Türk Gençliğine Bir Darbe, Derbiler

 Bugün Türkiye’deki birçok gencin ekrana kilitlenerek izlediği Fenerbahçe-Galatasaray derbisi var. Sonuç ne olur bilinmez de bilinen bir gerçek var o da gençlerimizi ayrıştırmanın yeni bir yolu keşfedilmiş.Fenerliler Galatasaraylılara, Bursalılar Beşiktaşlılara vs. diye uzar gider bu düşmanlıklar. Sorsanız biz düşman değiliz derler ama taşlanan otobüsler, yaralanan insanlar hatta yitip giden canlar bile hep bu derbilerin eseridir. 
Gençlerimizin ruhuna işlemiş bu mantık artık.
Gençseniz eğer biraz sohbetten sonra size muhakkak sorulur, derler ki “hangi takımlısın “ tutmuyorum desen, süt çocuğu; tutup da fanatik değilsen o da ayrı bir dert tabi. İnsan üzülüyor gerçekten, kaçan bir gol için dizlerini döven gençlerin nasıl böyle ülke meselelerine sessiz kaldıklarını görünce kahroluyor.
Tabi ki bu demek değil ki gençlerimiz spordan uzak dursun. Spor elbette gereklidir, sporun her dalı Türk gençliği için “sağlam kafaya” giden yolda büyük bir basamaktır. Ancak sporu ayrımcılığa, fanatikliğe götürmek bizlere yakışmamaktadır. Doksan dakika süren bir oyunun ardından yıllarca süre gelen kırgınlıklar gerçekten ne kadar doğrudur bunlar sizin takdirinizdir.
Daha acı örnekleri de var tabi ki bir hafta önce oynanan Beşiktaş-Galatasaray engelli basketbol maçında tribünde çıkan kavga sahaya taşıp tekerlekli sandalyeler dahi parçalandı. Hatta bununla da yetinmeyerek taraftarlar engelli oyuncuları tokatladı. 
Şimdi ben sizlere sormak istiyorum orada sporlarını icra eden oyuncular mı engelli yoksa olayları bu dereceye getiren taraftarlar mı?
Hal böyle işte…

Şimdi kalkıp “tuttuğunuz takım yenildiğinde kafaya takıyorsunuz ama bir şehit haberini balık hafızalı gibi davranıp anında unutuyorsunuz!” desem hemen başlar tepkiler. ”O kadar da değil”, ”sen bizi ne sanıyorsun” gibi kendilerini haklı çıkarmaya çalışan nidalar duyarız hep ağızlarından. Ama biraz düşünseler gerçeği kendileri de görecektir. Tabi iş işten geçmediyse, eyyamcılığın rahatlığı kalplerine işlemediyse. 
Gençlerin suçu olduğu kadar sizler büyüklerinde suçu var bu meselede…

Neden mi?

Spor kültürünü gençliğe verememek sizlerin suçu…

Evlatlarınız ülke meselelerine kafa yorduğunda bunu bir kötülük olarak görüp futbol oynamaya gittiğinde sevinerek bu mantaliteyi oluşturdunuz. Bu ülke de ya “topçu olacaksın ya popçu” sözünü biz gençler söylemedik herhalde…
Ama bence en önemli sebep başka…

Her baharda sefere çıkan bir milleti böyle bir avuç Anadolu toprağına hapsederseniz işte bu milletin gençleri de ya Saraçoğluna sefere çıkar ya da Arenaya…

Saygılarımla…