15.11.2012, 02:44

Avrupa da parçalanıyor mu?

 Avrupa Birliği’ne tam üyelik tartışmalarının yapıldığı 2000’li yılların başında AB’nin Türkiye’nin milli bütünlüğü üzerinde yıkıcı etkiler yapacağını ileri sürenlere, AB lobisinin mensupları olan akademisyenler ve gazeteciler biraz da  “siz ne kadar cahilsiniz” der gibi bakar ve sorarlardı: “AB’ye girip de parçalanan var mı?” 2008’de ABD’de başlayan ekonomi kriz, Avrupa Birliği’ni de büyük bir ekonomik ve kimlik krizine sürükledi. AB’nin geleceğinin ne olacağı, euronun yaşayıp yaşamayacağı tartışmaları devam ediyor. Ancak bir başka tartışma daha gerçekleşiyor AB çevrelerinde: “Avrupa Birliği Balkanlaşıyor mu?” Balkanlaşmak, uluslararası ilişkiler literatüründe parçalanmak anlamına geliyor. “AB’nin parçalanması”  kavramı ile üye ülkelerin AB’den ayrılması değil, AB üyesi ülkelerin içeriden parçalanması kastediliyor.

İspanya’dan Bask ve Katalonya, Belçika’dan geriye hiçbir şey kalmayacak şekilde Valonya ve Flamanya, İtalya’dan Kuzey İtalya, İngiltere’den İskoçya ve son olarak Almanya’dan Bavyera’nın ayrılma taleplerinin gündeme geldiğini görüyoruz. Bu taleplerin bazıları 2014’te İskoçya’da, ayrılma referandumunun yapılmasına kadar ilerlemiş bir aşamada iken, Bavyera’nın Almanya’dan ayrılması daha yeni konuşulmaya başlanmış durumda. 

Neden bu ayrılmalar gerçekleşiyor? Her şeyden önce parçalanma sürecinde olan devletlerin ya federal devlet ya da özerk bölgeli olduğunu görüyoruz.Ayrıca ayrılmak isteyen bölgeler, diğer bölgelere göre daha zenginler. Ayrılma hareketlerinin öncülüğünü üst ve orta gelir grupları yapıyorlar. Bağlı bulundukları devletlerin kendilerini fakir bölgeler için sömürdüklerini düşünüyorlar. Amaçları, kendi bölgelerinin verdiği vergilerin daha fakir bölgelere aktarılmasını engellemek. Bağımsızlıklarını kazanarak, AB üyesi olmak istiyorlar. Öte yandan son 50 senede AB üyesi milli devletlerin, sürekli AB ve Brüksel lehine güç kaybetmesi sonucunda, yurttaşlarının milli devletlere tam da ekonomik ve sosyal konularda kriz sürecinde ihtiyaç duyduklarında, yardım edememesi, yurttaşlarda milli devletlerin içinin boşaldığı duygusunu uyandırıyor.  

Meselenin özünde, federalizmin ve özerk bölgenin, ayrı siyasi kimlikler yaratarak, sosyal dayanışma duygusunu ortadan kaldırması yatıyor. Federe devletler veya özerk bölgelerdeki ayrı siyasi kimlikler bir süre sonra yabancılaşma oluşturuyor. Normal zamanlarda bu kendisini çok belli etmese de ilk derin krizde parçalanma ile sonuçlanıyor. Amerikalı sosyal bilimci Robert Dahl’in de bir devletin başarılı sosyal politikalar uygulayabilmesi için sağlam bir milli kimlik inşa etmesi gerektiğini,  “sosyal adalet politikalarında başarılı demokratik devletler, birleştirici bir kimliğe sahiptir”  demesinin ne kadar doğru olduğu bir kez daha meydana çıkıyor. Milli kimliğin zayıfladığı yerde kimse paylaşmak istemiyor.

İspanya ile başlayalım. Bask ve Katalonya özerk bölgeleri, İspanya’nın en zengin iki özerk bölgesi. Ekim 2012’de Katalonya’nın başkenti Barcelona’da 1.5 milyon Katalan,  “Bağımsız Katalonya”  diye yürüdüler. Katalanlar, İspanya’nın gelir bölüşümünün adil olmadığını ileri sürüyorlar. Nasıl; Almanya ve Fransa, Yunanistan, Portekiz ve İspanya’yı desteklemekten şikayetçi iseler Katalonya’nın da aynı şekilde İspanya’yı desteklemesinden şikayet ediyorlar. Bask bölgesinden bahsetmeye hiç gerek yok. 

İskoçya’nın ayrılma isteğinin arkasında da zenginliğini paylaşmama güdüsü var. İskoç milliyetçileri 1980’den bu yana İskoçya’nın İngiltere’den daha zengin olduğunu ileri sürüyorlar. Özerklik ve İskoç parlamentosu yeterli gelmiyor. Bağımsızlık istiyorlar. İskoçları, Kuzey İrlanda’nın izlemesi kesin gibi. Zengin Kuzey İtalya’da, Kuzey Ligi Partisi,  “Büyük Hırsız Roma”  sloganı ile zenginliklerinin fakir Güney İtalya’ya aktartılmaması ve aksi takdirde Kuzey İtalya’nın İtalya’dan ayrılması için mücadele ediyor. Belçika’dan hiç bahsetmiyorum. İlk uygun konjonktürde parçalanacağı kesin. Neymiş? AB’ye girip de parçalanan var mı imiş?

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Alanyaspor 36 50
8. Rizespor 36 49
9. Sivasspor 36 48
10. Antalyaspor 36 45
11. A.Demirspor 36 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 36 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17