21.06.2013, 01:34
İLERİ DEMOKRASİ: PANOPTİKON
Bugünlerde yaşanan olaylar karşısında başbakanın çözüm üretmek yerine olaylara muhalefet etmesi kendini mutlak iktidar olarak hissetmesindendir. Çoğunluğun diktasıyla kendini her şeyi yapmaya muktedir gören iktidar düzeni bozmaya mahkûmdur ve mutlak iktidarlar düzeni mutlaka bozar. Yapılan eylemler karşısında vatandaşın taleplerine başbakan gibi değil AKP genel başkanı gibi yaklaşması olayları TOMA’lı çatışma platformuna sürüklemiştir. Başbakan olarak Sincan mitingi ile seçmeninin nabzını tuttuktan sonra, spor gömlekli AKP genel başkanı olarak Kazlıçeşme mitingiyle seçim startını vermesi bu olayların çözümünün seçimlere kadar mümkün olmayacağını gösteriyor. Başbakana birileri sert üslubunu olduğunu söylemiş olmalı ki Kazlıçeşme’de; "Benim sert üslubum olduğunu söyleyenler, Menderes nazik idi de ne yaptınız? Astınız… Sizin niyetiniz üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir". Başbakan, insanların taleplerini muhtemelen tehdit gibi algılıyor.
Her fırsatta demokrasinin en ilerisinden bahseden başbakan teknolojinin tüm nimetlerini kullanarak insanları dinleyip, izleyip her an tepesindeymiş hissiyle hizaya getirmek istemesi korku imparatorluğunun bir parçasıdır. Bunu insanların güveni için yaptığını vurgulayıp, darda kaldığında kullanmaktan çekinmediği ses ve görüntü kayıtları malumunuzdur.
İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham'ın 1785 yılında tasarlamış olduğu bir hapishane projesi olan Panoptikon örneğine biraz değinelim bakalım sizde tanıdık bir şeyler çağrıştıracak mı?
Panoptikon; “Bütünü gözlemlemek anlamına gelir. Tasarımın bel kemiğini gözetlemeye izin veren bir optik sistem oluşturur. Mimari yapı birkaç katlık tek odalı hücrelerden oluşan bir halka üzerine kuruludur. Her hücre bu halkanın iç kısmına açıktır ve halkanın dış cephesindeki duvar camdır. Halkanın ortasında mahpuslardan tamamen saklanmış konumdaki gözlemcilerin kaldığı bir nöbetçi kulesi yer almaktadır. Panoptikon'un temelinde yatan ilke, tek odalı hücrenin içindeki mahkûma saklanacak hiçbir yer bırakmaması, buna karşılık dış cephedeki pencereden gelen dış ışığın kuledeki nöbetçilere mahkûmun her hareketini izleme olanağını sağlamasıdır. Bentham'ın yaklaşımına göre, ne zaman gözlendiğini bilmediği halde, tespit edilen her yanlış davranışının ceza getireceğini bilen mahkûmun, aklını başına toplayarak her zaman izleniyormuşçasına davranmaktan başka seçeneği yoktur. Böylece mahkûm, bizzat kendi hareketlerini denetlemek durumunda kalacak ve endişe denizinde sürekli yüzer durumda olacaktır.”
Tek çiçekle baharın gelmeyeceği ne kadar aşikârsa, ülkeyi Panoptikon tipi hapishaneye çevirip insanları paranoyak hale getirmek toplumsal travmaya yol açar. Eğer konu sadece güvenlik amaçlı ise devletin bunu vatandaşına çaktırmadan yapması esastır. Son olarak İçişleri Bakanın ’in yapılacaklar arasında saydığı sosyal medyanın kontrolü için “siber terör yasası' düzenlemesi (Twitter üzerinden, Facebook üzerinden, internet üzerinden veya yazılı veya görsel medya üzerinden suç her türlü işlenebilir. Bunun önüne geçilmesi için çeşitli yollar var, bu düzenleme buna yönelik) insanların üzerindeki korku kâbusunu bir kat daha arttırmıştır. Başbakana tavsiyem; sorgulamayan, karar mekanizması gelişmemiş, tek adamın iki dudağından çıkacaklara göre hayatını sürdürebilen mankurtlaştırılmış bir nesille “2023 lider ülke Türkiye” hedefinin yanından bile geçemezsin.
Bu arada millet olaylara Gezi parkı olaylarına kilitlenmişken “kayıp 63 akil’den” ve PKK açılımının sessizce neler yaptığına bir göz atalım.
Öncelikle akil insanlar hayatta ve çalışma tempolarını biraz yavaşlatmış olsalar sürdürmeye çalışıyorlar. Akil’lerin gönülden destekledikleri “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” 2. toplantısını Diyarbakır’da yapıldı ve sonuç bildirisini yayınladı.
