. Kurumsal ve bireysel gelişim için kültürel, tarihsel, ekonomik, kişisel gelişim ve liderlik becerileri içeren eğitim atağına kalkmıştır. “2023 Lider Ülke Türkiye”[1] vizyonu bu eğitim ve bilgi atağının yegâne kaynağı olmuştur. Tam donanımlı ülkücüler yetiştirmek, yetiştirilecek her ferdin Hira Dağı’nın nurundan, Seyhun ve Ceyhun Irmağı’nın suyundan, Malazgirt’in cesaretinden, Fetih’in azametinden, Hicaz’ın Hadim’ ül Harameyn’liğinden, Çanakkale’nin dirayetinden, Sakarya’nın kararlılığından, Ankara’nın istiklalinden ve bu ecdat yadigarı meziyetleri yek sinede özümseyebileceği bir model-birey ortaya koymak anlamında ortaya çıkmıştır. Model gençlerin toplum ahlak ve yapısına artı bir değer olarak kazandırılmaları ülkücülüğün ve ocak felsefesinin “Hamdım, piştim, yandım”[2] sözüne müsavi olarak çağın dervişlerini yetiştirme gayretini temsil etmektedir. Geçmiş-gelecek köprüsünü ve analiz yeteneklerini verimli kullanarak ülke geleceğinde aktif rol oynamaları ülkücülüğün taşıdığı anlam ve muhtevasını yeni döneme adapte kılabilmek için bir kendi kendini yenileme yeteneğidir. En önemlisi de şahsiyet ve bilinç sahibi bireyler olarak bu toprağın evlatları olup doğdukları toprakların muzafferiyeti için uğraşan gençler yetiştirmek: “Devlet’i Ebed Müddet” mefkûresini, Oğuz Kağan’ın dilinden 2100’lü yıllara haykırmaktır.
Sonuç olarak; doğumu, koskoca bir imparatorluğun ardından istiklal aşığı bir Cumhuriyetle gerçekleşmişti. Sarsılmaz bir fikir kalesi olarak rüştünü 1944’te ve Başbuğ Alparslan Türkeş’in Hindistan sürgününde ispatlamış, hain sokak pusularından ve ihtilal kanunsuzluğundan yılmamıştı. 1969 yılında başlamış olan siyasi evresi ise milletinin
teveccühüne pek çok kez mazhar olmuş, Vizyon olarak öne sürdüğü görüşleri demir perdenin parçalanması ile dünya kamuoyu önünde daha etkin hale gelmiştir. Bu süreçler çerçevesinde; milletin kader ve kültür birliğini korumak, devletin bekası ve barındırdığı Türk töresinin muhafazası, modern haçlı zihniyetinin İslam’a karşı yönelen maddi ve manevi her türlü saldırısını def etmek, ülkücülüğün kırmızıçizgileri halini almıştır. 2000’li yıllarda ise ilim ve irfan kültürünü döneme adapte etmiş olan ülkücüler, “ülkü çekirdeğini” ve ona perçinlenmiş “Türk milliyetçiliği” kaidesinde daha etkili hareket ettirmeye başlamışlardır. Bu tarihsel süreç ve tanımlar ışığında ülkücülüğü tek bir kelimeye indirgemek tek gözlü bir tersanede donanma üretmeye benzemektedir. Ülkücülük, ömrün süreksizliğine rağmen tüm çabalarını ilahi bir vahdetin ışığında sarf eden inanları, büyük insan yığınlarının hiçbir zaman anlayamayacağı güce sahip kılmaktır. Milletlerin ve devletlerin onlara has ruhları vardır. Bir toprak parçasını yüz sene de bin sene de elinizde tutabilirsiniz. Fakat kendinize özgü değerlerinizi, sosyal ve toplumsal bağlarınızı yani kısacası ruhunuzu kaybettiğiniz vakit bekanız tehlikede demektir. İşte ülkücü hassasiyetin kendine ödev bildiği sosyal yapıyı ve kültürü koruma anlayışı devletin bekasının mevcudiyetini muhafaza yönündedir. Milliyetçilik anlayışının temelinde ise tamamen milletin refahı, sosyal adalet ve hoşgörü politikaları izlemektedir. Tüm bu tarihsel süreçleri göz önünde bulundurduğumuz vakit “ülkücülük”; yaratılışın tabiatına uygun, ahlaki ve örfi temaları bünyesinde barındıran, çağın gereklerine hassasiyetle adapte olabilen ölmez bir abide olarak karşımıza çıkmaktadır. Sorumluluk bilincini şerefli Türk tarihinin şuurundan almış olarak Türk’ün menfaatlerini en üst seviyede tutmayı vazife edinmiştir. Geleceğe “Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi” penceresinden bakan “ülkücülük”, İslam sancağını; genç nesillerin ilim ve irfan ile kuvvetlenmiş ellerine teslim etmeyi arzulamaktadır.
