01.12.2012, 07:43

Fezleke neyi gizlemek için?..

 Başbakan Erdoğan bir gündem değiştirme, örtme ve gizleme ustası. Bir şeyi kabul etmek lazım. Başbakan Erdoğan’ın psikolojik savaş ve algı yönetimi konusunda çok iyi çalışan bir ekibi var. BDP’liler ile ilgili fezleke de yine bir örtme stratejisinin parçası. Abdullah Öcalan ile İmralı’da pazarlık yapan, Oslo’da, senelerce Türkiye’de insanlarımızı katletmeye, güvenlik güçlerine saldırmaya devam eden PKK’lıların lider kadrosu ile pazarlık yapan, daha birkaç gün önce 28 Kasım 2012’de Adalet Bakanı’nın ağzından  “Habur aslında doğru idi”  diye Habur’u öven bir AKP Hükümetinin, BDP’lilerin Hakkâri’de PKK’lılar ile kucaklaşmasına gerçekten bu kadar sert bir tepki göstermesi mümkün müdür? Bence ortada samimi ve gerçek bir tepki yok. Fezleke bir örtme operasyonu veya  “cambaza bak”  oyunu.

Peki fezleke neyi örtme stratejisi? PKK ile yeni ve son aşamaya giren müzakere ve onun ötesinde, ulaşılan sonuçları yaşama geçirme stratejisinin bir parçası. Erdoğan bu noktaya varıldığını, AKP’nin son kongresinde açıkladığı 63 maddelik plan ile ortaya koymuştu. Erdoğan’ın meseleyi son aşamaya taşıdığını 26 Ekim 2012’de “AKP’nin Kürt Açılımı En Radikal Aşamasında” başlıklı yazımda kaydetmiştim. 

Hatırlayalım nelerdi bu plandaki Kürt açılımı ile ilgili olan hususlar: 

a)  Büyükşehir yasası. 

b) Ana dilde savunma hakkı yasası. 

c) Kamu hizmetlerine ana dilde erişim hakkı yasası ve 

d) Ayrılıkçılık ile mücadele ve eşitlik komisyonu. 

Büyükşehir yasası Türkiye’nin federalizme geçiş sürecini düzenleyen ve temel taşları oluşturan bir yasaBu yasa ile idari federalizm oluşmuş durumda. Geriye bir tek merkez ile bağlantıyı sağlayan yetkileri azaltılmış vali kalıyor. Yasa geçtikten hemen sonra Başbakan açıklama yaptı.  “Valiler de seçimle gelebilir.”  Valiler de seçimle gelir ise siyasi federalizm olur. Devletin adını da “Anadolu Birleşik Devletleri” diye değiştiririz!.. 

Kamu hizmetlerine ana dilde erişim hakkı da suyu yavaş yavaş ısıtacak şekilde ikinci resmi dilin kabulüdür. Son günlerde AKP’nin entelektüel destekçileri  “empati yapalım”,  “Kürtçe öğrenelim”,  “Kürtleşelim” diye boşuna yazmıyorlar. İkinci resmi dile doğru gidiyoruz. 

Ayrılıkçılık ile mücadele ve eşitlik komisyonu diye bir komisyonu kurmak, PKK’nın ideolojik haklılığını kabul etmektir. Çünkü PKK’nın temel tezi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürtlere karşı ayrımcılık yaptığı ve insanlara sadece Kürt oldukları için eşitsiz davrandıkları üzerine kuruludur. Diğer bütün PKK tezleri, bu temel tezin devamıdır. 

Erdoğan bilmektedir ki bu adımların hepsini atsa da Abdullah Öcalan serbest kalmadan ve PKK’lılar için genel af çıkarılmadan terör bitmez. PKK lider kadrosunun öyle İsveç’e falan gitmeye niyetleri yok. Cemil Bayık’ın ve diğerlerinin yerinde siz olsanız, Diyarbakır’a  “kahraman”  olarak mı girmeyi hayal edersiniz, yoksa İsveç’te sürgünde yaşamayı mı?

Ancak Türkiye’nin bir genel af süreci için olgunlaşması, önce Ergenekon ve Balyoz davalarının sonuçlanması, her ikisinin de Yargıtay’dan geçerek kesinleşmesini gerektiriyor. Sonra  “beyaz bir sayfa”, “yeni bir toplumsal mutabakat” çığlıkları ile genel af propagandası başlayacak. Mehmet Ali Birand boşuna bunu bir hafta önce yazmadı. 

Tabii bu arada eski Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı ve eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın 7.8.2003 Washington Post gazetesinde yayınlanan  “Transforming The Middle East-Orta Doğu’yu Dönüştürmek”  başlıklı yazısında Orta Doğu’da Türkiye dahil 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini ileri sürdükten sonra, 24 Kasım 2012’de yine Washington Post gazetesinde Suriye’nin Orta Doğu bölgesindeki bölünmelerin son aşamasını oluşturduğunu, İran ve Mısır’ın güçlü milli kimliklerinden ötürü parçalanmayacaklarını söyledikten sonra, Türkiye’de de Türklerin güçlü bir milli kimliğinin olduğunu ancak Kürtlerin bu milli kimliğin parçası olmadıklarını ve bundan dolayı Türkiye’nin Suriye’deki iç savaşa çekildiğini ileri sürdü. A. Gül de dememiş mi idi “Biz Kürt sorununu çözmez isek birileri gelir yapar”  diye. Son olarak, senelerce Türkiye’nin parçalanmasının mümkün olmadığını, Türk milliyetçilerinin paranoya içinde olduklarını ileri süren Cengiz Çandar’ın  “Ya Türkler değişecek ya da sınırlarımız değişecek” demesi bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Özetle; AKP Hükümeti federasyon ve genel af programını yürütürken, BDP’ye karşı sertmiş gibi yapıp süre kazanıyor.

Yorumlar (0)
15
açık
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Beşiktaş 35 54
5. Başakşehir 34 52
6. Alanyaspor 35 49
7. Kasımpasa 34 49
8. Rizespor 35 49
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Ankaragücü 35 39
14. Samsunspor 34 39
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 34 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. Chelsea 34 51
9. West Ham United 35 49
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 36 37
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 36 26
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 34 61
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 34 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14