Özet olarak 12 maddeden oluşan bildirinin bazı maddelerine şunlardır;
1) Kürtler, Özerklik-Federasyon-Bağımsızlık gibi siyasal talepleri belirleme hakkına sahiptir. Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkının sadece Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması ortak kararımızdır.
2)Konferans, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep eder.
3)Konferans, Kürdistan’ın bir statüsü olmadan Kürt sorununun nihai olarak çözülemeyeceğini karar altına almıştır.
4)Anadilde eğitim ve Kürtçenin “Resmi Dil” olarak kabulü, anayasal güvence altına alınmalıdır.
Peki konferansta bu kararlar alınırken başbakan Kazlıçeşme mitinginde ne dedi ? “Herkes evine bir Türk bayrağı assın !!!
Belki kafanıza takılacaktır niçin bu yazıda “Türkiyeli eşbaşkan” yerine başbakan ifadesini kullandı! Hemen cevaplıyorum; ABD ve İsrail muhtemel Erdoğan’dan eşbaşkanlıktan istifasını istedi. Bunu zamanla daha net olarak göreceğiz.
Saygılarımla.
Gökhan SÜRÜCÜ
Her fırsatta demokrasinin en ilerisinden bahseden başbakan teknolojinin tüm nimetlerini kullanarak insanları dinleyip, izleyip her an tepesindeymiş hissiyle hizaya getirmek istemesi korku imparatorluğunun bir parçasıdır. Bunu insanların güveni için yaptığını vurgulayıp, darda kaldığında kullanmaktan çekinmediği ses ve görüntü kayıtları malumunuzdur.
İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham'ın 1785 yılında tasarlamış olduğu bir hapishane projesi olan Panoptikon örneğine biraz değinelim bakalım sizde tanıdık bir şeyler çağrıştıracak mı?
Panoptikon; “Bütünü gözlemlemek anlamına gelir. Tasarımın bel kemiğini gözetlemeye izin veren bir optik sistem oluşturur. Mimari yapı birkaç katlık tek odalı hücrelerden oluşan bir halka üzerine kuruludur. Her hücre bu halkanın iç kısmına açıktır ve halkanın dış cephesindeki duvar camdır. Halkanın ortasında mahpuslardan tamamen saklanmış konumdaki gözlemcilerin kaldığı bir nöbetçi kulesi yer almaktadır. Panoptikon'un temelinde yatan ilke, tek odalı hücrenin içindeki mahkûma saklanacak hiçbir yer bırakmaması, buna karşılık dış cephedeki pencereden gelen dış ışığın kuledeki nöbetçilere mahkûmun her hareketini izleme olanağını sağlamasıdır. Bentham'ın yaklaşımına göre, ne zaman gözlendiğini bilmediği halde, tespit edilen her yanlış davranışının ceza getireceğini bilen mahkûmun, aklını başına toplayarak her zaman izleniyormuşçasına davranmaktan başka seçeneği yoktur. Böylece mahkûm, bizzat kendi hareketlerini denetlemek durumunda kalacak ve endişe denizinde sürekli yüzer durumda olacaktır.”
Tek çiçekle baharın gelmeyeceği ne kadar aşikârsa, ülkeyi Panoptikon tipi hapishaneye çevirip insanları paranoyak hale getirmek toplumsal travmaya yol açar. Eğer konu sadece güvenlik amaçlı ise devletin bunu vatandaşına çaktırmadan yapması esastır. Son olarak İçişleri Bakanın ’in yapılacaklar arasında saydığı sosyal medyanın kontrolü için “siber terör yasası' düzenlemesi (Twitter üzerinden, Facebook üzerinden, internet üzerinden veya yazılı veya görsel medya üzerinden suç her türlü işlenebilir. Bunun önüne geçilmesi için çeşitli yollar var, bu düzenleme buna yönelik) insanların üzerindeki korku kâbusunu bir kat daha arttırmıştır. Başbakana tavsiyem; sorgulamayan, karar mekanizması gelişmemiş, tek adamın iki dudağından çıkacaklara göre hayatını sürdürebilen mankurtlaştırılmış bir nesille “2023 lider ülke Türkiye” hedefinin yanından bile geçemezsin.
Bu arada millet olaylara Gezi parkı olaylarına kilitlenmişken “kayıp 63 akil’den” ve PKK açılımının sessizce neler yaptığına bir göz atalım.
Öncelikle akil insanlar hayatta ve çalışma tempolarını biraz yavaşlatmış olsalar sürdürmeye çalışıyorlar. Akil’lerin gönülden destekledikleri “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” 2. toplantısını Diyarbakır’da yapıldı ve sonuç bildirisini yayınladı.