Bozkır Çadırlarından Uzay Çağına Türk Ülküsü, yazı dizisinin sonuna gelmiş bulunmaktasınız.
Bıkmadan ve sabırla bu yazıları takip ettiğiniz için bu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine Allah (cc) yar ve yardımcınız olsun. İslam’ın sancaktarlığını üstelenme gayesi taşıyan Türk milliyetçisi gençlerin yeni bir otağı daha kurulmuştur. “Üsküdar Çevresi” fikir ve ilim seferberliğini başlatan bir düşünce kevseri olarak ortaya çıkmıştır. Sen, ben demeden inşallah bizim sesimizi tüm dünyaya duyuracak bir fikir ekolü halini alacaktır. Buna tüm mevcudiyetimiz ile iman ediyoruz. Sizlerin görüş ve desteklerini bekliyoruz.
Sonuç olarak; doğumu, koskoca bir imparatorluğun ardından istiklal aşığı bir Cumhuriyetle gerçekleşmişti. Sarsılmaz bir fikir kalesi olarak rüştünü 1944’te ve Başbuğ Alparslan Türkeş’in Hindistan sürgününde ispatlamış, hain sokak pusularından ve ihtilal kanunsuzluğundan yılmamıştı. 1969 yılında başlamış olan siyasi evresi ise milletinin
teveccühüne pek çok kez mazhar olmuş, Vizyon olarak öne sürdüğü görüşleri demir perdenin parçalanması ile dünya kamuoyu önünde daha etkin hale gelmiştir. Bu süreçler çerçevesinde; milletin kader ve kültür birliğini korumak, devletin bekası ve barındırdığı Türk töresinin muhafazası, modern haçlı zihniyetinin İslam’a karşı yönelen maddi ve manevi her türlü saldırısını def etmek, ülkücülüğün kırmızıçizgileri halini almıştır. 2000’li yıllarda ise ilim ve irfan kültürünü döneme adapte etmiş olan ülkücüler, “ülkü çekirdeğini” ve ona perçinlenmiş “Türk milliyetçiliği” kaidesinde daha etkili hareket ettirmeye başlamışlardır. Bu tarihsel süreç ve tanımlar ışığında ülkücülüğü tek bir kelimeye indirgemek tek gözlü bir tersanede donanma üretmeye benzemektedir. Ülkücülük, ömrün süreksizliğine rağmen tüm çabalarını ilahi bir vahdetin ışığında sarf eden inanları, büyük insan yığınlarının hiçbir zaman anlayamayacağı güce sahip kılmaktır. Milletlerin ve devletlerin onlara has ruhları vardır. Bir toprak parçasını yüz sene de bin sene de elinizde tutabilirsiniz. Fakat kendinize özgü değerlerinizi, sosyal ve toplumsal bağlarınızı yani kısacası ruhunuzu kaybettiğiniz vakit bekanız tehlikede demektir. İşte ülkücü hassasiyetin kendine ödev bildiği sosyal yapıyı ve kültürü koruma anlayışı devletin bekasının mevcudiyetini muhafaza yönündedir. Milliyetçilik anlayışının temelinde ise tamamen milletin refahı, sosyal adalet ve hoşgörü politikaları izlemektedir. Tüm bu tarihsel süreçleri göz önünde bulundurduğumuz vakit “ülkücülük”; yaratılışın tabiatına uygun, ahlaki ve örfi temaları bünyesinde barındıran, çağın gereklerine hassasiyetle adapte olabilen ölmez bir abide olarak karşımıza çıkmaktadır. Sorumluluk bilincini şerefli Türk tarihinin şuurundan almış olarak Türk’ün menfaatlerini en üst seviyede tutmayı vazife edinmiştir. Geleceğe “Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi” penceresinden bakan “ülkücülük”, İslam sancağını; genç nesillerin ilim ve irfan ile kuvvetlenmiş ellerine teslim etmeyi arzulamaktadır.
