BAZEN BİR TEŞEKKÜR BİR AYIP ÖRTER

İktidardakiler genellikle ‘Ben ne dersem o olur, benim yaptıklarım, düşündüklerim doğrudur’ tavrına yatkındırlar. Muhalefete pek kulak asmazlar. 

Muhalefettekiler ise; fonksiyonlarını adeta, iktidardakilerin her yaptığında bir eksiklik - yanlışlık aramak şeklinde algılarlar.

Bu bizim için yeni bir şey değil elbet. Geçmişte de aşağı yukarı böyleydi. Belki dünyanın diğer ülkelerinde de bu böyle. İnsanlık hali işte.

Oysa iktidar, kendisini haklı olarak eleştiren ya da bir eksiğini hatırlatan muhalefeti dikkate almalı ve hatta bu yüzden kendilerine teşekkür etmeyi de bilmeli - becerebilmelidir.

Keza muhalefet de iktidar olanların başarılı icraatlarını desteklemeyi bilmeli, bu yüzden onları takdir edebilmelidir.

Klişe bir laf ama karşılıklı anlayış, hoşgörü, empati yapabilmek iyi bir şey.

Ama ne yazık ki bu anlayış ne kadar yazılsa - çizilse - söylense de lafı güzaftan öteye geçemiyor.

 

Konuyu buradan şuraya getirmek istiyorum. 

Kısa bir süre önce belediye yönetiminin iktidar kanadı Pendik sahilinin yeniden düzenleneceğini duyurdu kamuoyuna. 

Bu projenin haberi, birçok yayın organında olduğu gibi, gazetemizde de yer aldı. Tabii olumlu bir haber olarak.

Bu arada, projeyi incelemiş olan CHP Meclis Üyesi Tarık Balyalı, fark ettiği bir eksikliği, kendisini özel iş yerinde ziyaret ettiğim bir gün bana da aktardı.

Mevcut projede hemen her şey vardı ama Atatürk anıtı unutulmuştu!

“Bir kasıt yoktur, projede göstermeyi unutmuşlardır. Bu hassas bir konu” dedim.

Balyalı; “Bu unutulacak bir şey değil. Süs havuzu bile unutulmamış. Atatürk anıtı nasıl unutulur! Hem dediğin gibi ‘unutulmuş’ olsa bile derhal düzeltilmeli” diye karşılık verdi.

“Mecliste bununla ilgili bir soru önergesi vereceğim” dedi.

Öyle de yaptı. Mecliste konuyu gündeme getirerek Atatürk anıtının avan projede neden yer almadığını sordu.

Kendisine bir cevap verilmedi.

Balyalı, ardından bu durumu ulusal basına taşıdı.

Konuyla ilgili Cumhuriyet gazetesinde bir haber yayımlandı.

Çok geçmeden belediye yetkililerin avan projeye bir Atatürk anıtı ilave ettiklerini gördük...

Oysa konu mecliste gündeme getirildiğinde Balyalı’ya ‘Burada bir kasıt yok. Avan projede unutulmuş olmalı. Mutlaka ilave edilecektir. Hatırlatmanız için teşekkür ederiz’ denilse - denilebilse; konu tatlıya bağlanacak, basına da malzeme olmayacaktı. 

Ve şimdi ortalarda dolaşan ‘Atatürk’ü unutturmak istiyorlar. Soru önergesi verilmese, gazetede haber yapılmamış olsa, o heykel orada olmayacaktı.’ sözü de ortalarda dolaşmayacaktı.

 

Ne yazık ki karşılıklı güveni artırmak, iktidar ve muhalefet kanadı olarak birbirnin söz ve düşüncelerine değer verildiğini göstermek adına; yüzlerce fırsatın ardından biri daha harcanmış oldu. 

 

Temennim yeni bir fırsat söz konusu olduğunda geçmişe nazire yapılırcasına, bunun olumlu yönde değerlendirilmesi ve sürdürülmesidir.

 

Bu yüzden de konuyu bağlarken, aklımdan geçen birkaç farklı cümle içinden finale; ‘Sahil düzenleme projesini hayata geçirerek ilçemizdeki yaşam kalitesine olumlu yönde katkı sağlayacak olan belediye yönetimine, bu çalışmalarından dolayı; hassas bir konudaki eksikliği fark edip gerekli hatırlatmayı yaparak meselenin daha da büyümesine engel olan Balyalı’ya teşekkür etmek gerekir’ cümlesini yakıştırıyorum.

 

Çünkü şatafatlı olmasa bile, bir teşekkürün bazen bir ayıbı örteceğine inanıyorum.