Özet olarak 12 maddeden oluşan bildirinin bazı maddelerine şunlardır;
1) Kürtler, Özerklik-Federasyon-Bağımsızlık gibi siyasal talepleri belirleme hakkına sahiptir. Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkının sadece Kürdistan halkının kararına ve onayına bırakılması ortak kararımızdır.
2)Konferans, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep eder.
3)Konferans, Kürdistan’ın bir statüsü olmadan Kürt sorununun nihai olarak çözülemeyeceğini karar altına almıştır.
4)Anadilde eğitim ve Kürtçenin “Resmi Dil” olarak kabulü, anayasal güvence altına alınmalıdır.
Peki konferansta bu kararlar alınırken başbakan Kazlıçeşme mitinginde ne dedi ? “Herkes evine bir Türk bayrağı assın !!!
Belki kafanıza takılacaktır niçin bu yazıda “Türkiyeli eşbaşkan” yerine başbakan ifadesini kullandı! Hemen cevaplıyorum; ABD ve İsrail muhtemel Erdoğan’dan eşbaşkanlıktan istifasını istedi. Bunu zamanla daha net olarak göreceğiz.
Saygılarımla.
Gökhan SÜRÜCÜ
15
açık
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Galatasaray | 36 | 99 |
2. Fenerbahçe | 36 | 93 |
3. Trabzonspor | 36 | 61 |
4. Başakşehir | 36 | 58 |
5. Beşiktaş | 36 | 55 |
6. Kasımpasa | 36 | 52 |
7. Alanyaspor | 36 | 50 |
8. Rizespor | 36 | 49 |
9. Sivasspor | 36 | 48 |
10. Antalyaspor | 36 | 45 |
11. A.Demirspor | 36 | 44 |
12. Samsunspor | 36 | 42 |
13. Kayserispor | 36 | 41 |
14. Konyaspor | 36 | 40 |
15. Ankaragücü | 36 | 39 |
16. Gaziantep FK | 36 | 38 |
17. Hatayspor | 36 | 37 |
18. Karagümrük | 36 | 37 |
19. Pendikspor | 36 | 36 |
20. İstanbulspor | 36 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Eyüpspor | 34 | 75 |
2. Göztepe | 34 | 70 |
3. Sakaryaspor | 34 | 60 |
4. Bodrumspor | 34 | 57 |
5. Ahlatçı Çorum FK | 34 | 56 |
6. Kocaelispor | 34 | 55 |
7. Boluspor | 34 | 53 |
8. Gençlerbirliği | 34 | 51 |
9. Bandırmaspor | 34 | 50 |
10. Erzurumspor | 34 | 44 |
11. Ümraniye | 34 | 43 |
12. Manisa FK | 34 | 40 |
13. Keçiörengücü | 34 | 40 |
14. Adanaspor | 34 | 39 |
15. Şanlıurfaspor | 34 | 38 |
16. Tuzlaspor | 34 | 38 |
17. Altay | 34 | 10 |
18. Giresunspor | 34 | 7 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Arsenal | 37 | 86 |
2. M.City | 36 | 85 |
3. Liverpool | 37 | 79 |
4. Aston Villa | 37 | 68 |
5. Tottenham | 36 | 63 |
6. Newcastle | 36 | 57 |
7. Chelsea | 36 | 57 |
8. M. United | 36 | 54 |
9. West Ham United | 37 | 52 |
10. Brighton | 36 | 48 |
11. Bournemouth | 37 | 48 |
12. Crystal Palace | 37 | 46 |
13. Wolves | 37 | 46 |
14. Fulham | 37 | 44 |
15. Everton | 37 | 40 |
16. Brentford | 37 | 39 |
17. Nottingham Forest | 37 | 29 |
18. Luton Town | 37 | 26 |
19. Burnley | 37 | 24 |
20. Sheffield United | 37 | 16 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Real Madrid | 35 | 90 |
2. Barcelona | 35 | 76 |
3. Girona | 35 | 75 |
4. Atletico Madrid | 35 | 70 |
5. Athletic Bilbao | 35 | 62 |
6. Real Betis | 35 | 55 |
7. Real Sociedad | 35 | 54 |
8. Valencia | 35 | 48 |
9. Villarreal | 35 | 48 |
10. Getafe | 35 | 43 |
11. Deportivo Alaves | 35 | 42 |
12. Sevilla | 35 | 41 |
13. Osasuna | 35 | 40 |
14. Las Palmas | 35 | 37 |
15. Mallorca | 35 | 35 |
16. Rayo Vallecano | 35 | 35 |
17. Celta Vigo | 35 | 34 |
18. Cadiz | 35 | 29 |
19. Granada | 35 | 21 |
20. Almeria | 35 | 17 |