Bozkır Çadırlarından Uzay Çağına Türk Ülküsü, yazı dizisinin sonuna gelmiş bulunmaktasınız.
Bıkmadan ve sabırla bu yazıları takip ettiğiniz için bu mübarek günlerin yüzü suyu hürmetine Allah (cc) yar ve yardımcınız olsun. İslam’ın sancaktarlığını üstelenme gayesi taşıyan Türk milliyetçisi gençlerin yeni bir otağı daha kurulmuştur. “Üsküdar Çevresi” fikir ve ilim seferberliğini başlatan bir düşünce kevseri olarak ortaya çıkmıştır. Sen, ben demeden inşallah bizim sesimizi tüm dünyaya duyuracak bir fikir ekolü halini alacaktır. Buna tüm mevcudiyetimiz ile iman ediyoruz. Sizlerin görüş ve desteklerini bekliyoruz.
15
açık
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 34 | 93 |
2. Fenerbahçe | 34 | 89 |
3. Trabzonspor | 34 | 58 |
4. Başakşehir | 34 | 52 |
5. Beşiktaş | 34 | 51 |
6. Kasımpasa | 34 | 49 |
7. Rizespor | 34 | 49 |
8. Alanyaspor | 34 | 48 |
9. Sivasspor | 34 | 48 |
10. Antalyaspor | 34 | 45 |
11. A.Demirspor | 34 | 41 |
12. Kayserispor | 34 | 40 |
13. Samsunspor | 34 | 39 |
14. Ankaragücü | 34 | 38 |
15. Karagümrük | 34 | 36 |
16. Konyaspor | 34 | 36 |
17. Gaziantep FK | 34 | 34 |
18. Hatayspor | 34 | 33 |
19. Pendikspor | 34 | 30 |
20. İstanbulspor | 34 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Eyüpspor | 32 | 72 |
2. Göztepe | 32 | 66 |
3. Sakaryaspor | 32 | 57 |
4. Kocaelispor | 32 | 55 |
5. Ahlatçı Çorum FK | 32 | 55 |
6. Bodrumspor | 32 | 53 |
7. Boluspor | 32 | 50 |
8. Bandırmaspor | 32 | 47 |
9. Gençlerbirliği | 32 | 47 |
10. Erzurumspor | 32 | 44 |
11. Keçiörengücü | 32 | 39 |
12. Manisa FK | 32 | 37 |
13. Ümraniye | 32 | 37 |
14. Şanlıurfaspor | 32 | 34 |
15. Tuzlaspor | 32 | 34 |
16. Adanaspor | 32 | 33 |
17. Altay | 32 | 15 |
18. Giresunspor | 32 | 7 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Arsenal | 35 | 80 |
2. M.City | 34 | 79 |
3. Liverpool | 35 | 75 |
4. Aston Villa | 35 | 67 |
5. Tottenham | 33 | 60 |
6. M. United | 34 | 54 |
7. Newcastle | 34 | 53 |
8. West Ham United | 35 | 49 |
9. Chelsea | 33 | 48 |
10. Bournemouth | 35 | 48 |
11. Wolves | 35 | 46 |
12. Brighton | 34 | 44 |
13. Fulham | 35 | 43 |
14. Crystal Palace | 35 | 40 |
15. Everton | 35 | 36 |
16. Brentford | 35 | 35 |
17. Nottingham Forest | 35 | 26 |
18. Luton Town | 35 | 25 |
19. Burnley | 35 | 24 |
20. Sheffield United | 35 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Real Madrid | 33 | 84 |
2. Barcelona | 33 | 73 |
3. Girona | 33 | 71 |
4. Atletico Madrid | 33 | 64 |
5. Athletic Bilbao | 33 | 58 |
6. Real Sociedad | 33 | 51 |
7. Real Betis | 33 | 49 |
8. Valencia | 33 | 47 |
9. Villarreal | 33 | 45 |
10. Getafe | 33 | 43 |
11. Osasuna | 33 | 39 |
12. Deportivo Alaves | 33 | 38 |
13. Sevilla | 33 | 38 |
14. Las Palmas | 33 | 37 |
15. Rayo Vallecano | 33 | 34 |
16. Mallorca | 33 | 32 |
17. Celta Vigo | 33 | 31 |
18. Cadiz | 33 | 26 |
19. Granada | 33 | 21 |
20. Almeria | 33 | 14 |