Penturk Haber
2012-04-03 07:21:47

KONU KOKUYA NASIL GETİRİLİR

03 Nisan 2012, 07:21

 Zaman akıp gidiyor. Ülkeleri, şehirler, ilçeler, insanlar değişiyor. Hiçbir şey, on yıl öncesiyle dahi karşılaştırıldığında tıpatıp değil. Ayna aynı ayna olsa da, aynaya bakanlar farklılaşmış oluyor çünkü.

Dolayısıyla " Ah ah ne güzel günlerdi o günler. Bahçeli evlerimiz, üstü açık yazlık sinemalarımız, faytonlarımız vardı. Fakir ama mutluyduk..." gibisinden nostaljik yaklaşımlarla bugünü değerlendirmek çok da sağlıklı olmaz. ( 'Siyah - Beyaz Pendik' sayfalarını hazırlayan arkadaşlara da göndermemdir.)

Evet Pendik bir zamanlar bir balıkçı köyüydü ama bugün de koca bir şehir...

Geçmişte farklı güzelliklerimiz - sorunlarımız vardı, bugün daha farklı güzelliklerimiz ve sorunlarımız var.

Bu arada; gerçekçi bir değerlendirme yaptığımızda çoğu kimsenin elli yıl öncesinde yaşamak isteyeceğini de sanmıyorum.

Ülkemizin yaşadığı değişimde, özellikle Belediyelerin aktivitesi olumlu rol oynadı. Köy hayatından modern yaşam standartlarına doğru ciddi adımlar atıldı.

Bu süreçte; Belediyeleri yönetenlerin, onların yakın akrabalarının, bir kısım partililerin ve yandaşlarının da ekonomik olarak hayli mesafe aldığı gözlemlendi elbet! Ama şehrin yaşam kalitesini artıran hizmetlerin üretildiği de gözler önündeki bir gerçek.

Bu bağlamda Pendik'e baktığımızda; havaalanı, marina, kültür merkezleri, spor kompleksleri, hastaneler, oteller, sosyal ve kültürel etkinlikteki yoğunluk hemen fark edilecektir. ( Kültürel etkinliklerde hep aynı tadı - kokuyu veren yemeklerin sofraya konduğu, bundan hoşlanmayanların - farklı beklentileri bulunanların göz ardı edildiği eleştirisi de madalyonun diğer yüzündeki görüntüye dikkat çekiyor.)

Bugünlerde şehir merkezinde süre gelen prestij cadde ve sokak düzenleme çalışmaları da şehrin gelişmesi - genişlemesi adına güzel uygulamalar.

Güzellikler hanesine birçok şey daha eklenebilir elbet.

Ama bunlar da var olan birçok çirkinliğin üzerini örtmez!

Örneğin bu şehir, şehirleşmenin hızlandığı yıllardan bu yana, kokmaya başladı! Eskiden bahçeli evler, çiçekli balkonlardan mis kokuların yayıldığı birçok cadde ve sokaktan; şimdilerde ağır bir lağım kokusu geliyor!

Havaların ısınmasıyla birlikte kokunun şiddetinin artacağını, daha geniş alanlardan hissedileceğini de geçmişimizden biliyoruz.

Peki, burun direklerimizi sızlatan ve burnumuzun dibindeki bu sorun niçin göz ardı ediliyor. Bu çok güncel problemim çözümü neden erteleniyor? Anlamak mümkün değil! ( Hele bir anlatan olmayınca...)

Bu durumda; ' Evinizin misafir odasını özene bözene süslemeye çalışıyorsunuz ama odanın ortasının... kokmasına aldırmıyorsunuz!' gibi bir durum söz konusu oluyor.

Yani objektif olmaya çalışarak bazen ' Bir kese altın verile!' bazen de ' Başı kesile!' türünden vücu sanatının icra edildiği durumların yaşandığından bahsediyorum.

Bu arada yeri - zamanı gelmişken ifade edeyim: Objektif olmak, koku almak gibidir. dürüst davranmadan da objektif olunamaz. Burnunuza mis gibi kokular geldiğinde dahi yüzünüzü ekşitiyor ya da ortalığı... götürdüğünde bile ' Ohh mis kokuyor' diyorsanız olmaz bu iş.

Eğer vaziyet planınız sizi engelliyor ise; gerektiğinde dahi konuyu bir türlü kokuya getiremezsiniz...


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.