10.04.2013, 03:45

Kaymakam Kemal Beyin Fermanı Silivri’de mi Yazıldı?

 Türkiye olağanüstü günler yaşıyor. Başta “Ergenekon” olmak üzere toplumsal ruhu etkileyen davalar, hukuki olmaktan ziyade siyasi davalar olarak önümüzde duruyor. Herkesin ortak fikri olağanüstü dönemlerdeki bu tür davaların, siyasi kisve taşıyacağı yönünde. 

Hukuk eğitimi almış biri olarak buna inanmak istemesem de; bütün izlenimlerim bu davaların hukuksuzluğu aşarak adaletsizliğe büründüğü doğrultusunda şekillendi. Sanıkların savunma haklarının kısıtlanması, gizli tanıklar, uzun süren tutukluluk halleri, mahkemece takdir haklarının sürekli sanıklar aleyhine kullanılması, yargılamanın aleniyet ilkesinin ihlali, sanık müdafi avukatların haklı yakınmaları, İstanbul Barosunun mahkeme heyetiyle sürtüşmesi vs. gibi hususlar yargılamaya gölge düşürdü. Hele aynı dönemde PKK-KCK ikilisine gösterilen hukuki anlayış, mukayese yapılınca vicdanları daha da endişeye sevk etti…

08 Nisan Pazartesi günü Silivri’de yaşananlar ise Türk Milleti, iktidar sahipleri, Genelkurmay Başkanlığı açısından üzerinde çok düşünülmesi gereken şeylerdir. Birincisi Türkiye’nin dört bir yanından Silivri’ye gelip “adil yargılama” talep eden insanların Türk Milletine ve Türkiye’ye sarılışları her türlü takdirin üzerindedir. Hangi parti veya sivil toplum kuruluşları; ne amaçla düzenlemiş olursa olsun, sıradan vatandaşın ülke, bayrak ve Türklük vurgusu gözleri yaşartacak cinstendi. Bu sebeple Silivri’ye yağmur, çamur, biber gazı, cop demeden koşup gelen bütün yurtsever ve milliyetseverleri kutluyorum…
İkinci dikkat çeken nokta; iktidar sahiplerinin muhalif bile olsalar kendi vatandaşlarına karşı çok sert bir tutum takınmasıdır. Demokratik olduğunu iddia edeceksin, AB standartlarının borazancısı olacaksın, hukukun üstünlüğünden dem vuracaksın ondan sonrada vatandaşlarına kolluk ve yargı eliyle adeta işkence edeceksin. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Silivri’deki görüntülerden sonra yaptığı açıklamalar; bana göre zeytinyağı yağı gibi su üstüne çıkmaktan ve olayları yandaş ve küreselci medya nedeniyle anlamakta zorlanan halkı yönlendirmekten ibaret… Bu nedenle nerede edep, nerede samimiyet! 

Üçüncüsü de, Genelkurmay Başkanlığı, Türk Ordusunun Türk Milleti ile karşı karşıya gelmesine engel olmalıdır. Türk Ordusu iktidarın değil, Türk Milletinin ordusudur. İktidardan, Türk Milleti aleyhine emir alamaz. Eğer böyle bir emir alıyorsa, bu emir kanunsuzdur. Bu emri veren kadar uygulayanda suçludur. Ayrıca Türk Ordusunun, Türk Milletinin gözünde büyük bir maneviyatı vardır. Bu nedenle Silivri’deki görüntüler bize hiç yakışmamıştır.

Bunları söyledikten sonra 10 Nisan 1919’a TBMM tarafından yasa ile Milli Şehit ilan edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in şehadetine gidelim… Kürt Nemrut Mustafa Paşa Divanı’nı hatırlayan kaldı mı? Ermenilerin isteği, İngiliz ve Fransız’ın ısrarı ile öğle vakti asılan Kemal Bey’in yargılanmasını ve savunmasını gözünüzün önüne bir getirin. Acaba Silivri yargılamalarının bu Kürt Nemrut Paşa Divanından bir farkı var mı?

Türkiye’de yaşananlara bakarak, birçok olayın Osmanlı Türk İmparatorluğu’nun son yıllarında yani yıkıldığı günlerde meydana gelen olaylara çok benzediğini görüyoruz. Çünkü o olayları kurgulayanlarla bu günkü olayları senaryolaştıranlar aynı güçler. Bize o günleri unutturarak tedbirli olmamamızı engellediler ve yeni Kürt Mustafa Paşa Divanları kurarak yeni Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey vakıaları yaratmaya çalışıyorlar… Urfa Mutasarrıfı Nusret Beyi de unutmayalım. Aynı “Heyeti Nasiha”, “Akil Adamlar” benzeşmesi gibi…

Silivri’de “Ölmek Var Dönmek Yok” sloganları bize Bursa’da atılan “Vur de Vuralım Öl de Ölelim” sloganlarını hatırlattı. Bu kararlılık iktidarın ve onları arkasındaki asıl iktidar sahiplerinin balansını bozacak ve uykularını kaçıracaktır. Çünkü bu memlekete solcusu, sağcısı, milliyetçisi, ülkücüsü, devrimcisi, sosyal demokratı, liberali vs. her kesimden “Türk Milleti” diye haykıran insanımız sahip çıkacaktır. Bu ülke Türk Milletinindir…

Silivri’de yatanlar adil yargılanmamıştır ancak adil bir hüküm beklenmektedir. Silivri zindanlarında yatanların hakkını aramak her Türk Vatandaşının görevidir. Bu hakkın aranmasının engellenmesi, bunca yıllık demokrasi deneyiminden sonra büyük bir ayıp olarak önümüzdedir. Herkes ama herkes bunu iyi düşünmelidir… Unutmayın ki; Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey için onca yıldır yüreğimiz yanıyor.
Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 35 76
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 71
5. Athletic Bilbao 36 63
6. Real Betis 35 55
7. Real Sociedad 35 54
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 35 48
10. Getafe 36 44
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Rayo Vallecano 36 38
15. Las Palmas 35 37
16. Mallorca 36 36
17. Celta Vigo 36 35
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 35 17